ÖZEL HABER

PKK neden kuruldu, bugüne nasıl geldi?

42 yıl sonra silahlar susuyor: PKK, Öcalan’ın çağrısıyla kendini feshetti, yeni bir dönem başlıyor.

Kürt sorununda yeni bir dönemin kapısı aralanıyor. 1978’de kurulan PKK (Kürdistan İşçi Partisi), lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 12 Mayıs 2025’te kendini feshetme kararı aldı. 11 Temmuz’da Kuzey Irak’ta sembolik bir silah bırakma töreniyle sürecin başlaması bekleniyor.

1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis Köyü’nde 21 kişilik bir kadroyla kurulan PKK, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürüttüğü silahlı mücadeleyle 40 yılı aşkın süredir ülke siyasetinin ve güvenlik gündeminin en belirleyici unsurlarından biri oldu. Bugün ise örgüt, lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine tarihi bir karar alarak silah bırakıyor ve kendini feshediyor.

Kuruluş ve İlk Yıllar: Fis Köyü’nden Bekaa Vadisi’ne

PKK, 1978’de “Kürt ulusal kurtuluş mücadelesi” yürütmek amacıyla sosyalist bir ideolojiyle yola çıktı. Kuruluşunda Abdullah Öcalan ile birlikte Cemil Bayık, Mazlum Doğan, Hayri Durmuş gibi isimler yer aldı. 1980 darbesi sonrası birçok kurucu isim tutuklandı, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan ağır işkenceler ve ölümler örgütün radikalleşmesinde önemli rol oynadı.

1984 yılında Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde düzenlenen saldırılarla PKK, Türkiye’deki silahlı mücadelesine resmen başladı. Bunu takip eden yıllarda örgüt, Bekaa Vadisi’nde Filistinli gerillalardan eğitim aldı, Suriye’de yaygın bir örgütlenme kurdu ve 1990’lı yıllarda eylemlerini büyük ölçüde artırdı.

Ateşkesler, Operasyonlar ve Kanlı Yıllar

PKK, 1993 yılında ilk kez ateşkes ilan etti. Ancak Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani ölümü ve devam eden saldırılar nedeniyle bu süreç kısa sürdü. 1990’lı yıllar boyunca Türkiye, “Düşük Yoğunluklu Savaş” stratejisi uyguladı; binlerce köy boşaltıldı, on binlerce kişi yaşamını yitirdi, yüzbinlerce Kürt kentlere göç etti. Bu yıllarda çok sayıda faili meçhul cinayet ve insan hakları ihlali kayda geçti.

1999 yılında örgütün lideri Abdullah Öcalan, Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirildi. Yargılandığı davada ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Öcalan, o günden bu yana İmralı Cezaevi’nde tutuluyor. Bu gelişmenin ardından örgüt, tek taraflı ateşkes ilan etti ve militanlarını Türkiye dışına çekmeye başladı.

Açılım ve Çözüm Süreci: Umutlar ve Kopuşlar

AKP hükümeti döneminde başlatılan “demokratik açılım” ve ardından gelen çözüm süreci, PKK ile devlet arasında uzun yıllar sonra ilk diyalog kanallarını açtı. 2013 yılında Öcalan’ın mektubu Diyarbakır Nevruz’unda okundu, örgüt yeniden geri çekilmeye başladı. Ancak 2014 Kobani olayları, 2015’teki çatışmalar ve siyasi atmosferdeki gerilim nedeniyle süreç rafa kalktı.

2015 yazında başlayan hendek süreci, şehir merkezlerinde ağır çatışmalara neden oldu. Cizre, Sur, Nusaybin gibi yerlerde uzun süreli sokağa çıkma yasakları ve güvenlik operasyonları yürütüldü. Bu çatışmalarda hem güvenlik güçleri, hem PKK militanları hem de çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Bahçeli’nin Önerisi, Erdoğan’ın Onayı, Öcalan’ın Çağrısı

2024 sonbaharında MHP lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’a “örgütü feshetmesi koşuluyla umut hakkı için başvuru yapma” ve TBMM’de konuşma çağrısında bulundu. Bu çağrı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da desteklendi. DEM Parti üzerinden İmralı’ya ziyaretler gerçekleştirildi. Öcalan, kamuoyuna mesajlarını iletti.

27 Şubat 2025’te yayımlanan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile birlikte, PKK’ya silah bırakma ve fesih çağrısı yapıldı. Bu çağrı, PKK tarafından 12 Mayıs 2025’te kabul edildi. Örgüt, “Abdullah Öcalan’ın çağrısını esas aldıklarını, silahlı mücadele döneminin sona erdiğini” açıkladı.

Tarihi Fesih Kararı ve Sonraki Adımlar

PKK, 9 Temmuz’da Abdullah Öcalan’ın ilk defa videolu olarak kamuoyuna seslendiği mesajını yayımladı. Öcalan, PKK’nın artık ulus-devletçi bir örgüt olmadığını, demokratik toplum hedefini benimsediğini söyledi. Silah bırakmanın ilk adımı, 11 Temmuz 2025’te Süleymaniye’de gerçekleşecek.

Yeni Bir Dönemin Eşiğinde

PKK’nın silah bırakma kararı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hem güvenlik politikaları hem de Kürt sorununun barışçıl çözümü açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu gelişmenin, bölgedeki diğer silahlı yapılara, PYD/YPG gibi oluşumlara ve Türkiye’nin uluslararası ilişkilerine de yansımaları olacak.

Önümüzdeki günlerde PKK’nın sembolik olarak ilk grubunun Kuzey Irak’ta silah bırakması beklenirken, gözler devletin atacağı adımlarda: demokratikleşme, anayasa süreci ve Öcalan’ın statüsü gündemin merkezinde olacak.