Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 24 Temmuz'da beş gün ekran karartma cezasına çarptırılan TELE 1 televizyonu, geceyarısından itibaren yayınlarına zorunlu olarak ara verdi.
TELE 1'e yönelik cezanın uygulamaya konması öncesinde DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan TELE 1 Haber Müdürü Hüseyin Tahmaz, Türkiye'nin bu tür karartmalara, özgürlüklerin kısıtlanmasına lâyık bir ülke olmadığını belirterek "Çok daha iyilerini hak ediyoruz toplum olarak ama bize düşen ekran karartması" ifadesini kullandı.
Karartma cezasına gerekçe olarak gösterilen sözlerin, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın 4 soru 4 yanıt programında, 15 Temmuz'u değerlendirdiği konuşmasında "15 Temmuz İslamcı bir darbe girişimiydi. Bu darbenin temel sorumlusu AKP iktidarıdır" ifadesi olduğunu belirten Tahmaz, "Bu sözler 21'inci yüzyılda bir haber kanalının ekranlarının beş gün kapatılmasına gerekçe yapılıyor. Bırakalım Anayasa'nın 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir' maddesini, bu sözler mevcut yasalara göre de suç değil. Olsa olsa bir değerlendirme gözüyle bakılması gereken sözler" dedi.
RTÜK, bu yayın sonrasında Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesindeki "yayınlarda toplumun kin ve düşmanlığa tahrik edilemeyeceğine" ilişkin fıkrayı ihlal ettiği iddiasıyla TELE1'e beş günlük yayın durdurma cezası vermişti.
"TELE 1'in tümüyle kapanması riski söz konusu"
Benzer bir cezayı bir yıl içinde tekrar alması durumunda TELE 1'in lisansının iptal edilebileceğini dile getiren Tahmaz, "Yani bu kadar basit bir sözle verilen bu cezanın her an yeniden çıkması ve TELE 1'in tümüyle kapanması riski söz konusu. İstiyorlar ki sadece kendi yandaş kanalları izlensin, halk gerçekleri değil onların söylediklerini duysun. En çok izlenen haber kanalları arasında bulunan TELE 1'in ekranlarının karartılmasıyla asıl cezalandırılan halk" ifadesini kullandı.
Türkiye'de sıklıkla uygulanan ekran karartma cezaları, televizyon kanallarını maddi açıdan büyük sıkıntıya sokabiliyor. Haber Müdürü Tahmaz, 24 yıllık AKP iktidarı döneminde, Türkiye'nin geldiği noktanın "çok kanallı tek seslilik" olduğunu belirterek kamu bankalarının iktidar yanlısı, "tek sesli o çok kanalı fonlarken" TELE 1 televizyonunun ekonomik zorluklarla sürekli mücadele etmek zorunda olduğunu vurguladı.
Çalıştığı kanala, ekran karartma cezasının yanında yüzde 5 idari para cezası verildiğini de hatırlatan Tahmaz, "Bu karartmadan bizlere düşen ise kısıtlı kaynakların daha da düşmesi. Canlı yayınların yapılamadığı bu kararma döneminde reklam gelirlerinin yanı sıra izleyici kaybı da yaşayacağız. Telafi etmek için çok daha fazla çaba göstermemiz gerekecek ancak bu tür sopalarla geri adım atacak bir yayın kuruluşu değiliz. Nerede sesi kısılan varsa bu karartma döneminde de onları takip etmeyi, sosyal mecralarımızdan o sesleri kamuoyuna taşımayı sürdüreceğiz" dedi. Tahmaz ayrıca tüm izleyicileri kanalın internet sitesi üzerinden dayanışma göstermeye davet etti.
Ekran karartma kararı son anda mahkemeden döner mi?
TELE 1 Haber Müdürü Tahmaz, RTÜK'ün 24 Temmuz'da verdiği cezayı, yargıya taşıdıklarını ve Ankara 23. İdari Mahkemesi'nin beş günlük yayın durdurma cezasına yürütmeyi durdurma kararı verdiğini ancak daha sonra RTÜK'ün itirazı üzerine söz konusu yürütmeyi durdurma kararının 27 Ağustos'ta iptal edildiğini aktardı.
Geçmişte pek örneği görülmemiş olsa da son iptal kararının bir üst mahkemeden dönme olasılığının olduğunu ifade eden Tahmaz, "Yaptığımız itiraz karartmanın 2 veya 3'üncü gününde yani Pazartesi veya Salı karara bağlanabilir. Yani her durumda ekranlarımız karartılmış olacak ve telafisi imkansız bu süreci yaşayacağız. Türkiye adına karanlık bir tablo. Bu tablonun hepimiz için bir an önce değişmesi, Türkiye'nin bu tür yasaklamalardan bir an önce kurtulması gerekiyor" dedi.