Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Ekim 2020” sonuçlarını 22 Ekim 2020 tarihinde online platformda düzenlediği basın açıklaması ile Ekim ayını kapsayan “Aile Hekimliği Pandemi Anketi”nin sonuçlarını paylaştı.

TTB Youtube kanalından canlı yayınlanan basın açıklamasına, TTB Merkez Konseyi Başkanı R. Şebnem Korur,  TTB Merkez Konseyi Üyesi Kazım Doğan Eroğulları, TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Nuri Seha Yüksel ve TTB Aile Hekimliği Kolu Üyesi Emrah Kırımlı katıldı.

Emrah Kırımlı tarafından paylaşılan anket sonuçları şöyle:

TTB Aile hekimliği kolu 7-14 Eylül 2020 tarihlerinde; “Aile hekimlerinin pandemi sürecini nasıl değerlendirdikleri/ izlediklerini anlamak, COVID-19 vakaları ve onların temaslılarıyla ilgili çalışmaları bilmek ve sağlık çalışanlarının sağlığıyla ilgili durumu öğrenmek” amacıyla elektronik ortamda ülke çapında aile hekimlerine yönelik anket çalışması yapmıştı. 

Salgına karşı yürütülen mücadeleye katkı sağlamak ve salgının seyrini görmeye yardımcı olmak amacıyla yaptığımız anket çalışmamızın ikincisini 7-14 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleştirdik. Geçen ayın anket sonuçlarını da kıyaslayarak ikinci anketimizin sonuçlarını tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.

18 Mart 2020 tarihinden itibaren, aile hekimleri evde takip edilen COVID-19 vakaları ile temaslıları telefonla izlemektedirler [1]

Türkiye genelinde, evde takip edilen tüm PCR pozitif COVID-19 hastaları, BT pozitif şüpheli hastalar ve vaka temaslılar kayıtlı aile hekimleri tarafından COVID-19 rehberi doğrultusunda takip edilmekte olup[2], Aile hekimleri bu süreçte yaşanan sorunları bizzat tecrübe etmekte ve yakından takip edebilmektedir [3].

Aile hekimlerinin ankete yansıttığı sözcükler:

“1.Bilgi karmaşası var, is yerleri testi negatifse kişiyi ise çağırıyor, ilçe sağlık izolasyonda evde kalması gerekiyor diyor. Kişi ne yapacağını bilemiyor…

2. Aynı durumdaki bir hasta izleme alınıyor diğeri alınmıyor. Neye göre yapılıyor bu ayrım belli değil…

3. Hastaneden hastalara evde kalmaları gerektiği bilgisi verilmiyor, hasta hastaneden çıkıp bize geliyor. Genelde rapor almak için geliyorlar…

4. Evde temas nedeniyle takip edilen kişide semptom gelişince hastaneye kendi imkânlarıyla gidenlere ceza kesileceği söyleniyor... .” İstanbul

Eylül 2020-Ekim 2020 arasında salgın sürecinde neler değişti?

Eylül ayında gerçekleştirmiş olduğumuz anket sonuçları ve TTB COVID-19 Pandemisi izleme kurulu tarafından yapılan çalışma ve basın açıklamaları ile Turkuaz tabloda gerçek vaka sayılarının halka açıklanmadığını ve yüzbinlerce PCR+ vakanın bildirilmediğini öğrenmiş olduk. Sağlık Bakanı da bu gerçeği 30 Eylül tarihli basın açıklamasında topluma duyurdu. Salgın yönetiminde bir başka önemli gelişme filyasyon ve evde karantina uygulamalarının izlem süresinin kısaltılması, temaslı hasta grubunun daraltılması oldu.

Eylül ayında yapılan anket çalışmamızdan bu aya geldiğimizde COVID19 rehberinde iki önemli değişiklik oldu:

PCR+ hastaların izlem süreleri 14 günden 10 günde düşürüldü ve BT pozitif hastalar filyasyon çalışmasından çıkarıldı.

