Suriye’nin Süveyda kentinde, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğünde kurulan “Geçici Şam Yönetimi” tarafından Dürzi toplumuna yönelik başlatılan operasyonlar, açıkça bir katliam girişimi boyutuna ulaşmıştır. HTŞ militanlarının Dürzi halkına ve inançlarını temsil eden sembollere saldırması bu durumu net biçimde ortaya koymaktadır.
Sahadan gelen bilgiler, Dürzi öz savunma güçlerinin büyük oranda geri çekildiğini ve bu durumun, bölgedeki Dürzi toplumu üzerindeki tehdit seviyesini ciddi biçimde artırdığını göstermektedir. HTŞ’nin, geçmişte Alevilere uyguladığı katliamların benzerini bu kez Dürziler üzerinden hayata geçirmeye çalışması, Suriye’yi ve bölgeyi yeniden derin bir karanlığa sürüklemektedir.
HTŞ’nin Suriye’nin çok kimlikli yapısına karşı yürüttüğü tekçi politikalar, ülkenin demokratik geleceğine büyük bir darbe vurmaktadır. Bu durum, yalnızca Suriye’yi değil, bölge ülkelerini ve Avrupa’yı da etkileyecek yeni bir istikrarsızlık dalgasını tetiklemektedir.
HTŞ’nin, IŞİD’in hedeflediği gibi devletleşmiş, köktenci ve baskıcı bir rejim kurma çabası, Suriye halkının on yıllardır mücadele ettiği tekçilikten farklı değildir. Bu bağlamda, “Suriye Geçici Yönetimi” adı altında faaliyet gösteren HTŞ yapılanmasının, işlediği suçlara rağmen Batılı güçlerce meşru bir muhatap haline getirilmesi, saldırgan politikaları daha da cesaretlendirmektedir.
HTŞ’nin, 10 Mart Mutabakatı’nı tanımayan ve uluslararası barış çabalarına karşı duran tavrı açıkça göstermektedir ki bu yapı, demokratik çözümden yana değildir. Bu nedenle, HTŞ’ye doğrudan veya dolaylı destek sunan tüm güçler, Suriye’deki ve özel olarak Dürzi ile Alevi toplumlarına karşı işlenen suçların sorumluluğunu paylaşmaktadır.
Suriye’de yeni bir iç savaş tehlikesi kapıdayken, tüm ilgili tarafları bu saldırılara karşı ilkeli ve net bir tutum almaya çağırıyoruz.
Bir kez daha yineliyoruz:
Suriye’de barış, sadece demokratik, çoğulcu ve halkların birlikte yaşamasına dayalı bir gelecek vizyonuyla mümkündür.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu