GÜNCEL

CHP'nin 'Yandaş Medya' boykotuna “Milli Medya” cevabı

Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı sürecini görmezden gelen “yandaş medya” kuruluşlarına yönelik boykot kararına, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanılığı ve RTÜK'ten eşzamanlı tepki geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı sürecini görmezden gelen “yandaş medya” kuruluşlarına yönelik boykot kararına, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’den iki ay sonra eşzamanlı tepkiler geldi.

Altun’dan “Basın özgürlüğü” vurgusu

CHP’nin mart ayında ilan ettiği boykota sosyal medya üzerinden tepki gösteren Fahrettin Altun, boykotu “basın özgürlüğüne yönelik baskıcı ve ilkel bir tavır” olarak nitelendirdi. Altun, “yerli ve milli yayın politikalarıyla gerçekleri milletimize aktaran medya kuruluşları”na yönelik bu tutumu, “milletin iradesini yok sayma ve özgürlüklere ket vurma alışkanlığı” olarak tanımladı. CHP’yi bu anlayıştan vazgeçmeye çağıran Altun, “Türkiye’nin birliğe ve bütünlüğe hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğu bir dönemde ayrımcılığın, nefretin ve tepeden inmeciliğin körüklenmesini” eleştirdi.

RTÜK başkanı Şahin: “Boykot aymazlıktır”

Altun’un ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin de sosyal medya hesabından benzer bir açıklama yaptı. Şahin, CHP’nin boykotunu “en hafif tabirle aymazlık” olarak tanımladı. İran-İsrail gerilimine ve bölgesel gelişmelere işaret eden Şahin, “Türkiye’nin güvenliği ve bölgedeki diplomatik dengelerin büyük sınavlardan geçtiği böyle bir dönemde bu çağrının kime ve neye hizmet ettiği belirsizdir” dedi. Şahin, paylaşımını kısa süre sonra yanıtlara kapattı.

CHP’li Bulut: “Boykot bir haktır”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Altun ve Şahin’e yine sosyal medya üzerinden yanıt verdi. Bulut, “boykot demokratik bir haktır” diyerek partisinin manipülatif ve tek sesli medya organlarına karşı aldığı tavrın ifade özgürlüğünü değil, yalan haber üretimini ve medyada tekelleşmeyi hedef aldığını vurguladı.

Bulut, “Eğer ‘milli medya’dan kasıt, kamu kaynaklarıyla finanse edilip yalnızca iktidarın çıkarlarını savunan yayıncılıksa, buna karşı çıkmak halkın haber alma hakkını savunmaktır,” dedi ve şöyle devam etti: “Bu ülkede gerçek ifade özgürlüğü ancak iktidarı ve muhalefetiyle tüm görüşlerin adil şekilde temsil edildiği bir medya düzeniyle mümkündür.”