AKP iktidarı aile hukukunda “arabuluculuk” sistemi getirmek istiyor. Dün Bartın’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç nafaka ve aile arabuluculuk sistemiyle ilgili konuştu. “Boşanma davaları ile maddi tazminat, nafaka ve mal rejimini ayırmak gerekiyor” diyen Tunç, “Boşanmayı bir an önce kesinleştirip, diğer davaları devam ettirmek lazım” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 no’lu yasaya göre şiddet varsa arabuluculuk sistemi olamaz. Fakat Tunç şu ifadelerle kadınların şiddet faili erkeklerle dahi yüz yüze gelmek zorunda olabileceğinin sinyalini verdi: “Boşanma davası öncesinde tarafların belki küçük tartışmadan kaynaklanarak büyüyen, aslında aralarında geçimsizlik yokken sadece avukata yazdırdığı o dilekçede ağır ithamlar söz konusu olabiliyor. Ağır ithamlarla karşılaşan karşı taraf, kadın veya erkek, o dilekçeyi aldıktan sonra bir daha o evliliğin düzeleceğine inanmıyor. Taraflar birbirlerine tam düşman oluyor. Duruşmaya geldiklerinde de ailenin bütün mahremiyeti herkesin önüne dökülmüş oluyor.”Aile mahkemesi hakimlerini toplayarak sorunu tartıştıklarını belirten Tunç’un milyonlarca kadını ilgilendiren bir konuyu kadın örgütleri ile değerlendirmemesi dikkat çekti.
‘BOŞ OL’ SİSTEMİ
Konuya ilişkin BirGün’e konuşan EŞİK Gönüllüsü Hülya Gülbahar, AKP iktidarının kadınların şiddet gördükleri evlilikleri erkekleri ekonomik külfetten kurtararak erkek lehine sonlandırmayı amaçladığını söyledi. Gülbahar, “Erkekler ekonomik külfet altına girmeden boşanabilicek. Ülkede birçok dava uzun sürüyor. Bakanın derdi davaların uzun sürmesiyse bunu engelleyecek önlemler almalı. Kadınların hakları yargı üzerinde külfet olarak görülmemeli” dedi.
Boşanma davalarını mal kaçırmak, nafaka vermemek gibi amaçlarla uzatan tarafın erkekler olduğunu vurgulayan Gülbahar, “Kadınlar arabuluculuk sisteminde şiddet dolu bir ilişkiden çabucak kurtulmak için ekonomik haklarından feragat etmek zorunda kalabilir. Burada amaçlanan erkeklerin nafaka vermeden, mal paylaşımı yapmadan boşanabilmesine olanak tanımak” ifadelerini kullandı.
Eşitsiz bir ilişki varsa arabuluculuk olamayacağını hatırlatan Gülbahar işçi ve işveren ilişkilerindeki benzer duruma dikkat çekti. Gülbahar, “İşçinin haklarının yarısından vazgeçmek zorunda kaldığı bir sistem yaratıldı. Kadınlar açısından da olacak olan bu. Ülkede kadınların var olmasının tek seçeneğini evlilik haline getirdiler. Şimdi de ‘boş ol’ sistemini getirmek istiyorlar” diye konuştu.
(Haber: Sarya Toprak)