Cumartesi geç saatlerde Güneş'te M8.2 seviyesinde güçlü bir patlama meydana geldi.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), bu seviyede patlamaların güçlü Güneş fırtınaları üretebileceğini belirtiyor. M sınıfı patlamalar orta şiddette olayları ifade ediyor ama bu patlama M kategorisinin üst sınırında meydana geldi.
Söz konusu patlamanın ardından uzaya fırlayan radyoaktif parçacık dalgasının 1 Haziran'da Dünya'ya ulaşması bekleniyor ve bu da yüksek ve orta enlemlerde güçlü jeomanyetik fırtına potansiyelini beraberinde getiriyor.
Patlama Güneş'teki "AR14100" diye bilinen Güneş lekesi bölgesinde kayda geçti.
Güneş'te manyetik kuvvetin çok yoğun olduğu ve bir miktar ısının yıldızın yüzeyine ulaşmasının engellendiği bölgelere Güneş lekesi deniyor. Bu lekeler, çevresine kıyasla daha soğuk olduğu için daha koyu renkte görülüyor ve bu yüzden "leke"lere benzetiliyor.
Ancak yoğun manyetik alanları nedeniyle Güneş lekeleri çok aktif bölgeler. Yani buralarda sıklıkla patlamalar meydana gelebiliyor. Bu patlamalar sonucunda koronal kütle atımı (CME) adı verilen plazma fışkırmaları oluşuyor.
Güneş fırtınası nedir?
CME'lerin Dünya'ya çarpmasıyla Güneş'ten gelen radyoaktif parçacıklar, gezegeni koruyucu bir kalkan gibi saran manyetosfer ile etkileşime girer. Bu olaya Güneş fırtınası adı verilir.
Manyetosfer bu radyoaktif parçacıkların tümünün yeryüzüne ulaşmasını engelleyerek gezegendeki yaşamı korur. Ancak CME'lerin Dünya'ya çarpması yine de bir dizi etkiye neden olabilir.
Bunlar arasındaki yörüngedeki uyduların zarar görmesi, elektronik aletlerin arızalanması, iletişimin ve GPS hizmetlerinin aksaması gibi durumlar var.
Öte yandan CME'lerin manyetosferle etkileşime girmesinden doğan kutup ışıkları (aurora) genelde yüksek enlemlerde eşsiz manzaralara da sahne olabilir.
Güçlü bir fırtına bekleniyor
NOAA'ya bağlı Uzay Hava Tahmin Merkezi, son patlamadan dolayı 1 ve 2 Haziran'da güneş radyasyon fırtınasının G4 seviyesine ulaşmasının muhtemel olduğunu bildirdi. Bu da epey güçlü bir fırtına seviyesi.
Bu tür fırtınalarda enerji hatlarında sistem dengesizlikleri ve dolayısıyla elektrik voltaj sorunları yaşanabiliyor. Ayrıca yörüngedeki uyduların etkilenmesiyle GPS sinyalleri sapma yapabiliyor. Radyo iletişiminde kesintiler de görülebiliyor, bu da iletişimin aksamasıyla sonuçlanabiliyor.
Uzay havası üzerine uzmanlaşan fizikçi Dr. Tamitha Skov, The Watchers'a yaptığı açıklamada, "Önce daha yavaş bir fırtına iletişim trafiğinde hafif bir gecikmeye neden olabilir, ancak 2 Haziran'a kadar G4 şiddetinde bir jeomanyetik fırtına mümkün," dedi.
Türkiye'den aurora görülecek mi?
Ayrıca bu tür güçlü bir fırtınada Kanada, Kuzey Avrupa, Rusya dışında Almanya, İngiltere, ABD’nin kuzeyi gibi bölgelerde kutup ışıkları gözlemlenebiliyor.
Geçen yaz meydana gelen benzer bir fırtınada Türkiye'nin kuzeyinde, özellikle de Karadeniz bölgesinde zayıf da olsa auroraların oluştuğuna yönelik raporlar gelmişti.
Ancak bunlar resmi olarak doğrulanmamıştı.
Dr. Skov, "Bu seviyede bir fırtına, auroraların orta enlemlerin derinliklerinde görülebileceği anlamına geliyor. Önümüzdeki birkaç gün boyunca Dünya'nın gündüz tarafında büyük parlamaların devam etmesini beklediğimizi düşünürsek, hem gündüz hem de gece tarafındaki radyo bantları periyodik olarak kesilebilir, parazit olabilir," ifadelerini kullandı.
"Amatör radyo operatörleri, GPS/GNSS kullanıcıları ve uçak/İHA pilotları buna göre plan yapmalı."