Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 2021 Mayıs Ayı Medya İzleme Raporu'nun açıkladı.

ÇGD Merkez Yönetim Kurulu'nun, "Gazetecilik İktidarın Keyfine Terk Edilemez!" başlığıyla yayımladığı raporda, "Mayıs ayında yaşanan gelişmeleri içeren 37’nci raporumuz, ne yazık ki yine ‘dopdolu’. Yazı ve konuşma dilinde ağırlıklı olumlu anlamlar içeren ‘dopdolu’ sıfatı, basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik baskılar, dolayısıyla da toplumsal özgürlük alanının daralması açısından iç karartıcı anlamlara bürünmekte" denildi.

ÇGD'nin Mayıs Ayı İzleme Raporu şöyle: 

Türkiye’de düşünce, ifade ve basın özgürlüğü mücadelesi kapsamında meslektaşlarımıza yönelik sansür, tehdit-şiddet, gözaltı-yargılama, özlük haklarında yaşanan kayıplar ile haberlerde yapılan manipülasyonları kayıt altına aldığımız ve her ay kamuoyuna duyurduğumuz ‘Medya İzleme Raporu’nun 37’ncisini tamamlayarak sizlerle paylaşmaktayız.

Mayıs ayında yaşanan gelişmeleri içeren 37’nci raporumuz, ne yazık ki yine ‘dopdolu’. Yazı ve konuşma dilinde ağırlıklı olumlu anlamlar içeren ‘dopdolu’ sıfatı, basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik baskılar, dolayısıyla da toplumsal özgürlük alanının daralması açısından iç karartıcı anlamlara bürünmekte. Raporumuzda, her zamanki gibi basın emekçilerinin haber yaparken engellenmesi, tehdit edilmesi, yürüyen ve açılan yeni soruşturmalarda ifade vermesi, hakim karşısına çıkması ve diğer sansür uygulamaları not edildi. Geniş olarak işlenen beş gelişme ile suç örgütü lideri Sedat Peker’in, gazeteci cinayetleri başta olmak üzere Türkiye basına yönelik iddialarının derlendiği ‘Manipülasyonlar ve İlke İhlalleri’ bölümü, eleştirel ve sorgulayıcı gazetecilik yapan birkaç basın organı dışında iktidarın yönettiği ya da etkisi altına aldığı basının geniş kısmında kirlenmemiş tek bir metrekarenin kalmadığını göstermekte."

ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ DEĞİLSE...

Gazeteciliğin, yıllarca değil, başında da sonunda da aynı duruş korunduğu takdirde yapılabilen bir meslek olduğu; diğer bir anlatımla özgür ve bağımsız kimliği olmayan hiç kimsenin ya da kuruluşun, gazeteci de basın kuruluşu da olamayacağı gerçeği, yaşanan olaylarda bir kez daha net görüldü.

Türkiye’de düşünce, ifade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere evrensel temel haklarımızın yok edilmesi ve mesleğimizi, kirli ilişkilerin aklanma aracı haline getirmeyi amaçlayan her türlü baskıya, birçok meslektaşımız hayatları pahasına karşı durduysa, bizler de aynı şekilde karşı durmaya devam edeceğiz. Bu yolda canını veren, ağır bedeller ödeyen tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

Bu ayki raporumuza yansıyan gelişmelerin istatistiki analizi ise; 9 gazeteci yürüyen yargılamalar kapsamında hakim karşısına çıkarken, 1 gazeteci 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Basın kuruluşları ile gazetecilere yönelik 1 saldırı, 5 tehdit olayı yaşandı. 1 gazeteci gözaltına alındı; 2 olaya ilişkin yapılan haberler nedeniyle soruşturma başlatıldı. Basın emekçilerinin, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı ile Gezi Parkı Eylemlerinin yıl dönümü sırasında haber yapmaları engellendi. 2 internet sitesinin alan adı toplam 4 kez yasaklandı. 21 olaya ilişkin çıkan haberlere erişim engeli konuldu.