31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı, DEM Parti’nin ise aday göstermediği bazı belediyeleri kapsayan ve “Kent Uzlaşısı” olarak adlandırılan seçim iş birliğine ilişkin davanın ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde saat 10.00’da başlayan duruşmada, aralarında belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin de bulunduğu 10 kişi yargılanıyor. Sanıklar, “silahlı terör örgütü üyeliği” ile suçlanıyor.

"Kürtlerin yerel yönetimlerde temsil edilmesi" suç ilan edilmişti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, “Kent Uzlaşısı” adı verilen seçim iş birliğinin “terör örgütüyle bağlantılı olarak organize edildiği” öne sürüldü.

11 Şubat'ta başlatılan opearasyonla başlayan gözlatıların ardından Başsavcılığın basına yansıyan açıklamasında, "Kent Uzlaşısı" politikası aşağıdaki ifadelerle suç olarak nitelenmişti: "'Kent Uzlaşısı' formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı [...]"

Tahliye talepleri reddedildi

Duruşma sonunda tahliye taleplerini reddeden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi 10 kişinin tutukluğunun devamına karar vererek davayı adli tatilin bitimi sonrasına erteledi. İkinci duruşma Eylül'de yapılacak.

Bugünkü duruşmada tutuklu olarak mahkeme önüne gtirilenler arasında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ve Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Bülent Kaygun, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül, Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan, Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir, Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Aday, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe, Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen, Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı İkbal Polat vardı. Duruşma salonuna her yargılananın üç avukatı ve iki yakını alınırken, basın ve diğer izleyiciler yargılamayı karşıdaki salondan SEGBİS aracılığıyla izledi.

CHP, HSK seçimlerini AYM'ye taşıdı
CHP, HSK seçimlerini AYM'ye taşıdı
İçeriği Görüntüle

İletişim kayıtları dosyada: “Terör bağlantılı kişilerle temas” iddiası

İddianameye göre Cemalettin Yüksel’in 313, Livan Gür’ün ise 52 farklı şüpheliyle iletişim kurduğu tespit edildi. Bu kişiler arasında, 8 kişinin “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla arandığı, 8 kişinin ise halen bu suçtan cezaevinde olduğu öne sürüldü.

Soruşturmanın merkezindeki ilçelerde seçim sonuçları

Davada adı geçen belediyelerden Kartal’da, CHP’li Gökhan Yüksel 2024 yerel seçimlerinde %54,77 oy oranıyla başkan seçilmişti. Ataşehir’de ise yine CHP adayı Onursal Adıgüzel %56,39 oyla sandıktan galip çıkmıştı. Her iki ilçede de DEM Parti aday çıkarmamıştı.

"Kent uzlaşısı" nedir?

DEM Parti, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine ‘kent uzlaşısı’ formülüyle girdi.

Kent uzlaşısı ilk olarak 4 Aralık 2023’te ilk kez dile getirildi.

DEM Parti, kent uzlaşısı ile Türkiye’nin her yerinde halkın üzerinde uzlaştığı isimleri aday olarak belirleyeceğini ifade etti.

DEM Parti, bu stratejiyle farklı illerde farklı siyasi partilerle işbirliği yapılabileceğini açıkladı.

İstanbul Esenyurt adayı Prof. Dr. Ahmet Özer, kent uzlaşısı kapsamında aday gösterildi ve başkan seçildi. Özer, göreve başladıktan yedi ay sonra 30 Ekim 2024’te tutuklandı.

HDK nedir, ne zaman kuruldu?

HDK, 15 Ekim 2011’de 800 delege ile yaptığı toplantının ardından kuruluşunu ilan etti.

Emek ve demokrasi güçlerinin, azınlıkların, inanç topluluklarının, sosyalist partilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, çevre hareketlerinin ve Türkiye’deki tüm hak savunucularının içinde yer aldığı bir yapı olarak kuruldu.

Mahalle, belde, kent meclisleri yoluyla "siyaseti toplumsallaştırmayı" hedeflediğini belirten HDK, kuruluş amacını şöyle özetliyor: "Kongremiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç alır. Kongremiz, tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak bir mücadele zeminidir."