İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, Türkiye’de çocuk işçiliğinin derinleştiğini ve çocuk işçilerin sistematik olarak sömürüldüğünü belirtti. Açıklamada, son 12,5 yılda en az 770 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği belirtildi.
Resmi veriler yetersiz, gerçekler görünmez kılınıyor
İSİG Meclisi, çocuk işçiliğine ilişkin resmi verilerin yetersizliğine dikkat çekerek, “Türkiye’de ‘çocuk işçilik’ yokmuş gibi bir hava yaratılıyor. Ancak gerçeklerin üzeri örtülemez” dedi. 2013-2025 yılları arasında hayatını kaybeden çocuk işçilerin verileri, ulusal ve yerel basın ile yakın çevreden elde edilen bilgilerle derlenerek açıklandı.
Hayatını kaybeden çocuk işçilerin yaş dağılımı
Açıklamaya göre, yaşamını yitiren çocuk işçilerin %34’ü 5-14 yaş, %66’sı ise 15-17 yaş aralığında bulunuyor. Özellikle 5-14 yaş grubundaki çocukların tamamına yakınının kayıt dışı çalıştırıldığı, bu çocukların büyük bölümünün mevsimlik tarım işçisi olduğu ve sokakta ya da atölyelerde çalıştırıldığı belirtildi.
Ölüm nedenleri ve çalışma alanları
Açıklamada, çocuk işçilerin en sık karşılaştığı ölüm nedenlerinin trafik kazaları, yüksekten düşmeler, ezilmeler ve boğulmalar olduğu vurgulandı. Mevsimlik tarımda çalışan çocukların, servis kazaları ve sulama kanallarında boğulma gibi nedenlerle sıkça yaşamını yitirdiği, şehirlerde ise sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerinde çalışan çocukların ölümlerine rastlandığı bildirildi.
En çok çocuk işçi ölümü görülen iller
En çok çocuk işçi ölümünün yaşandığı şehirlerin başında İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Konya, Adana ve Antalya geliyor. Bu illerde hem tarım hem de sanayi alanlarında çocuk işçiliği yaygın şekilde sürüyor.
Çocuk işçiliği sistematik sömürüye dayanıyor
İSİG Meclisi, çocuk işçiliğinin geçici ya da münferit bir olgu olmadığını, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacına dayalı sistematik bir sömürü biçimi olduğunu belirtti. Mevsimlik işçilik, çıraklık ve staj uygulamaları, sokakta çalıştırma gibi çok çeşitli biçimlerde çocuk emeği kullanıldığına dikkat çekildi.
Üç temel talep ve mücadele çağrısı
Açıklamada şu üç temel talep dile getirildi:
"Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki eğitim çocuk gelişimine uygun biçimde kamusal çerçevede planlanmalıdır.
Eğitim her kademede parasız ve bilimsel esaslara dayalı hale getirilmelidir.
Yaşam alanları çocukların gelişimine uygun biçimde yapılandırılmalı, uyuşturucu ve çeteleşmeden arındırılmalıdır."