Fabrikanın tek kadın temsilcisi Emine Azak, yaşadıkları süreci, geçim sıkıntısını, örgütlülüğün gücünü ve grev çadırında değişen hayatlarını anlatarak “Biz sömürü düzenine başkaldırmayı öğrendik” dedi.
Smart Solar işçileri, patronun 3 bin liralık zam dayatması üzerine greve çıktı. Beş yıldır fabrikada çalışan Emine Azak, hem çalışma koşullarını hem de grevin nedenlerini Cumhuriyet’e aktarırken, direniş çadırındaki dayanışmanın işçilerin yaşadığı ekonomik zorluklar karşısında büyüdüğünü vurguladı.
Azak, görüşme masasında patronun zam yapmama gerekçesini anlatırken, “Biz çocuklarımızın ne yiyeceğini düşünürken, patron masada ‘kendime bir yat bile alamadım’ diye sitem etti. 3 bin lirayla marketten biz ne alabiliriz?” sözleriyle tepki gösterdi.
Fabrikada 262 işçi bulunduğunu, 167’sinin kadın olduğunu belirten Azak, iki yıllık sözleşme döneminde patronun dört ay boyunca “sıfır zam” teklifiyle masaya geldiğini söyledi. Ardından “usulen” sunulan 3 bin liralık artışı da “sefalet ücreti” olarak niteleyerek, bunun grevin fitilini ateşlediğini ifade etti.
Şirketin borsaya açılarak büyüdüğünü, yeni yatırımlar yapıldığını hatırlatan Azak, “Ama işçiye 3 bin lira! 3 bin lirayla ne alabilirim? Bir ayakkabı bile alamıyoruz artık” diyerek geçim sıkıntısını anlattı. Kadın işçilerin önemli bir kısmının tek başına çocuk büyüttüğünü, kira ve faturaların altında ezildiklerini de dile getirdi.
“Grev çadırı bizim okul oldu”
Grev sürecinin işçiler arasında dayanışmayı artırdığını belirten Azak, “Hayatında ilk kez greve çıkan çok kadın var. Grev çadırı bizim için okul oldu. Birbirimizi tanıdık, ihtiyaçlarımızı öğrendik. Dayanışma inanılmaz boyutta. Erkek işçiler de kadınların enerjisinden güç alıyor” dedi.
Grev alanında hayatın devam ettiğini söyleyen Azak, “Buradaki çayın tadını evde bulamıyorum” diye konuştu.
“Adaletin ne olduğunu yaşayarak öğrendik”
Grev sürecinde birçok işçinin politik görüşünün değiştiğini anlatan Azak, “Sağcı olan arkadaşlarım ‘Ben komünist oldum’ demeye başladı. Çünkü adaleti, eşitliği burada gördüler. Ben de ailem de sağcıydık, yıllarca iktidara oy verdik. Ama bu süreçte yanımızda kimse olmadığını gördük. Grevlerin yasaklanması, işçinin hakkının yok sayılması… Bizim gibi emekçiye bakışlarını anladık” dedi.
“Bu düzen işçinin emeğiyle dönüyor”
“Bu düzeni döndüren işçi. Biz üretimi durdurunca hayat duruyor” diyen Azak, sınıf bilincinin grev çadırında büyüdüğünü ifade etti. Tüm Türkiye’ye dayanışma çağrısı yapan Azak, kararlılıklarının sarsılmadığını belirterek şunları söyledi:
“Biz bu davayı kazandık, çünkü başkaldırdık. Sonucu ne olursa olsun kazandığımı düşünüyorum. İşçi, geçineceği parayı kendi belirlemeli. Onurlu olun, örgütlü olun, birlikte olun. Bu sömürü düzenini durduracak tek biziz. Kendinize güvenin. Dik durun; sizin geçineceğiniz parayı patronlar değil siz belirleyin.”