Fransa'da hükümet geçen hafta Avrupa'daki yaygın adıyla "Bozkurtlar", yani Türk Ülkücü Hareketi'nin faaliyetlerini yasakladı. Yasak, Fransa'da somut bir dernek veya örgütlenmeyi kapsamazken Ülkücü Hareket'nin güçlü olduğu Almanya'da da muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti, Almanya'daki ülkücülerin mevcut dernek ve kuruluşlarının yasaklanması için girişim başlattı. Girişime Alman hükümetinin koalisyon ortakları da sıcak bakıyor.

DW Türkçe'nin sorularını cevaplayan koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Federal Meclis Grubu Sözcülüğü, ülkücülere yönelik bir yasağın aslında uzun süre önce alınmış olması gerektiğini söyledi. Diğer taraftan Almanya'da dernek ve örgütlenme hakkının önemli bir demokratik değer olduğuna işaret eden SPD, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yasağın, mahkemelerden dönmeyecek şekilde sağlam temellere dayandırılması gerektiğini de dile getirdi.

İktidarın büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Federal Meclis İçişleri Komisyonu üyesi Christoph de Vries de ülkücülerin yasaklanmasının şart olduğu görüşünde. Ülkücülerin "ultra milliyetçi ideolojisinin insanları aşağılayıcı" olduğunu söyleyen CDU'lu de Vries, Almanya'daki özgür ve demokratik düzen için bir tehdit teşkil ettiğini ifade etti. CDU'lu vekil Christoph Ploß ile birlikte Bozkurtlar'ın yasaklanmasını talep eden de Vries, "Başka dini ve etnik grupları küçük gören faşist ve ırkçı ideolojilerin, Alman veya göçmen kökenli olmasından bağımsız bu ülkede yeri yok" diye konuştu.

Sol Parti yasağı uzun süredir talep ediyor

Muhalefetten Sol Parti ise ülkücü yapılanmaların Almanya'da yasaklanmasını uzun süredir talep ediyor. Sol Parti İç Politikalar Sözcüsü Ulla Jelpke, ülkücülerin yıllardır "ölümcül bir tehdit" teşkil ettiğini söylüyor ve "Bu tehlikeye, ilk cinayetleri olan 1980 yılı Ocak ayında Berlin Kreuzberg'de öldürülen sendikacı Celalettin Kesim'in olayı örnektir" diye konuşuyor. Ülkücülerin sadece muhalif Türkleri veya Kürtleri değil, Ermeni Soykırımı karar tasarısının Federal Meclis'te kabul edilmesinden sonra Alman milletvekillerini bile hedef aldıklarını söyleyen Jelpke, Bozkurtların Türk devleti tarafından düzenli biçimde yurtdışındaki muhalifleri sindirmek için görevlendirildiklerini de iddia ediyor. DW Türkçe'nin sorularını cevaplayan Jelpke, yazın yönelttiği soru önergesine federal hükümetin verdiği cevapta, ülkücülerin MİT tarafından istihbarat amaçlı kullanıldığının da ortaya çıktığını kaydediyor.

Bu nedenle Jelpke, Fransa'daki gibi soyut bir yasak kararı değil, ülkücülerin Almanya'daki mevcut dernek ve kuruluşlarının yasaklanmasını öngören bir karar talep ediyor. Jelpke, "ülkücü" veya "bozkurt" kavramlarının daha çok bir ideolojiyi temsil ettiğini, bu isim altında dernekler ve kuruluşları bulunmadığını, bu sebepten Fransa'dan farklı olarak somut bir yasak kararı gerektiğini vurguluyor.