8 Aralık 2024’te 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye’de yeni bir dönem başladı. El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri Ahmed Şara, geçici devlet başkanı olarak göreve geldi. Ancak geçen sekiz ayda birleşik bir ordu kurma ve merkezi yönetimi güçlendirme çabaları, ciddi engellerle karşılaştı.
Kürtler, Dürziler, Aleviler: Güvensizlik yayılıyor
Suriye’nin kuzeydoğusunda etkin olan ve geçmişte ABD desteği alan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Şam yönetimiyle yürütülen entegrasyon görüşmelerinden sonuç alınamamasından rahatsız. Güneyde ise Dürziler, merkezi yönetime güvenmiyor ve kendi milis güçlerini oluşturuyor.
İsrail, “Dürzileri koruma” gerekçesiyle Süveyda ve Şam’da Suriye ordusunu hedef alırken, Aleviler ise Mart ayında kendilerine saldıran silahlı grupların yeni yönetimle bağlantılı olduğuna inanıyor.
Uzmanlara göre, bu güven bunalımı ülke genelinde yeni gerilimlerin önünü açıyor.
“İç Savaş Bitmedi, Sadece Şekil Değiştirdi”
Demokrasilerin Savunulması Kurumu’ndan araştırma analisti Ahmad Sharawi, Suriye’de savaşın bitmediğini, sadece biçim değiştirdiğini söylüyor:
“Esad gitti ama aynı etnik, mezhepsel ve bölgesel çatışmalar devam ediyor. Yeni yönetim, hiçbir grubun güvenini kazanamadı.”
Medeniyet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Helin Sarı Ertem’e göre de geçiş döneminde yaşanan krizler kaçınılmaz:
“13 yılı aşan bir iç savaşın ardından güven ve uyum hemen sağlanamaz. Şu anki durum zaten bekleniyordu.”
Şara’nın vaatleri gerçek olmadı
Yeni lider Ahmed Şara, iktidara gelir gelmez tüm silahlı grupların tek bir ordu çatısı altında toplanacağını vaat etmişti. Ancak bu hedef, bugüne kadar gerçekleşmedi.
Ortadoğu uzmanı James Dorsey’e göre Şara’nın kontrolü hiç sağlayamadığı bir ortamda “kaybetmesinden” söz etmek mümkün değil:
“Bir komuta merkezine girmelerini söyleyerek birleşik bir ordu kuramazsınız. Bu süreç zaman alır, sabır ve kapsayıcılık ister.”
Dorsey, Şara’nın ılımlı bir figüre dönüştüğünü ancak etrafındaki eski HTŞ kadrolarının tutumu konusunda şüpheler olduğunu belirtiyor.
Federalizm tartışması: Çözüm mü, Yeni tehdit mi?
Şam’ın tüm etnik ve dini grupları entegre edememesi halinde, federal bir yapı olasılığı gündeme geliyor. Ancak bu öneri bölgesel kaygılarla karşılanıyor.
Doç. Dr. Helin Sarı Ertem, federasyon modelinin uzun vadede bölünmeyi teşvik edebileceğini düşünüyor. James Dorsey ise “bölgesel güçlerin bu yapıya izin vermeyeceği” görüşünde:
“Özellikle Türkiye, sınırında otonom bir Kürt yapısını hiçbir zaman kabul etmez.”
Vekil güçler yeniden sahada
Suriye’deki silahlı grupların bölgesel desteklerle hareket etmesi, ülkeyi yeniden vekil güçlerin çatışma alanına çevirebilir. İsrail destekli Dürzi milisler, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), Kürtler ve İran etkisindeki Şii milisler arasında yeni bir çatışma ihtimali ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
Ahmad Sharawi bu konuda uyarıyor:
“Yeni bir iç savaş olursa, bu sadece Suriye’yi değil tüm bölgeyi içine çeken bir vekalet savaşına dönüşebilir.”
ABD ve Körfez bölünmeye karşı
Tüm risklere rağmen Suriye’nin fiilen bölünmesine karşı çıkan güçlü aktörler de var. ABD ve Körfez ülkeleri, üniter bir Suriye’yi destekliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ahmed Şara’yla olumlu ilişkiler kurduğunu ve yaptırımları kaldırdığını hatırlatan James Dorsey, Washington’un parçalanmış bir Suriye’ye sıcak bakmadığını söylüyor.
Sharawi de Körfez desteğinin önemine vurgu yapıyor:
“Eğer Körfez ülkeleri sizi destekliyorsa geceleri rahat uyuyabilirsiniz. En azından şimdilik.”
Aynı zamanda Suriye halkının da savaş yorgunu olduğunu belirten Sharawi’ye göre, halkın büyük kısmı artık siyasi çözüm istiyor.