Bu iki değişiklik ile aile hekimlerinin izlem listelerindeki PCR+ hasta sayıları %40 azaltıldı ve toplam izlem sayılarında belirsiz bir düşüş gerçekleşti. Bu nedenle Ekim ayındaki toplam izlem sayıları ve PCR+ hasta ortalamaları daha düşük olmuştur. Bu nedenle iki ayı kıyaslarken toplam sayılardan ziyade gün başına düşen hasta sayısı göz önüne alınmalıdır.

Eylül toplam hasta sayıları ne kadardı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 30 Eylül tarihli basın toplantısında, tüm PCR+ vakaların açıklanmadığını ve vaka ve hasta sayısı ayırımı yapıldığını belirtmiştir. 22 Eylül’de yayınlanan TTB Aile Hekimliği Kolu anket sonuçlarımız açıklandıktan sonra farklı kaynaklar günlük vaka sayılarının açıklanandan daha yüksek olduğunu belirtmiştir. Anket sonucumuza göre 7-14 Eylül tarihlerinde 14 günlük geriye dönük hesaplamamızda aile hekimlerinin izlem listelerine günlük 13341 PCR+ hasta düşmektedir.

TTB COVID19 pandemisi 7. ay değerlendirmesinde de benzer bir hesaplama toplam test sayıları üzerinden yapılmıştır. Her iki veri de benzer sonuçlara ulaşmaktadır. Eylül ayında Türkiye’de günlük 12-14 bin arası yeni PCR+ hasta olduğu görülmektedir.

pastedGraphic.png

Türkiye’de COVID-19 olguları (Eylül 2020) TTB COVID19 Pandemisi 7. Ay Değerlendirmesi

Eylül ayından bu yana toplanan veriler anketimiz verileri ile uyumludur. Bu sonuçlar çalışmamızın geçerlilik ve güvenirliğini de göstermektedir. Bu doğrultuda aynı metodoloji ile 7-14 Ekim 2020 tarihlerinde aile hekimlerine izlem listelerindeki hasta sayıları sorulmuştur. Çalışmada Türkiye genelinden 75 ilden 835 yanıt alınmıştır. Yanıt alınamayan 6 il; Bitlis, Erzincan, Kırşehir, Malatya, Yozgat ve Kilis’tir. Eylül ayı anketine göre yanıtlayan il sayısı artmıştır (Eylül anketinde 65 ilden 913 aile hekiminden yanıt alınmıştır). Çalışmada izlem listesindeki pcr+ ve temaslı hasta sayısı, Aile Sağlığı Merkezinde COVID19 geçiren olup olmadığı, ağustos ayında Sağlık Bakanın ödeneceğini belirttiği ek ödemenin alınıp alınmadığı, hastaların iş görmezlik raporlarının filyasyon ekipleri tarafından verilip verilmediği, telefonla izlemlerin yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve katılımcıların salgın sürecine dair görüşlerini yazmaları istenmiştir.

Ekim ayında aile hekimlerinin izlem listelerine günde 14373 yeni PCR+ hasta eklenmektedir.

Ekim ayı anketine yanıt veren aile hekimlerinin izlem listesinde ortalama 6,533 PCR+ hasta düşmektedir. Türkiye genelinde 22000 aile hekimi olduğu ve izlemlerin 10 gün olduğu göz önüne alındığında günlük ortalama 14373 yeni hasta aile hekimleri izlem listelerine düşmekte ve yaklaşık 150 bin kişi evde tedavi alıp takip edilmektedir. Bu sayılara hastanede takip edilen COVID-19 hastaları dâhil değildir. Toplam sayıya hastanede yatan vatandaşlarımız da eklenmelidir. Eylül ayında bu sayı ortalama 8,49 ve toplamda günlük 13341 olarak belirlenmiştir. Ortalama sayısındaki azalma izlem sürelerindeki değişiklikten kaynaklanmaktadır.

