Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Kocaeli'nin Dilovası'nda bulunan ve daha önce şikayet edilmesine rağmen denetlenmeyen parfüm imalathanesinde üçü çocuk yedi işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin incelemesini tamamladı.
SGK müfettişleri, patlamanın yaşandığı iş yerinde çalışan 13 kişiden 12'sinin sigorta kaydının olmadığını belirledi. Olayı "iş kazası" olarak nitelendiren müfettişler, patlamanın yaşandığı gün, olay yerinde olmaları nedeniyle ölenler dahil 12 işçinin sigorta başlangıcını 8 Kasım olarak kayıtlara geçirdi ve işçileri bir günlük sigortalı saydı.
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bulunan ve Ravive Kozmetik'e ait parfüm dolum tesisinde meydana gelen patlamada, üçü çocuk yaşta olmak üzere altı kadın ile vardiya Amiri Tuncay Yıldız hayatını kaybetti. Olayda altı kişi ise yaralandı.
Patlamanın ardından görevlendirilen SGK Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bağlı Başmüfettiş Ahmet Burak Kaluç ve Müfettiş Muhammed Gedik, incelemesini tamamlayarak hazırladıkları raporu Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.
SGK raporu: 13 işçiden 12'si sigortasız
DW Türkçe'nden Alican Uludağ'ın ulaştığı SGK İnceleme Raporu'na göre, patlamanın yaşandığı Ravive Kozmetik Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.'nin yalnızca bir kişi SGK'ye sigortalı olarak bildirildi. Raporda, patlamada hayatını kaybeden Şengül Yılmaz, Tuğba Taşdemir, Cansu Esetoğlu, Nisanur Taşdemir, Esma Gikan, Hanım Gülek ve Tuncay Yıldız'ın arasında bulunduğu 12 kişiye ilişkin herhangi bir sigortalılık bildiriminde bulunmadığı belirtildi.
Raporda, bu kişilerin daha önceden de işyerinde çalıştığına ilişkin güçlü emareler olduğu, buna ilişkin araştırmanın sürdüğü kaydedildi. SGK müfettişleri, "telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek ve hak sahiplerinin sosyal güvenlik haklarının ivedilikle tesis edilmesi amacıyla" bu ara raporu düzenlediklerini raporlarına yazdı.
"Fiilen iş yerinde çalıştıkları…"
Olayın "iş kazası" olduğu belirtilen raporda, olay yerinde cansız bedenleri bulunan altı kadın ile yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Tuncay Yıldız ile yaralanan altı kişinin yangın ve patlama sırasında "fiilen söz konusu iş yerinde çalıştıkları" belirtildi.
Rapora göre, bu kapsamda sigorta kaydı bulunmayan 12 kişi, patlamanın yaşandığı 8 Kasım tarihinde bir günlük sigortalı sayıldı ve sigorta başlangıç tarihi 8 Kasım olarak SGK kayıtlarına geçti. Prime esas kazanç ise 866,85 TL olarak yazıldı.
SGK müfettişleri, raporunun sonuç bölümünde iş kazasını geç bildirme ve işe giriş bildirgelerini zamanında vermemekten şirkete idari para cezası kesilmesini de önerdi.
Dilovası'ndaki patlama nasıl meydana geldi?
Raporda, ayrıca patlamanın nasıl meydana geldiği de anlatıldı. İş yerinin iki katlı bir binadan oluştuğu, alt katta hammaddelerin bulunduğu ve depo alanı olarak kullanıldığı anımsatıldı. Üst katta ise parfüm imalatının yapıldığı belirtilen raporda, kazanın imalat alanında bulunan oksijen tüplerinin alev alması sonucunda başladığı, çıkan yangın sonucunda diğer kimyasal maddelerde patlamalar meydana geldiği ve bunun yangının şiddetini artırdığı kaydedildi. Raporda, iş yerinde tek çıkış kapısı olması ve herhangi bir acil çıkış kapısının bulunmaması nedeniyle işçilerin işyerinde alevlerin arasında mahsur kaldığı, çıkış kapısının olduğu bölgenin şiddetli bir şekilde alevler altında kalması nedeniyle dışarıdan müdahale etme imkanının olmadığı anlatıldı.
Avukat Kaynun: Kamu görevlileri halen tutuklanmadı?
