Av.Elif Yar, yaptığı açıklamada Bıçkıdere'de yaşanan olayları ve gelişmeleri şöyle özetlledi: Bıçkıdere/Küçücek halkı 2014 yılında ormanlarında bilgileri dışında çeşitli faaliyetler yürütüldüğünü fark etmiş ve konuyu anlamak üzere hemen araştırmalara başlamışlardı. Araştırmaları neticesi üzülerek görmüşlerdi ki; Sakarya Valiliği YİKOB tarafından oluşturulan “Kaçak Su Tespit ve Değerlendirme Komisyonu” tarafından, Emsey Firmasının faaliyetleri ile ilgili bir rapor oluşturulmuş, bu raporla; izinsiz sahada, ruhsat kapsamı dışında, kaynaklara yapılan müdahaleler tespit edilmiş ve Emsey Firmasın’na derhal izinsiz sahalardan çıkmaları hususunda ihtar gönderilmişti. Fakat firma “faaliyeti durdur” ihtarına rağmen faaliyetlerine devam etmiş ve ne yazık ki tüm çabalara rağmen 2019 yılı sonunda hala daha devam etmektedir. BIÇKIDERELİLER DOĞA KATLİNE KARŞI MÜCADELE EDİYOR Faaliyetlerin tespitinin yapılması üzerine, Emsey firmasına ait bu alandaki ruhsatların iptali için Sakarya Valiliği YİKOB’a 08.04.2015 tarihinde Bıçkıdere/Küçücekliler adına vekaleten bir başvuru yaptık ve aldığımız cevap, ruhsat iptalini gerektirecek bir husus olmadığı yönündeydi. Bunun üzerine 12.06.2015 tarihinde Sakarya İdare Mahkemesi’nde “ruhsat iptal davası” açtık ve yargılama süreci, yüksek mahkemede halen devam etmektedir. Akyazı Orman İşletmesi Şefliği, firmanın izinsiz alanda yol açtığını, izinsiz su borusu döşeme faaliyetlerini, 58 adet kayın ağacının devrilmiş olduğunu tespit etmiş ve tüm bunları suç tutanağına kaydetmişti. 11 su kaynağının yolun açıldığı yerde olduğu ve burada yaptıkları işin, izin aldıkları yerin dışında kaldığı zapta geçilmişti. Bu tutanaklarla Akyazı Cumhuriyet Savcılığı’na yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve devamında Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava, bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi’nde devam etmektedir. SASKİ ve SAKARYA BAROSU DA KONUYA SESSİZ KALMADI SASKİ Emsey firmasının, izinsiz kaynaklara müdahalesinin durdurulması için Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmış ve bu dava da henüz sonuçlanmamıştır. Sakarya Barosu Çevre Kent ve İmar Hukuku Komisyonu da Bıçkıdere/Küçücekliler’e Çevre için verdikleri bu onurlu mücadelede destek olmak amacıyla Saski’nin açmış olduğu davaya müdahil olarak katılmış ve desteklerini sürdürmektedir. SASKİ Genel Müdürlüğü tarafından, Sakarya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı aleyhine, Sakarya 2. İdare Mahkemesinde Emsey Termal Enerji Sağlık ve Gıda İçecek Turizm San ve Tic A.Ş.’nin lehtarı bulunduğu Ruhsata İlişkin olarak revize projenin onaylanması işleminin ve yeni kaynakların ruhsat siciline tescil edilmesi işleminin iptali talepli dava açılmıştır. Yine, SASKİ Genel Müdürlüğü tarafından Sakarya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı aleyhine Sakarya 2. İdare Mahkemesinde Emsey Termal Enerji Sağlık ve Gıda İçecek Turizm San ve Tic A.Ş.’nin lehtarı bulunduğu Ruhsata İlişkin olarak revize projenin onaylanması işleminin ve yeni kaynakların ruhsat siciline tescil edilmesi işleminin gerekçesi olarak gösterilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün görüşlerinin iptali talepli dava açılmıştır. BIÇKIDERELİLER DOĞAYI KORUMAK İÇİN DERNEK KURDU Bıçkıdere/Küçücek’liler doğaya ve dolayısıyla yaşama sahip çıkmak adına, “Bıçkıdere Havzası Doğal Yaşamı Koruma Derneği”ni kurarak, bir çatı altına toplanmış ve tüm süreci yakından takip etmektedir. Saski’nin İdare Mahkemesinde açmış olduğu 2 davaya da müdahil olan dernek, “Doğa Hayattır” felsefesiyle yola çıkmış ve ağacı, suyu, hayvanları, doğal yaşamı ve dolayısıyla kendi yaşamlarını korumaya çalışmaktadır. Bıçkıdere Havzası Doğal Yaşamı Koruma Derneği Saski’nin İdare mahkemesinde açmış olduğu iki davaya da müdahil olarak, tüm süreci yakından takip etmektedir. BIÇKIDERELİLER DOĞA KATLİAMINA DİKKAT ÇEKİYOR Bıçkıdere/Küçücek halkıyla birlikte yürütmekte olduğumuz hukuki süreçlerin yanı sıra; valilerle görüşmeler yaparak kendilerini konu ile ilgili bilgilendirdik, yapılan usulsüzlük ve haksızlıklara dikkat çekmek üzere çeşitli etkinlikler ve mitingler düzenleyerek bir farkındalık yaratmaya çalıştık, yöre halkı davalara kalabalık bir şekilde katılarak süreci yakından takip etti ve tüm bunları, göz göre göre yapılan bu “Doğa Katliamı”na dur demek, gelecek nesillere daha yeşil, daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına; kazanacağımıza ve doğayı kurtaracağımıza olan inancımız ve azmimizle; genç, yaşlı, kadın, erkek birlik ve beraberlik bilinciyle mücadelemizi devam ettirmekteyiz. Son söz olarak Paul Ehrlich’in bir cümlesiyle bitirmek istiyorum: “Doğa İnsan Olmadan Da Yaşar, Ama İnsan Doğa Yok Olduktan Sonra Yaşayamaz”