Evde takip edilen 460.966 kişi vardır

2020, 7-14 Ekim tarihleri arasında aile hekimlerinin izlem listesinde ortalama 20,953 hasta mevcuttur. Türkiye genelinde yaklaşık 461.000 kişi evde izolasyondadır. Eylül ayında bu oran 26,2 ve toplamda yaklaşık 600.000 kişi olarak tespit edilmiştir. Sayılardaki azalma BT pozitif hastaların filyasyon listesinden çıkması ya da PCR+ hastalarda bulaşma yollarının değişmesi (iş yeri yerine aile içi bulaşma, BT pozitif hastaların filyasyona dâhil edilmemesi gibi) ile temaslı kişi sayısının azalmasına bağlı olabilir.

Telefonla izlem oranları arttı

“Her ne kadar arasak bile hastalar kendilerini yalnız, terkedilmiş ve ümitsiz hissediyor... Çoğu bu olayla tek başına baş edemiyor.” Giresun

Eylül ayı anketinde telefonla izlem yapmayan hekim sayısı %11 iken bu oran Ekim ayında %5.9’a düşmüştür. Tüm izlemleri yaptığını belirtenlerin sayısı ise %57’den %76’ya çıkmıştır. Bu artış salgının hızının artmasına, il derneklerinin izlem yapılmaması yönündeki taleplerinin tekrarlanmamasına, Eylül anketinde izlem yapmayan sayısının az olduğunun görülmesine ve ek ödeme yapılacağına dair görüşlere bağlı olabilir.

Aile hekimlerine söz verilen ek ödeme yapılmadı

“. Ek ödemenin izlemler üzerinden yapılacak olması kabul edilemez. Pandemi nedeniyle yaşanan risk düzeyinde sabit ödeme olmalı. Kamuoyunda herkes alacağımız parayı konuşuyor. Zaten para için arıyorsunuz düşüncesi oluşuyor. Bu üzücü.” İzmir

Ağustos ayında Sağlık Bakanı aile hekimliği çalışanlarına da hastanede ya da ilçe sağlıklarda çalışan meslektaşları gibi salgın nedeniyle ek ödeme yapılacağını duyurmuştur. 3 ay boyunca ve izlem sayısına oranlı olarak 3000 liraya kadar brüt ek ödeme yapılacağı 5 Eylül 2020’de Resmi Gazetede yayınlanmıştır. 14 Ekim tarihinde sonlanan anketimizde aile hekimleri ek ödeme almadıklarını belirtmişlerdir.

Aile Sağlığı Merkezlerinin %41’inde en az 1 sağlık çalışanı COVID-19 geçirdi

Bu soruya yanıt veren 800 kişinin %59’u ASM’de COVID-19 geçiren sağlık çalışanı olduğunu belirtmiştir. Bu oran Eylül ayı verileri ile aynıdır. Salgının pik yapmaya başladığı bu dönemde aile sağlığı merkezlerinde enfeksiyon kontrol eğitimleri, koruyucu ekipman ve mesafe kurallarına uyumun önemli olduğu bir kez daha göz önüne serilmiştir.

Hastalar iş görmezlik raporları için halen aile hekimlerine yönlendiriliyor

“Çoğu zaman hastalar bizden başka ulaşacak kimse bulamıyor. Bizde raporlar konusunda sorun yaşıyoruz.” Çorum

Ekim ayında hastaların iş görmezlik raporları için aile hekimlerine yönlendirilmemesi amacı ile bu raporların filyasyon ekipleri tarafından verileceği belirtilmiştir. Ancak anketimizde bu soruya yanıt veren 800 aile hekiminden sadece %14’ü hastalarının raporlarını filyasyon ekiplerinden alabildiğini belirtmiştir. Bu konu aile hekimlerinin sorun olarak belirttiği önemli konulardan birisidir.

pastedGraphic_1.png

Salgın merkezi Ankara’dan İstanbul’a geçti

Eylül ayında salgının pik yaptığı Nisan ayına göre artış sormuş ve İstanbul dışında büyük oranda artış görmüştük. Ekim ayı anketinde Eylül ayına göre artışı sorduk. Ankete yanıt verenlerin %41’i Eylül ayına göre azalma, %38’i ise artış olduğunu belirtti. Katılımcıların %21’İ ise izlem sayılarının değişmediğini belirtti.

