İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu yılın ilk 10 ayında 217 kadın cinayeti işlediğini, geçen yıla göre cinayetlerin yüzde 25,2 azaldığını açıkladı.
Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı'nın 2026 bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, kadın cinayetlerine karşı yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Kadına yönelen her türlü şiddetin sadece bireye değil, toplumun vicdanına ve devletin adalet anlayışına vurulmuş bir darbe olduğunu belirten Yerlikaya, "Bugün devletimizin tüm kurumları, sivil toplum örgütleri ve güvenlik birimlerimiz bu alanda, kararlı, sistemli ve sonuç üreten bir mücadele yürütüyor. Ve artık bu mücadele sonuç vermeye başladı" dedi.
Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Dünyada kadına yönelik şiddet oranları artarken, Türkiye’de bu oran yükselmiyor; aksine, azalma eğilimi gösteriyor. Geçen yılın ilk 10 ayında maalesef 290 kadın cinayeti işlenmişti. Bu yılın ilk 10 ayında ise maalesef 217 kadın cinayeti işlendi. Evet, geçen yıla göre kadın cinayeti yüzde 25,2 azaldı, yani bir önceki yıla göre 73 daha az kadın cinayeti işlendi ama bu konu bir istatistik meselesi değildir. Her biri, bir annenin, bir evladın, bir kardeşin yüreğinde kapanmayan bir yaradır. Bu tablo bize, mücadelemizin bitmediğini ve durmaya hakkımızın olmadığını bir kez daha hatırlatmaktadır.
Kadına şiddet vakalarını önlemek için teknolojik kapasitemizi sürekli geliştiriyoruz. Bugün 2 bin kapasiteli Elektronik İzleme Merkezinde, 67 ilde bin 556 vakayı aktif olarak takip ediyoruz. Bu sistem sayesinde, şiddet uygulayan her failin adımını izliyor; risk tespit edildiği anda devreye giriyoruz.
Bu yılın ilk 10 ayında, 158 bin 411 erkek hakkında önleyici tedbir, 39 bin 735 kadın hakkında koruyucu tedbir kararı alınmıştır. Bu tedbirlerin etkinliği, sahadaki hassasiyetimizle birleşiyor. KADES uygulamamız, kadınlar için hayati bir güvenlik kalkanı haline geldi. Her ihbar, 'en öncelikli çağrı' olarak değerlendiriliyor. Bir kadın 'yardım' dediğinde, bulunduğu yere en yakın ekip —ister trafik ister asayiş ister özel harekât olsun— derhal o adrese yönlendiriliyor.
Ekiplerimiz, koruma tedbiri bulunan hiçbir kadını yalnız bırakmıyor; sadece evine değil, mahallesine, komşusuna, bakkalına kadar ulaşarak çevresel güvenlik zincirini oluşturuyor. Çünkü bir kadının hayatını kurtarmak; sadece bir kişiyi değil, bir ailenin geleceğini, bir toplumun vicdanını korumaktır. Bu mücadelede hiçbir mazeret, hiçbir tereddüt, hiçbir istisna yoktur. Ne adalet duygusundan ne vicdandan ne de insanlık onurundan bir adım dahi geri atmayacağız."