Yangında hayatını kaybeden Şengül Yılmaz'ın ailesi adına davayı takip edecek avukatlardan Onur Fırat Kaynun, SGK raporundaki tespitleri DW Türkçe'ye değerlendirdi. Devletin, emekçiler öldüğünde veya yaralandığında varlıklarından haberdar olduğunu belirten Kaynun, olayda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin halen tutuklanmadığına dikkati çekti:
"Oysa basına da yansıyan ihbarlar vasıtasıyla biz; devlet kurumlarının ilgili iş yerinin kaçak faaliyet gösterdiğini ve sigortasız ve çocuk işçiler çalıştırdığını da bildiğini tespit etmiş bulunuyoruz. Gelin görün ki bu devlet görevlilerinden bazıları, yaşanan katliamda sorumlu oldukları düşünülmüş olacak ki katliamın akabinde görevden uzaklaştırıldılar. Ancak savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanmadılar. Kamu görevlileri hakkında soruşturma da ayrı olarak yürütülüyor. Yargı yine maalesef kamu görevlileri ile şirket yetkililerinin dosyalarını ayıracak. Bu adil yargılama açısından gerçekten geri dönüşü olmayan ve sonradan ikmali de mümkün olmayan ihmalleri, kamu görevlileri özelinde cezasızlıkla sonuçlanacak yeni bir yargı pratiğinin ayak sesleri bizim için."
"İddianame hafta sonuna kadar hazırlanacak"
Avukat Kaynun, kamu görevlileri ile şirket yöneticilerinin aynı dosya kapsamında yargılanması gerektiğini söyledi. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan aldıkları bilgiye göre tutuklu şirket yetkilileri ve sorumluları hakkındaki iddianamenin bu hafta sonuna kadar hazırlanacağını ifade eden Kaynun, "Ancak Soma, Çorlu, Aladağ, Kartalkaya katliamlarında olduğu gibi burada da kamu görevlileri yargıdan yine yargı erki tarafından kaçırılmaktadır. Hakim ve savcılar artık kamu görevlileri açısından bu koruma reflekslerinden vazgeçmeliler" çağrısını yaptı.
Bilirkişi raporu ne diyordu?
Patlamanın ardından olay yerinde inceleme yapan bilirkişiler, işletmeciyi asli kusurlu bulmuştu. Bilirkişi raporunda, kamu kurumları ise ruhsat ve denetim görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri gerekçesiyle tali kusurlu kabul edildi. Raporda, yangının çıkış nedeninin, üretim hattında yer alan etil alkolün kazana aktarımı sırasında oluşan statik elektrik boşalması veya karıştırıcı motoru ve bağlantı ekipmanlarında meydana gelen olası elektriksel kontak deformasyonunun bileşik etkisiyle meydana gelen tutuşma olduğu kaydedildi.
Raporda yapı, iskan belgesi olmayan imalathanede yangın merdiveni, sprinkler hattı, yangın algılama-alarm sistemi ve topraklama düzeneklerinin bulunmadığına da dikkat çekildi. Ayrıca işletme, yangın güvenlik projesi ve itfaiye uygunluk onayı olmadan üretim faaliyetine başlandığı, iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirilmediğine vurgu yapılmıştı.
Yedi kişi tutuklandı, patron cezaevinde öldü
Patlamaya ilişkin soruşturmada gözaltına alınan 11 şüpheliden yedisi tutuklanmış, dört kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Tutuklanan isimler arasında yer alan iş yeri sahibi Kurtuluş Oransal, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.
2024'te CİMER'e şikâyet edildi, denetlenmedi
Dilovası'nda yedi kişinin ölümüne neden olan iş yeri, 16 Aralık 2024 tarihinde, CİMER aracılığıyla şikâyet edilmişti. Şikâyet dilekçesinde, kadın ve çocukların arasında bulunduğu 15 kişinin sigortasız ve iş güvenliği olmadan çalıştırıldığı belirtilmişti. Ancak şikâyetin ardından iş yerinde herhangi bir denetim yapılmamıştı.
SGK ve İŞKUR'dan yedi kişi açığa alındı
Patlamanın ardından başlatılan idari soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, SGK Kocaeli İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER'den Sorumlu Şube Müdürü ve bir personel açığa alınmıştı. Dilovası Belediyesi'nden ise Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ile üç zabıta memuru açığa alındı.




