Filistin Eylem Komitesi, İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na yönelik baskınları Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu önünde düzenlenen bir eylemle protesto etti. Komitenin çağrısıyla bir araya gelen kitle “İsrail’e tam ambargo” çağrısında bulundu.
Eyleme Yeni Demokrat Gençlik, Demokrat Kadın, Partizan, Mücadele Birliği, Özgür Üniversite Hareketi, Kaldıraç ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün yanı sıra Filistin Eylem Komitesi bileşenleri katıldı. Katılımcılar Levent Metro çıkışında toplandıktan sonra konsolosluk önüne yürüdü. Yürüyüş boyunca “Filistin’e selam, direnişe bin selam”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Katil İsrail, işbirlikçi ABD”, “İşbirlikçi AKP” sloganları atıldı.
Polis, “Katil İsrail, işbirlikçi AKP” sloganının atılmasını engellemeye çalıştı; konsolosluk çevresinde TOMA’ların da bulunduğu yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti.
Filistin Eylem Komitesi adına basın açıklamasını Nihle Kalem yaptı. Kalem, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını şu sözlerle kınadı:
“İşgal devleti İsrail, ağır abluka eşliğinde iki yıldır sürdürdüğü soykırım saldırılarına Gazze'yi işgal harekâtıyla devam ediyor. Bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 65 bini aşarken, abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı da 450'yi geçti. Filistin halkı canı dişine takarak direnmeye devam ediyor.”
Kalem, uluslararası kurumların sessizliğine de tepki göstererek “Siyonist rejim bugüne dek ciddi bir yaptırıma uğramadı; işbirlikçi devletler ve küresel şirketler bu saldırılara destek veriyor. ABD’nin dayattığı ‘barış planı’ ise Filistin halkını teslimiyete zorlayan bir sömürge projesidir” dedi.
Basın açıklamasında Sumud Filosu’na yapılan saldırıya da değinildi. Kalem, İsrail donanmasının 200’den fazla aktivisti kaçırdığını belirterek şunları vurguladı:
“Filistin halkının dostları ablukayı delmek için Akdeniz'de yoluna devam ederken, Türkiye limanlarıyla İsrail limanları arasında gemiler gidip gelmeye devam ediyor. Bu, soykırımı desteklemek anlamına geliyor.”
Türkiye’nin tutumu eleştirilen açıklamada, iktidarın söylemi ile pratiği arasındaki çelişkiye işaret edildi:
“Türkiye'deki siyasi iktidar her gün Filistin için söylem üretse de, Sumud Filosu saldırıya uğradığında koruma sağlamak yerine sadece kınamalarla yetiniyor. Bu sırada İsrail ordusu, Türkiye'den taşınan petrolü kullanıyor; askeri üsler istihbarat akışı sağlıyor.”
Basın açıklaması şu çağrıyla son buldu:
“Filistin halkı varlık savaşı verirken, biz bu suç ortaklığını hedefimizde tutacağız. İsrail’e tam ambargo ilan edilene, bu gayrimeşru rejim tecrit edilip ortadan kaldırılana kadar mücadeleyi ve Filistin halkıyla dayanışmayı sürdüreceğiz. Bizim rotamız Sumud Filosu’nun rotasıdır. Bu topraklardan soykırıma petrol taşınmasını istemiyoruz; Türkiye limanlarının Siyonist şirketlere hizmet vermesini, soykırıma askeri ve lojistik destek sunmasını kabul etmiyoruz.”