Eğitim Sen Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar, sendikada yönetim kurulu üyeleriyle birlikte gerçekleştirdiği basın aptığı basın açıklamasında, “Boğaziçi Üniversitesi’nde üniversite içinden olmayıp, kayyum niteliğine dışarıdan atanan bir rektörün göreve getirilmesi ile başlayan süreci hepimiz dikkatle takip ediyoruz" dedi.

Öğrencilerin rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunduğunu,  yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek istediğini vurgulayan Kaçar, "; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini, barışçıl yollarla gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar" dedi. 

Öğrencilerin taleplerinin oldukça sade ve anlaşılır olduğunu ifade eden Kaçar, açıklamasında şunları kaydetti:

"Atanmış değil, üniversite bünyesinde seçilmiş bir rektörün göreve gelmesini” istiyorlar. Bu kadar anlaşılır bir talepte; “terörizm, kalkışma, darbe” anlamları çıkarmak, iyi niyetli bir yaklaşım değildir.

Yıllarca atanmışların seçilmişler üzerindeki vesayeti üzerinden siyaset üreten anlayışın, “seçilmiş rektör” talebinde bulunan öğrencileri vesayetçi ve yasa dışı olarak göstermeye çalışması; salgın döneminde iyice derinleşen işsizlik, yoksulluk ve geçim sıkıntısı olarak özetlenebilecek halkın gerçek gündeminin üzerini örtme çabasıdır.

Belirtmek isteriz ki asıl sorun kamuoyuna sunulduğu gibi kutsala yapılan bir saygısızlık değildir. Asıl sorun, düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidar temsilcilerinin, demokrasiden, demokratik tartışma kültüründen ve üniversite fikrinden bihaber olmalarıdır.

Evet, ortada bir suç vardır! Bu suç cinsel yönelimleri nedeniyle bireylerin temel hak ve özgürlüklerini yok sayan ve yaşam haklarını tehdit edenlerin; laikliği ortadan kaldırarak, İslam dininin değerlerini her türlü siyasal, ekonomik ve kültürel istismara alet edenlerin; üniversiteli gençlerin demokratik taleplerini şiddetle bastıranların ve anayasal güvence altında olan üniversitelerin kurumsal özerkliğini ortadan kaldıranların suçudur!

Eğitim Sen olarak, demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden dayanışma mesajı vermek isterken gözaltına alınan tüm gençlerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz.

Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Rektörlerin üniversite bileşenlerinin iradesiyle seçilmesini engelleyen düzenlemenin değiştirilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri sorumluluğa davet ediyoruz!"