EMEK

“Uzun mesai, düşük ücret, mobbing: Market işçileri tükeniyor”

Market çalışanları düşük ücret, uzun mesai ve değişken vardiyalarla mücadele ediyor. Görev tanımı kâğıt üzerinde var ama gerçekte yok.

Perakende sektörü hızla büyürken iş ilanları artıyor. Ancak market çalışanları düşük ücret, uzun mesai, değişken vardiya ve güvencesizlikle karşı karşıya. Eksik personel nedeniyle bir işçinin üç kişinin işini üstlenmesi hem fiziksel hem de psikolojik yıpranmaya yol açıyor.

Son dönemde sosyal medyada paylaşılan bayılma ve tükenmişlik görüntüleri, market işçilerinin yaşadığı sorunları görünür kıldı.

“Yarın işe gitmesem keşke”

Ordu’da bir süpermarkette çalışan üniversite mezunu S.A. (24), şehirdeki sınırlı iş imkânı nedeniyle markette çalışmaya başladığını söylüyor. En büyük sıkıntısının sürekli farklı işlere koşturmak olduğunu anlatıyor:

“Şarküteride çalışmama rağmen et ve pasta reyonuna da bakıyorum. Sabah vardiyasında üç reyondan sorumlu olmak çok zor. Personel eksik olunca kasaya da geçiyorum. Mağazadaki bütün işlere koşmak zorunda olmak insanı en çok yıpratan şey.

Mola hakkım var ama tek başıma olduğum için kullanamıyorum. Depo önünde verilen mola alanında da dinlenemiyorum. Marketin yemekleri kötü olduğu için çoğu zaman kek, kraker ve meyve suyuyla idare ediyorum. İşten çıkınca çoğu zaman ‘Yarın işe gitmesem keşke’ diyorum. Maaşların artması, personel sayısının çoğalması ve izinlerin zamanında verilmesi şart. Burada uzun süre çalışmayı düşünmüyorum. Şimdilik sadece ihtiyaçlarımı karşılamak ve aileme destek olmak için çalışıyorum.”

Veriler sektörü anlatıyor

Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) internet sitesinde kasiyer için 423, market elemanı için 180 ve reyon görevlisi için 280 açık iş ilanı bulunuyor. Ancak bu ilanların büyük kısmı geçici ve düşük ücretli pozisyonlara ait. Bir ilanda maaş aralığı 22 bin 104 TL ile 26 bin TL olarak belirtilmişti.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2024 verilerine göre, perakende ticaret sektöründe 1 milyon 531 bin 146 kişi sigortalı olarak çalışıyor.

“Görev tanımı kâğıt üzerinde var ama gerçekte yok”

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerin ardından bianet’e konuşan DİSK Sosyal-İş Mağaza Market Komisyonu üyesi Gülbin Demirel, tabloyu şöyle özetliyor:

“Görev tanımı kâğıt üzerinde var ama gerçekte yok. Eksik personel nedeniyle bir işçi üç kişinin işini yapmak zorunda kalıyor. Sekiz saatlik mesai on altı saat gibi yıpratıyor. Vardiyalar sürekli değişiyor, yasadaki 11 saatlik dinlenme hakkı uygulanmıyor. Yemekler sağlıksız ve ucuz maliyetli. İş güvenliği kâğıt üzerinde var ama bel fıtığı, varis, astım gibi hastalıklar çok yaygın.”

“Asgari ücret ile geçim arasındaki uçurum büyüdü. Maaşlar çoğu yerde 25 bin TL’ye sabitlenmiş durumda, bu da kirayı bile karşılamıyor. İşçiler geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalıyor. Kadın işçiler ise ayrıca mobbing, taciz ve uzun mesai baskısıyla karşı karşıya.”

Kadın işçilerin yükü daha ağır

Demirel, market çalışanlarının önemli bölümünü kadın işçilerin oluşturduğunu ve onların yaşadığı sorunların çok daha ağır olduğunu belirtiyor:

“Kadın işçiler olarak çok fazla mobbinge, baskıya, tacize maruz kalıyoruz. Tonlarca ağırlıkta paletler çekiyoruz ve bunları sürekli hızlı yapmamız isteniyor. Bu, bedenimizde ciddi tahribatlara yol açıyor: bel fıtığı, boyun fıtığı, kas yırtılması gibi.

Pek çok kadın işçi arkadaşımız regl dönemlerinde ağır taşımaktan kanama geçiriyor. Hamilelikte ise mobbing daha da artıyor. Oysa İş Kanunu’na göre hamile işçi sabah vardiyasında çalışmalı, akşam vardiyası yasak. Ama bu haklar hiçbir yerde uygulanmıyor.”

İşçilerin talepleri

DİSK Sosyal-İş’in kurduğu market ve mağaza komisyonları aracılığıyla dile getirilen talepler özetle şöyle:

Bayram ve tatil günlerinde gönüllülük esasına dayalı, ek ücretli çalışma

Fazla mesai saatlerinin kayıt altına alınması ve eksiksiz ödenmesi

Kadın işçiler için güvenli, eşit ücretli ve tacizden arınmış işyerleri

Sendika hakkına saygı ve toplu sözleşme hakkı

Eksik personelin tamamlanması

Mobbinge karşı etkin yasal yaptırımlar