GÜNCEL

Türkiye Sandıksız bir sisteme mi gidiyor

CHP’ye yönelik baskılar giderek artarken, Türkiye’de demokrasinin geleceği yeniden tartışma konusu oldu.

CHP’ye yönelik baskılar giderek artarken, Türkiye’de demokrasinin geleceği yeniden tartışma konusu oldu. Ankara kulislerinde, siyasetin yönüne ilişkin dikkat çekici iddialar konuşuluyor: Türkiye, “sandığın anlamsızlaştığı” bir siyasal sisteme mi evriliyor?

CHP’ye yönelik operasyonların kapsamı genişlerken, siyasi tansiyon da tırmanıyor. Ekim 2024’te başlayan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla yeni bir aşamaya geçen süreç, artık İstanbul dışındaki CHP’li belediyelere uzanmış durumda. Bu gelişmeler, hem CHP içinden hem de siyaset bilimi çevrelerinden “sistematik bir dönüşümün işaretleri” olarak yorumlanıyor.

“Erdoğan’ın görevi süresiz uzatılsın” kulisleri

Ankara kulislerinde son dönemde, Cumhurbaşkanlığı çevresinden sızan bilgiler dikkat çekiyor. Bu bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresinin uzatılması, hatta süresiz hale getirilmesi yönünde bir eğilim olduğu konuşuluyor. Bu iddialar, demokratik seçimlerin anlamını yitireceği ve seçimlerin sadece birer formaliteye dönüşeceği yönündeki kaygıları derinleştiriyor.

CHP lideri Özgür Özel de, partisine yönelik art arda gelen operasyonlar karşısında iktidarın “sandığı ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguluyor. 5 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Milletin elinde kalan tek şeyi; sandığı ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun provalarını yapıyorlar. Sandığın olmadığı, otoriter bir yönetimi millete dayatıyorlar” ifadelerini kullanan Özel hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Özgür Özel fezlekelerle hedefte

Özel hakkında TBMM’ye gönderilmiş çok sayıda fezleke bulunuyor. Meclis’in sonbaharda yeniden açılmasıyla birlikte bu fezlekelerin işleme konulabileceği kulislerde sıkça dile getiriliyor. CHP kurmayları ise bu sürecin yalnızca Özel’e değil, tüm muhalefete gözdağı verme amacı taşıdığını savunuyor.

“Sandık formaliteye dönüşüyor”

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, yaşanan süreci bir “rejim sorunu” olarak tanımlıyor ve 2015 Haziran seçimlerinden bu yana Türkiye’de kademeli olarak demokratik gerileme yaşandığını belirtiyor. DW Türkçe’ye konuşan Emre, “2017 Anayasa Referandumu ile başlayan tek adam rejimi, artık seçimlerin dahi anlamsızlaştığı bir noktaya evriliyor. Bu bozulmuş koşullarda dahi iktidarın seçim kazanması artık mümkün görünmüyor. Bu yüzden yeni bir sistem tasarlanıyor” ifadelerini kullanıyor.

Emre’ye göre bu sistemde seçimler sadece biçimsel hale gelecek, tüm yapı Erdoğan’ın kazanacağı şekilde dizayn edilecek. CHP’ye yönelik baskıların temelinde ise bu sisteme muhalefetin “ikna edilme” çabası yatıyor.

Özgür Özel de konuşmalarında sık sık kendisine “Gel Ankara’da partinin başında otur” denilerek iktidar cephesinden “ahlaksız tekliflerde” bulunulduğunu belirtiyor ve bu tür teklifleri reddettiğini, demokrasi mücadelesinden geri adım atmayacağını vurguluyor.