Çiftçiler Sendikası, (Çiftçi-Sen) Büyükşehirlerdeki köy ve beldelerin 'kırsal mahalle'ye dönüşmesinin yetersiz olduğunu, köy tüzel kişiliklerinin yeniden oluşturularak, el konulan tüm varlıklarının iade edilmesi gerektiğini bildirdi

Çiftçi Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu imzasıyla yapılan açıklamada, Büyükşehir statüsündeki illerde köy ve beldelerin mahalleye dönüştürülmesiyle, asgari ölçüde de olsa demokratik yapının tamamen ortadan kaldırıldığını ve tüzel kişiliklere ait tüm varlıkların satıldığı hatırlatıldı.

Yapılan düzenlemelerle meraların betonlaşmasının, yer altı kaynaklarının, su kaynaklarının kullanımının şirketlere verilmesinin önünün açıldığı, tarımsal üretimin zarar gördüğü, konut inşaatına açılan yerlerde hayvan yetiştiriciliği yapan çiftçilerin 'ahırları kokuyor'  gerekçesiyle uzaklaştırıldığı vurgulanan açıklamada, "6 Kasım 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı 2021 bütçesi görüşülürken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesinin tarıma zarar verdiğini itiraf etti. Oysa “görünen köy kılavuz istemez”di. Tarım politikalarına şirketler kılavuzluk ederse tarımsal yapının tahrip edileceği, üretimin artmayacağı, halkın sağlıklı gıdaya ulaşması ve ihtiyaçlarını karşılanmakta bile zorlanacağı gün gibi açıktı" denildi.

ALINAN HAKLARIN CÜZZİ KISMININ GERİ VERİLMESİ

16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun” ile mahalleye dönüşen köy ve beldelerle ilgili yapılan yeni düzenlemeyle,  “başvuru yapmak şartı ile” köy statüsü yeniden değiştirilip köylerin elinden alınan haklarının cüzzi bir kısmı geri verilmeye çalışıldığı, ancak başvuru şartının yeterli görülmeyip nihai kararın ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisleri’ne bırakıldığı ifade edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Tabii, İlçe ve Büyükşehir Belediye Meclisleri başvuruyu onaylarsa(!) uygulanmasının mümkün olacağı garip bir durum söz konusudur.

Yönetmeliğe göre; “gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre alınması gereken emlak vergisinden muaf olacaktır.”

“…ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacaktır. Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde, 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmaz; anılan kanuna göre alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma payları yüzde 50 indirimli uygulanacaktır.”

“… içme ve kullanma suları için alınacak ücret en düşük tarifenin işyerleri için yüzde 50’sini, konutlar için yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirle”necektir.

“ Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için bu fıkrada belirtilen muafiyet ve indirimler uygulanma”yacaktır.

3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12’nci maddesinin yedinci fıkrası ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 17’nci maddesi hükümlerinden yararlanan yerler; kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenmesi halinde bu madde hükümlerine aykırı olmayan hak, sorumluluk ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler” demektedir."

"MEVCUT DURUMUN DEVAMINI SAĞLAMAYA YÖNELİK"

"Aslında uygulanmaya başlamamış olan değişikliklerin hafifletilmesine yönelik bir yönetmeliktir söz konusu olan; “Bütünşehir/Büyükşehir Kanunu” yürürlüğe girdiğinde köylerdeki emlak vergisi, içme suyu kulanım fiyatları vb. 2021 de kentsel yerleşim alanlarıyla eşit uygulanacaktı. Yani belediyeler kentsel alanlardan edindikleri gelirlerin aynısını köyden mahalleye dönüşen yerlerden de elde etmeye başlayacaklardı. Uygulanan tarım ve gıda politikaları nedeniyle zaten yoksullaşan çiftçiler yeni ödemeye başlayacakları harç ve vergilerle daha da yoksullaşacaklardı. Bu yapılan değişiklikler mevcut durumun devamlılığını sağlamakta, Köyleri eski tüzel kimliğine kavuşturmamaktadır. Tarımsal üretimi arttırmaya yönelik değişiklikler değildir bunlar. Çiftçilerin köylerinde kalmasını, üretmeye devam etmesini sağlayamaz. Köylülerin köylerine içme sularını kendi olanaklarıyla getirmiş olanları bile şimdi sularına para ödemek zorunda olacaklardır."

"MAL VARLIKLARI İADE EDİLMELİ"

"Çiftçi Sen olarak diyoruz ki;

Köy tüzel kişilikleri yeniden oluşturulmalı, el konulan mal varlıkları iade edilmelidir

Sorunları çözmeyecek olsa da biraz hafiflemesi için yapılan tüm başvuruları yerel yönetimler “amasız/fakatsız” onaylamalıdır.

Köylerin yaşayabilmesi için küçük aile tarımının devamlılığını sağlayacak teşvikler verilmeli, üreticilerin pazara erişimini kolaylaştıracak uygulamalar devreye sokulmalıdır.

Tarım ve gıdayı şirketlerin kontrolüne bırakan politikalardan vazgeçilmeli, ekolojik köylü tarımını yaygınlaştıran politikalar uygulanmaya başlanmalıdır.

“Kırsal mahalle” olmamız yetmez, köylerimizi tüm haklarıyla geri istiyoruz!"