Venezuela, ABD'nin Karayip Denizi'ndeki savaş gemisi ve asker yığınağına yanıt olarak askeri personel, silah ve teçhizattan oluşan "büyük bir seferberlik" başlattığını duyurdu.
Savunma Bakanı Vladimir Padrino López, tatbikatlara kara, hava, deniz ve yedek kuvvetlerin katılacağını belirterek bu konuşlandırmayı ABD’nin oluşturduğu “emperyalist tehdide” bir yanıt olarak tanımladı.
Tatbikatlar, düzenli birliklerin yanı sıra, Eski Devlet Başkanı Hugo Chávez döneminde kurulan ve adını Latin Amerika’nın bağımsızlık kahramanı Simón Bolívar’dan alan Bolivarcı Milisleri de kapsıyor.
López, emrin Devlet Başkanı Nicolás Maduro’dan geldiğini belirterek, tatbikatın amacının “komuta, kontrol ve iletişimi optimize etmek” ve “ülke savunmasını sağlamak” olduğunu söyledi.
Maduro’dan “ulusal savunma komutanlıkları” talimatı
Devlet televizyonu VTV’ye göre Maduro, başkent Caracas’taki Miraflores Sarayı’nda yaptığı konuşmada Venezuela’nın 14 haftadır “sürekli bir psikolojik savaş altında” olduğunu ifade etti.
ABD’nin olası bir askeri saldırısına karşı savunmayı örgütlemek amacıyla ulusal savunma komutanlıkları kurulması talimatı verdiğini belirten Maduro, bu yapıların Stratejik Operasyonel Komutanlığa (CEOFANB) bağlı olacağını duyurdu.
Maduro, “Eğer silahlı bir çatışma dayatılırsa, her mahallede ve her şehirde halk savunması hazır olmalıdır. Kutsal mirasımızı savunmak için daima tetikte olalım; vatanseverlik ve özgürlük yolunda yürüyelim,” dedi.
ABD’nin Karayip yığınağı sürüyor
Venezuela’nın bu hamlesi, ABD’nin bölgedeki askerî varlığını artırdığı bir dönemde geldi.
Salı günü ABD Donanması, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un Latin Amerika’yı kapsayan Güney Komutanlığı operasyon alanına ulaştığını açıkladı.
Ford’a, iki Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyeri (USS Bainbridge ve USS Mahan), hava ve füze savunma komuta gemisi USS Winston S. Churchill, dokuz hava filosu ve 4 binden fazla denizci eşlik ediyor.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, geçen ayın sonunda uçak gemisine Avrupa’dan Karayipler’e gitme emri vermişti. Washington yönetimi, bu yığınağın “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” amacı taşıdığını savunuyor.
Ancak Caracas yönetimi, ABD’nin asıl hedefinin “rejim değişikliği” olduğunu öne sürüyor. Bazı eski Trump yönetimi yetkilileri de Maduro’yu devirmeyi amaçlayan stratejiler geliştirdiklerini daha önce kabul etmişti.
Trump, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada CIA’ya Venezuela’da faaliyet izni verdiğini söylemiş ve “ülke içinde askeri müdahale olasılığını tarttığını” dile getirmişti.
Arka Plan: Gerilim tırmanıyor
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerikalı uyuşturucu kartelleriyle “yerinde mücadele” bahanesiyle ordunun daha etkin kullanılmasını öngörmüştü.
Ağustos ayı sonunda ABD, Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü göndermişti. Savunma Bakanı Hegseth, ordunun “rejim değişikliği dahil her türlü senaryoya hazır olduğunu” söylemişti.
Buna karşılık Maduro, 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiklerini ve olası bir saldırıya karşı hazır olduklarını açıklamıştı.
ABD’nin son haftalarda “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle Venezuela açıklarında gerçekleştirdiği saldırılar, Caracas yönetimi ve uluslararası kamuoyunda tepki çekmiş; bu operasyonların “uluslararası hukuka aykırı” olduğu savunulmuştu.
