Son dönemde tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de zayıflama amacıyla Ozempic ilacına başvuranların sayısı artışta. Sosyal medyada doz önerileri yayılıyor, eczanelerde yoğun talep nedeniyle zaman zaman temin sıkıntıları yaşanıyor. Aslında Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bu ilaç, zayıflamak isteyenlerin de ilgisini çekiyor. Hatta bu nedenle kamuoyunda sık sık "zayıflama iğnesi" olarak adlandırılıyor.

Ozempic'in etken maddesi semaglutid, aslında Tip 2 diyabet hastalarının kan şekeri seviyesini düzenlemek için kullanılıyor. Etkisini, iştahı baskılayarak da gösterdiği için kilo kaybına yol açıyor. Ancak bu etki, ilacın asıl amacı değil. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Obezite Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Y. Alper Sönmez, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bu farkı şöyle açıklıyor:

''Ozempic'in Türkiye'deki ruhsatı sadece diyabet tedavisi için geçerlidir. Obezite tedavisine yönelik formu, yani Wegovy, Türkiye'de ruhsatlı değildir. Ama insanlar Ozempic'i, Wegovy yerine kullanıyor."

İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Y. Alper Sönmez, kontrolsüz kullanımın risklerine de dikkat çekerek ilacın sadece doktor gözetiminde kullanılması gerektiğinin altını çiziyor:

''Şiddetli bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal ve kabızlık gibi yan etkiler günlük yaşamı ciddi biçimde etkileyebilir. Ayrıca ilacın bazı bireylerde hipoglisemiye (ani kan şekeri düşüşü) ve depresyon ile intihar düşüncelerinin artışına yol açabileceğini biliyoruz. Bu nedenle, hiçbir şekilde rastgele kullanımı önerilemez.''

Hastanelerdeki randevu krizi TBMM'de
Hastanelerdeki randevu krizi TBMM'de
İçeriği Görüntüle

Sahte ilaç riski ve eczane dışı temin

Sağlık risklerinin yanı sıra, ilaca erişim meselesi de Ozempic'e yönelik ilgiyi daha karmaşık bir hale getiriyor. İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Murat Tülü, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bilinçsiz talebin ciddi sonuçlara yol açtığını belirtiyor:

"Zayıflama amacıyla Ozempic'e yönelenlerin sayısı hızla arttı. Bu gereksiz talep, ilaca gerçekten ihtiyacı olan Tip 2 diyabet hastalarının erişimini zorlaştırıyor. Ürün ithal olduğu için zaman zaman piyasada bulunamıyor. Üstelik bu yoğun ilgi, Türkiye'de ruhsatlandırılmadan önce ilacın bireysel yollarla yurt dışından temin edilmesiyle başlamıştı. O dönemde şekillenen yüksek talep, bugün sahte ürün riskini de beraberinde getiriyor."

Tülü, sosyal medyada ilacın "mucize zayıflama yöntemi" olarak sunulmasının da sahtecilik riskini artırdığına dikkat çekiyor:

"Dünya Sağlık Örgütü bu konuda net: Reçeteli ilaçlar sadece doktor kontrolünde ve eczanelerden temin edilmelidir. Eczane dışına çıkan her tedarik zinciri halk sağlığını tehdit eder. Sahte ilaç riski ülkemizde de artmıştır."

Bu riskin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceği, 2023 yılında Avusturya'da yaşanan bir vakayla ortaya konmuştu. Viyana'da içinde semaglutid yerine insülin bulunan sahte Ozempic iğneleri nedeniyle üç kadın hastaneye kaldırılmış, olay büyük yankı uyandırmıştı.

Avusturya Sağlık Güvenliği Ofisi (BASG) ile Federal Kriminal Daire, söz konusu sahte ürünlerin sosyal medya ve internet aracılığıyla dağıtıldığını doğrulamıştı. Soruşturma kapsamında iki kişi hakkında "dikkatsizlik sonucu bedensel zarar verme" ve "sahte ilaç ticareti" suçlamalarıyla yasal işlem başlatıldı.

Suistimali önlemeye karşı girişim başlatıldı

Türkiye'de ise bu tür risklere karşı 2024 yılında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) önemli bir adım attı. Suistimallerin önlenmesi ve toplum sağlığının korunması amacıyla Ozempic, İlaç Takip Sistemi (İTS) üzerinden kısıtlı dağıtım ve yalnızca reçeteyle temin edilebilen ilaçlar listesine alındı. Bu düzenleme, ilacın sadece tıbbi gerekçelerle ve kontrollü koşullarda kullanımını hedefliyor.

Murat Tülü, sahte ürün riskiyle mücadelede en etkili araçlardan birinin şüpheli ürünlerin resmi kanallara bildirilmesi olduğunu vurguluyor.

İstanbul Eczacı Odası, bu amaçla sahte ürün ihbarları için bir iletişim adresi oluşturdu: [email protected]

ABD'de de erişim krizi yaşanıyor

Benzer bir kriz ABD'de de gündemde. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bir dönem semaglutid maddesini "kıt" ilan etmiş, bu süreçte geçici olarak Ozempic ve Wegovy'nin muadil üretimlerine izin verilmişti. Ancak FDA, kıtlığın sona erdiğini duyurunca bir federal mahkeme geçici üretim iznini iptal etti.

İlacın üreticisi Novo Nordisk, kararı memnuniyetle karşılarken eczacılar ve sağlık çalışanları piyasada hâlâ ciddi tedarik sıkıntıları yaşandığını aktarıyor. Novo Nordisk ise sadece ABD'de izinsiz üretim ve satış yapanlara karşı 32 eyalette 111 dava açtığını açıkladı.

Uzmanlar uyarıyor: Popülerlik değil, tıbbi gereklilik belirleyici olmalı

TikTok, Instagram ve forumlar... Bu platformlarda kullanıcılar deneyimlerini paylaşırken çoğu zaman tıbbi denetimden uzak ve yanlış bilgiler yayılıyor. Kimi kullanıcılar haftalık dozları artırmayı önerirken, kimileri ilacı diyet desteği gibi pazarlıyor. Uzmanlara göre, sosyal medyada sıkça paylaşılan kullanıcı yorumları, ilaçların popülerliğini artırsa da bu durum klinik uygulamaları gölgede bırakmamalı.

Ozempic, tıbbi gözetim altında kullanıldığında bazı hastalar için etkili bir tedavi aracı olabilir. Ancak reçetesiz, sosyal medya yönlendirmesiyle ve zayıflama beklentisiyle kullanımı hem etik dışı hem de tehlikeli.

Uzmanların ortak görüşü bu noktada net: ''Sağlık için kısa yollar, uzun vadede büyük zararlar doğurabilir.''

Kaynak: DW Türkçe