Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı 13 sendika, DİSK Genel Merkezi’nin İstanbul’dan Ankara’ya taşınması kararına karşı çıkarak, yönetim kurulunu “tarihsel bir yanlıştan dönmeye” çağırdı. Sendikalar, bu kararın yalnızca bir adres değişikliği değil, DİSK’in tarihsel çizgisinden uzaklaşma anlamına geldiğini vurguladı.
Yapılan ortak açıklamada, DİSK’in kuruluşundan bu yana sermayenin baskısına, devletin kuşatmasına ve “sarı sendikacılığa” karşı sınıf mücadelesini sürdürdüğü hatırlatıldı. Açıklamada, “DİSK’i Ankara bürokrasisine değil, İstanbul’daki işçi sınıfına bağlayan irade bugün de geçerlidir. DİSK, ne bürokrasinin ne de iktidarın başkentinde değil, işçi sınıfının başkentinde kalmalıdır” ifadeleri yer aldı.
“İstanbul, DİSK’in hafıza mekânıdır”
Sendikalar, İstanbul’un DİSK için yalnızca bir merkez değil, aynı zamanda toplumsal bir hafıza alanı olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “1976’dan itibaren Taksim Meydanı, DİSK’in öncülüğünde kutlanan 1 Mayıs’ların meydanı olmuştur. 1977’de kontrgerilla saldırısıyla onlarca işçi orada katledilmiştir. Taksim, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma hafızasıdır. DİSK’in kurucu iradesinin sembolü olan Kemal Türkler, Merter’de evinin önünde pusuya yatan faşist bir organizasyonla katledilmiştir. İstanbul, DİSK’in doğduğu, büyüdüğü, direndiği ama asla teslim olmadığı şehirdir” denildi.
“Taşınma kararı tüzüğe aykırı, hukuki dayanak zayıf”
Açıklamada, taşınma kararının 2020’deki 16. Genel Kurul’da geçici madde olarak eklendiği ve tüzüğe uygun çoğunluğun sağlanmadığı hatırlatılarak, bu kararın hukuki meşruiyetinin tartışmalı olduğu belirtildi.
“Altı yıl geçmesine rağmen bu konu yeni genel kurulda gündeme alınmamış, delege onayına sunulmamıştır. Buna rağmen yönetim kurulunun Ankara’ya taşınma kararını ‘şehirli’ bir tercih gibi göstermesi, tüzüksel meşruiyeti zayıf bir adım olmuştur” ifadelerine yer verildi.
“Bürokrasiye yaklaşmak, sınıftan uzaklaşmaktır”
Sendikalar, DİSK’in Ankara’ya taşınmasının işçi sınıfından uzaklaşmak anlamına geleceğini belirtti:
“Ankara, Türk-İş ve Hak-İş gibi devletin gözetiminde ve sermayenin icazetiyle var olan sendikalar için elverişli bir merkez olabilir. Ama DİSK, Meclis’e, bakanlıklara, devlete yakın değil, işçiye yakın olmak zorundadır. DİSK’in karargâhı Meclis koridorları değil, işçilerin ter döktüğü atölyeler, fabrikalar, sokaklardır.”
“DİSK, sınıf mücadelesine sadık kalmalıdır”
Açıklama, DİSK’in tarihsel mirasına ve kuruluş ilkelerine sahip çıkma çağrısıyla son buldu:
“Bugün mesele yalnızca bir binanın taşınması değildir. Bu karar, DİSK’in nerede duracağına, kimlerle duracağına ve kimden uzaklaşacağına ilişkin bir tercihtir. DİSK’in tarihi boyunca sınıf mücadelesinin, emek direnişlerinin ve halkın belleğinin şehri olan İstanbul’dan koparılması, tarihsel bir hata olacaktır.”
Açıklamaya imza atan sendikalar:
Basın-İş, Birleşik Metal-İş, BTO-Sen, Dev Yapı-İş, Enerji-Sen, Güvenlik-Sen, Limter-İş, Nakliyat-İş, Sine-Sen, Sosyal-İş ve TÜMKA-İş’in de aralarında bulunduğu 13 sendika açıklamaya imza attı.