Akdoğan, Meclis’teki konuşmasında, beyaz Torosların 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle anıldığını hatırlatarak, direksiyonu kürsüden gösterip şöyle dedi:
“Bu beyaz Toros direksiyonu bu milletin utancıdır. Bu, ölüm demek; bu, işkence demek; bu, gece yarısı alınıp bir daha geri dönememek demek. Bu, vicdansızlık demek.”
“Toros maketiyle gözdağı veriyor”
Akdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte “Beyaz Toroslar artık yok” sözlerini hatırlattıktan sonra savcının bu sembolü hala kullanmasının bir tehdit mesajı içerdiğini vurguladı:
“O savcı küçük aklıyla diyor ki: ‘Sizi de sabah alabilirim.’ İşte, o masa Toros kafalılığın sembolüdür. Sayın Cumhurbaşkanına ve HSK Başkanı olan Bakan’a sesleniyorum: Beyaz Toroslar bir daha sokakta olmamalı diyorsanız, bu savcı da orada bir gün bile durmamalı.”
“Toros kafalılık” suçlamaları
Akdoğan, konuşmasında cezaevlerinde yaşanan sürgün uygulamalarına, keyfi gözaltılara ve tutuklulara yönelik insan hakları ihlallerine de dikkat çekti:
“Cezaevinde hasta bir tutukluyu gece 03.00’te yatağından kaldıranlar Toros kafalıdır. Kendi hikâyelerini delile uydurmak isteyen, gözaltındaki insanların ailelerini şantaj aracı yapanlar Toros kafalıdır. Onlara ve onları koruyanlara da yazıklar olsun!”