2026 için geçerli olacak asgari ücret tartışmaları hız kazanırken Hak-İş ve Türk-İş, görüşmelere katılmayacaklarını açıkladı. İki konfederasyonun, masaya oturmamayı tercih etmesi işçiler arasında tepkilere yol açtı.
Türkiye’de genel ücret haline gelen ve tüm çalışanların maaşlarını doğrudan etkileyen asgari ücretin ne kadar olacağı tartışılırken, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan “Türk-İş katılmayacaklarını tekrar teyit etti. Biz de katılmayacağız” dedi. Arslan, bu durumun hem işçilerin hem de hükümetin aleyhine bir kaos yaratacağını söyledi.
Arslan ayrıca hükümetin komisyonda yer almaması gerektiğini savundu:
“Kamuda asgari ücretli işçi sayısı istisna. Asgari ücret özel sektörü ilgilendiriyor. Almanya’da işçi ve işveren sendikaları masaya oturuyor, hükümet yok. Yalnızca tarafların seçtiği bir hakem bulunuyor. Türkiye’de de benzer bir yapının kurulmasını istiyoruz. Hükümet, sosyal tarafların taleplerini dikkate alarak komisyonu daha demokratik hale getirmeli.”
Türk-İş: “Bir daha yokuz”
Türk-İş, 2024 sonunda da masaya yalnızca 29 bin 583 TL talebi kabul edilirse oturacağını duyurmuş, 2025 için belirlenen 22 bin 104 TL’nin ardından “Bir daha yokuz” açıklaması yapmıştı. Genel Başkan Ergün Atalay, “Yüzde 30’luk artış kabul edilebilir değil. Adil olmayan komisyonda 50 yıl durduk, artık yokuz” demişti.
Sessiz kalan konfederasyonlar
Türk-İş ve Hak-İş’in masadan çekilmesi, sendikal hareketin insanca ücret için herhangi bir mücadele örgütlemediğini bir kez daha ortaya koydu. 2025’te ara zam talebini dahi örgütlemeyen konfederasyonlar, işçileri açlık sınırının altında bir ücrete mahkûm etti.
Hak-İş ve Türk-İş, masaya gitmeme kararlarını açıklasa da iktidarı komisyon yapısını değiştirmeye zorlayacak bir eylem takvimi açıklamadı. DİSK ise bu süreçte sembolik dahi olsa ortak bir mücadele hattı kurmadı. Konfederasyonların pasif tutumu, işçilerin tepkisini artırıyor.
Almanya örneği ve Türkiye gerçeği
Arslan’ın örnek gösterdiği Almanya’daki hakem modeli, Türkiye’deki yapıyla kıyaslandığında işçi lehine bir güvence sunmuyor. Nitekim Türkiye’deki hakem heyetinin üyelerinin çoğu doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor ve bugüne kadarki tüm kararları iktidar lehine oldu.
Öte yandan özel sektörde yapılan toplu iş sözleşmeleri, gerçek gücün örgütlü mücadeleden geçtiğini gösteriyor. Metal işçilerinin MESS sözleşmelerinde verdiği mücadele, grev yasaklarına rağmen kazanımlar elde edilmesini sağlıyor. Bu nedenle konfederasyonların işçileri yalnız bırakan tavrı, insanca yaşam mücadelesini daha da zayıflatıyor.
Finans tekelleri asgari ücreti belirliyor
2026 asgari ücretine ilişkin en net tahmin uluslararası yatırım bankası JPMorgan’dan geldi. Raporda, ücrette yüzde 20’lik artış öngörülürken yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 24,6 olarak açıklandı. Bu senaryo, asgari ücretlinin alım gücünün yeni yılda reel olarak daha da düşeceğine işaret ediyor.
JPMorgan’ın tahminleri, Ankara ile sıkı temasları ve Türkiye ekonomisine dair öngörülerindeki isabet nedeniyle piyasalarca ciddiye alınıyor. Banka geçen yıl da asgari ücret artışını doğru tahmin etmişti.