Tapu ve miras işlemleriyle ilgili, “eşit miras paylaşımı" yerine varislerin aralarında yazılı bir anlaşma yaparak payları kendi aralarında belirleyebilmesine imkan tanıyan son düzenlemeye tepkiler sürüyor. Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), yaptığı açıklamada. "Kadınların miras hakkına dokunmayın. Bu sessiz saldırıya geçit vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
AŞK'ten yapılan yazılı açıklama şöyle:
Ay basınında, “Tapudanın eşit şekilde bölünmesinin yasaklandığı”, “Kardeşler arasında miras kavgasına son” ve benzer gelişmeler yayınlanıyordu. İktidar medyasında, muhalefet medyasında da, hiç bir hukuki dayanak gösterilmeden bu konu sürekli işleniyordu. Haberlerdeki bilgiler ve üslupların tek kaynaktan yayıldığını gösteriyordu. EŞİK olarak, kadınların miras hakkı ciddi bir tehdit olarak gördüğümüz bu haberlere karşı yaptığımız tüm araştırmalara rağmen herhangi bir yasal düzenlemeye rastlayamadık. Benzer haberlerin yeniden sürüme sokulması üzerine İstanbul Barosu yaptığı bir açıklama ile sözlü konusu haberlerin 29/11/2024 tarihli ve 2024/5 sayılı Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları Genelgesi'nin uygulamasına dayandığını duyurdu.
Kadınların eşit miras haklarına saldıran tüm girişimlerde bulunuyoruz. Adalet Bakanı'nın bu konuyla ilgili kamuoyunun bilgisine neden kendisinin sunmadığını sorguluyor ve acilen bir açıklama talep ediyoruz.
Anayasa'nın kanun önünde ilkesini ifade eden 10. maddeye ve Türk Medeni Kanunu'na göre miras hakkı değişebilir. Bu hak genelgelerle yok edilemez, Anayasa genelge ile ortadan kaldırılamaz.
Söz konusu Genelge'nin uygulama örnekleri, kadınların mirastan yararlanmada eşitsizliğe, baskıya ve hak kayıplarına uğramasını ve daha da kitlesel olarak uğrayacağını göstermektedir.
Adalet Bakanı'nın kadınların ev içi emeklerine, nafakasına ve maddi-manevî tazminat haklarına yönelik davalarda arabuluculuk getirileceği açıklama da korkunç bir tehdittir. Kadınlara yönelik aile içi ekonomik yapı devletin genişlemesinin kurumsallaşmasının göstergesi olacak. Bu girişimden vazgeçilmelidir.
Özellikle mülkiyet ve miras paylaşımı gibi konular, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kamusal olarak en belirgin olduğu alanlardan biridir. Arazi ve mülk edinmenin genellikle erkeklerin fiyatları şekillendiği, eşitsiz güç ilişkilerinin olduğu toplumlarda, arabuluculuk geniş kadınlar aleyhine sonuçlar doğurmaktadır.
Aile içinde uzlaşma adı altında yürütülen arabuluculuk görüşmeleri, çoğu zaman kadınların aile içi gelişimi ekonomik, liberalizm, toplumsal baskılar ve aile içi şiddet nedeniyle haklarından rıza göstermeden vazgeçmesi bölgelerine dönüşüyor.
Eşit miras hakkı, Anayasa'ya ve kanuna açıkça aykırı bir genelgeye dayalı arabuluculuk ile aşındırılamaz.
Miras paylaşım süreci; Uzlaştırma ya da tarafları masaya oturtma meselesi değil, kadınların anayasal ve yasal güvencelerle sahip olduğu bir hak meselesidir. Devletin ücreti ise kadınların ekonomik güvencelerini açıklayıp masaya koymak değil, kadınların eşit yurttaşlık maliyetlerini korumaktır.
Eşit miraslardan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Boşanma hukukundan kaynaklanan haklara dokundurtmayacağız.
Kadınlara karşı ayrımcılığa ve ekonomik şiddete asla izin vermeyeceğiz.
