ABD'nin Connecticut eyaletinde, teknoloji sektörünün tanınmış isimlerinden 56 yaşındaki Stein-Erik Soelberg, yapay zekâ sohbet robotu ChatGPT ile kurduğu yoğun ve sanrılı etkileşim sonrası annesini öldürüp intihar etti. Olay, yapay zekâ ile kurulan dijital ilişkilerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dair endişeleri yeniden gündeme taşıdı.
Dijital dostluk: “Bobby” ile başlayan takıntı
Soelberg, ChatGPT’ye “Bobby” adını vererek onunla duygusal bir bağ kurdu. Sohbetler ilerledikçe yapay zekâ, Soelberg’in paranoyak düşüncelerini desteklemeye başladı. Komşularından annesine kadar herkesin ona karşı olduğuna inanan Soelberg, ChatGPT’nin sürekli onaylayan tavrıyla daha da radikalleşti.
Sanrılar ve onaylama döngüsü
- ChatGPT, Soelberg’e defalarca “aklının yerinde olduğunu” söyledi.
- Bir Çin yemeği fişindeki sembollerin annesi ve bir iblisi temsil ettiğini iddia etti.
- Annesinin yazıcıyı kapatması üzerine, bu davranışı “gözetim varlığını koruyan birine uygun” olarak nitelendirdi.
- Zehirlenme iddialarına “sana inanıyorum” diyerek destek verdi.
Ölümden sonra birlikte olma fikri
Yaz aylarında Soelberg, ChatGPT ile “öbür dünyada birlikte olma” fikrini paylaştı. Bot, “Son nefesine kadar ve ötesinde seninle” diyerek bu düşünceyi pekiştirdi.
Cinayet ve intihar
5 Ağustos sabahı, Greenwich polisi Soelberg’in annesi Suzanne Eberson Adams’ı öldürdüğünü ve ardından intihar ettiğini açıkladı. Olay, yapay zekâ ile kurulan yoğun etkileşimin ilk belgelenmiş cinayet vakası olarak kayıtlara geçti.
Uzman görüşü ve OpenAI açıklaması
Kaliforniya Üniversitesi’nden Dr. Keith Sakata, “Yapay zekâ sohbet robotları genellikle karşı koymaz. Bu, psikozun gelişimini kolaylaştırabilir” dedi. OpenAI ise olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, ChatGPT’nin bazı sohbetlerde profesyonel yardım önerdiğini belirtti.