Müslüman Feministler serisinin üçüncü yazısında Nur I. ile feminizme yaklaşımını, toplumsal eşitsizlikle mücadelesini ve muhafazakâr feminist bir gelecek vizyonunu konuştuk.
“Değerlerime ters düşmüyorum ama adaletsizliğe de sessiz kalmıyorum” diyen Nur, bu yolculukta kendi dengesini kuran bir kadın.
37 yaşında, sosyal hayatta aktif ve profesyonel yaşamını sürdüren Nur, kendisini muhafazakâr feminist olarak tanımlıyor.
İnancını hayatının merkezine koyarken, aile kurumuna verdiği önem ve ahlaki değerlere bağlılığıyla geleneksel bir yaşam tarzını benimsiyor. Ancak bu, değişime kapalı olduğu anlamına gelmiyor:
“Kendi adıma geleneklerime ve inancıma sahip çıkarken, bugünün sorunlarını görmezden gelmiyorum. Değerlerime ters düşmüyorum ama adaletsizliğe de sessiz kalmıyorum.”
“Kadınlar emek veriyor fakat karar mekanizmasında yok”
Kadınların iş ve aile hayatında yoğun sorumluluklar taşımasına rağmen, karar alma süreçlerinde çoğu zaman dışlandığını gözlemleyen Nur, bu adaletsizliği fark ettiği anda feminizmle tanışmış. Toplumsal, siyasal ve ekonomik eşitlik talebinin sadece söylemde değil, pratikte de karşılık bulması gerektiğine inanıyor:
“Kadınlar her alanda ciddi emek gösteriyor ama fikirleri çoğu zaman duyulmuyor. Bu da beni daha derin bir sorgulamaya itti.”
Nur’un feminizm anlayışı inancıyla çelişmiyor, aksine birbirini destekliyor. Bu noktada en büyük referans kaynaklarından biri Kur’an-ı Kerim:
“‘Kim inanmış bir insan olarak, erkek olsun kadın olsun, yararlı işler yaparsa ona güzel bir hayat yaşatacağız’ (Nahl 16/97). Bu ayet, inancımın temelinde adaletin olduğunu ve cinsiyet farkı gözetmeksizin iyi işler yapanların karşılığını alacağını söylüyor.”
Feminizmi, dinin özüne değil, dini baskı aracı hâline getiren ataerkil yapıya karşı bir duruş olarak görüyor:
“Feminizm, kadının hakkını engelleyen anlayışa karşı sergilenen bir adalet talebidir.”
Nur, kendisini muhafazakâr çevrede “fazla özgür”, seküler çevrede ise “fazla muhafazakâr” olarak algılandığını söylüyor. Bu durum, ona göre aidiyet krizine sebep olsa da, özgün duruşunu güçlendiriyor. Mücadelesini aile, eğitim, kadın hakları ve toplumsal şiddet alanlarında sürdürüyor.
Geleceğe dair vizyonu: Güçlü ve özgür kadınlar
Nur, gelecek kuşak Müslüman feminist kadınları şöyle hayal ediyor:
“Kendinden ödün vermeden hak arayan, baskılara boyun eğmeyen, özgür düşünebilen, güçlü kadınlar…”
Ve sözünü şöyle noktalıyor:
“Sözün özü: tüm mücadelemiz, eşit onurlu ve var olduğumuzu göstermek.”