Yanıt verenlerin sadece %38’i izlem sayılarının arttığını belirtirken pozitif hasta sayılarının artmış olması salgının merkezinin İstanbul’a geçmiş olmasına bağlı olabilir. Eylül ayı anketine İstanbul’dan yanıt verenler günde ortalama 1714 yeni vaka bildirirken bu sayı Ekim anketinde 2824’e çıkmıştır. Hasta sayısı Ankara için Eylül ayında 2671 iken Ekim ayında günde 2125’e düşmüştür. Bu bilgiler Sağlık Bakanının İstanbul’da %50 artış oldu açıklaması ve sahadan bildirilen gözlemler ile uyumludur.

İstanbul’da acilen enfeksiyon kontrol tedbirleri alınmalıdır

Vaka sayılarının Türkiye genelinde verilmesi salgının nerede yayılıp nerede sönümlenmeye başladığı bilgisini bizden gizlemektedir. Anketimizde görülen sonuçlara göre İstanbul’da belirgin bir artış vardır. İstanbul’dan çalışmaya katılan aile hekimleri çalışma döneminin başı ile sonu arasında yoğun bir artış olduğunu ayrıca belirtmişlerdir. Salgının yayılması riski nedeniyle İstanbul’daki bu artış korkutucudur. Şehre özel acil enfeksiyon kontrol önlemleri alınmalıdır.

İstanbul neden riskli:

İstanbul nüfus yoğunluğu en yüksek ilimizdir. Ankara’nın 10 katı nüfus yoğunluğuna sahip olan şehir salgının eksponansiyel büyümesi açısından çok riski bir ortam oluşturmaktadır.

  1. Üniversitelerin açılması planlanmaktadır. Salgının patlama aşamasında, gençler yayılım için fazladan risk oluşturacaktır.
  2. Yaşlılar memleketlerinden İstanbul’a çocukların yanına dönmüşlerdir ve bu çok yüksek riskli grup salgının patlama yapacağı dönemde tedbirlerin gevşetildiği riskli bir şehre gelmiş durumdadır.
  3. Okulların açılması ile trafik yoğunluğu artacak toplu taşımada kalabalık ortamlarda bulunma riski artacaktır.
  4. İlköğretim, 8 ve 12. sınıfların açılması ve mevsimsel influenza döneminin başlangıcı çok riskli bir eşzamanlılık içermektedir.
  5. Acilen valiliğin belirlediği kademeli çalışma saatleri uygulanmalı, esnek mesai uygulaması ve evden çalışmaya geçilmeli, üniversitelerin açılması ertelenmeli, toplum bulaşma riskleri konusunda bilgilendirilmeli ev-akraba-komşu ziyaretleri yapılmaması sağlanmalıdır.
  6. İstanbul Nisan ayından daha riskli bir döneme girmektedir. Ne toplum, ne sağlık çalışanları daha riskli bir ikinci dalgayı aşamama riski ile karşı karşıyadır.
     

    [1] TTB COVID-19 Pandemisi 4. Ay Değerlendirme Raporu; https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=bfe5de60-c2a8-11ea-9489-8d3047d5562f).

    [2] COVID-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi https://covid19.saglik.gov.tr/TR-66339/temasli-takibi-salgin-yonetimi-evde-hasta-izlemi-ve-filyasyon.html)

    [3] TTB Aile Hekimliği Kolu açıklaması https://www.ttb.org.tr/kollar/_ahek/haber_goster.php?Guid=cc04f5da-7bd8-11ea-a12d-7aee3f6e69c5)