Sepsis, vücudun bir enfeksiyonla başa çıkmak için aşırı tepki vermesiyle birlikte kendi organ ve dokularına da zarar vermesi olarak adlandırılıyor. Sepsis, müdehale edilmediği takdirde hızlı bir şekilde hayati organların işlevini bozabiliyor ve ölümle neticelenebiliyor.
Herkeste Ortaya Çıkabilir
Sepsis ile mücadelede ilk hedefin, gelişimini engellemek olması gerektiğine vurgu yapan Dr. Özge Faydalıel Balcı, “1 yaş altı bebekler, 60 yaş üstü, kronik hastalığı olan kişiler, hamileler, bağışıklığı baskılanmış ve herhangi bir nedenle dalağı alınmış kişiler sepsis için daha yüksek riske sahiptir. Ancak herkeste ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Temiz su kaynaklarının sağlanması, sık görülen enfeksiyonlara karşı etkin aşılama programlarının uygulanması, hastanelerde uygun enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması, temiz doğum uygulamaları, ameliyat öncesi enfeksiyon kontrolü için alınan önlemler, hastanede yatış sürelerinin kısaltılması, özellikle el yıkama alışkanlığının yaygınlaştırılması sepsisle mücadelede en önemli uygulamalardır. Aynı zamanda mücadele ettiğimiz enfeksiyon etkeninin antibiyotik direncinin de tedaviye yanıtı etkilediği göz önünde bulundurulduğunda ise, toplumda gereksiz antibiyotik kullanımının önlenmesi de alınacak en önemli tedbirler arasında sayılabilir” dedi.
Erken Tedavi Çok Kritik
Sepsis tedavisinde erken müdahalenin önemli olduğunun altını çizen Dr. Balcı, sözlerini şöyle noktaladı: “Sepsis erken tanınmalı ve zaman kaybetmeden tedavisine başlanmalıdır. Erken ve etkin tedavi ile sepsise bağlı ölümlerin önemli kısmı engellenebilir. Hastalar multidisipliner bir ekip ile organ yetmezliği tablolarına yeterli desteğin sunulabildiği yoğun bakım ünitelerinde takip edilmelidir. Tedavide öncelik, enfeksiyon odağının saptanması ve uygun antibiyotik tedavisinin vakit kaybetmeden başlatılmasıdır.”