KADIN

Kadın sağlığının en tartışmalı aracı spekulum yenileniyor

Kadınların yüzde 35’inin jinekolojik muayenede korku ve acı yaşamasına neden olan vajinal spekulum, 180 yıl sonra yeniden tasarlanıyor.

Jinekolojik muayenelerde kullanılan vajinal spekulum, kadınların bedenleri üzerinde uzun yıllar süren travmatik bir geçmişe sahip. 1845 yılında James Marion Sims tarafından köleleştirilmiş siyah kadınlar üzerinde, anestezi uygulanmadan yapılan deneylerle geliştirilen bu tıbbi alet, yaklaşık iki yüzyıldır neredeyse hiç değiştirilmeden kullanılıyor.

Zambak çiçeğinden esinlenildi

Kadınların yüzde 35’inin muayene sırasında korku ve acı yaşamasına yol açan spekulum, artık insan odaklı bir tasarımla değişime uğruyor. Delft Teknoloji Üniversitesi’nden Hollandalı kadın mühendisler Ariadna Izcara Gual ve Tamara Hoveling’in geliştirdiği “Lilium”, tampon benzeri bir aplikatör aracılığıyla yerleştiriliyor ve açıldığında zambak çiçeğinden esinlenen üç yapraklı form alıyor. Tıbbi sınıf TPV kauçuktan üretilen cihaz, metal spekulumların aksine sessiz, esnek ve daha az ağrılı bir muayene imkânı sunuyor.

Daha net görüş sağlıyor

Tasarım sürecinde 400’den fazla kadınla görüşülerek, gerçek deneyimlere dayalı geri bildirimler toplandı. “Lilium” özellikle obezite veya vajinal sarkma durumlarında daha net görüş sağlamasıyla da öne çıkıyor.

Mevcut spekulumlar dokuz parçadan oluşurken, Lilium sadece iki parçadan oluşuyor. Bu sayede temizlik, sterilizasyon ve tekrar kullanım daha kolay hale geliyor. Çevresel etkisi de minimuma indirilmeye çalışılıyor.

Türkiye’de hala klasik spekulum kullanılıyor

Ancak “Lilium” hâlâ prototip ve klinik test aşamasında. Türkiye’de kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı onayı ve CE belgesi gibi süreçlerin tamamlanması gerekiyor. Şu anda jinekolojik muayenelerde hâlâ klasik metal ve plastik spekulumlar tercih ediliyor.

Spekulumun tarihsel olarak köle kadınların bedenleri üzerinde yapılan deneylerle icat edilmesi ise, tıp tarihinde karanlık bir miras olarak kayda geçmiş durumda. Sims’in heykeli New York Central Park’tan 2018’de kaldırılarak, yanına bilgilendirici levhaların eklendiği mezarlığına taşındı.

Kadın sağlığı açısından köklü bir dönüşümü hedefleyen “Lilium”, yalnızca bir medikal tasarım değil; aynı zamanda kadınların bedenleri üzerindeki söz hakkını geri kazanmasının sembolü olarak değerlendiriliyor.