The Lancet Rheumatology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, tek bir bilişsel fonksiyonel terapi (CFT) seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilerde üç yıla kadar süren kalıcı rahatlama sağlayabiliyor.
Kronik bel ağrısı dünya genelinde 600 milyondan fazla kişiyi etkileyen, nükseden ataklarla kendini gösteren ve engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri. Bu sayının 2050’ye kadar 840 milyona çıkması bekleniyor. Ancak mevcut tedavi yöntemlerinin çoğu, yalnızca düşük ya da orta derecede iyileşme sağlayabiliyor.
CFT, hastanın ağrı ile ilişkisini değiştirmeyi hedefleyen kişiselleştirilmiş bir psikoterapi yöntemi. Olumsuz düşünce kalıpları, korkular ve kaçınma davranışları gibi ağrıyı besleyen bilişsel ve duygusal süreçleri hedef alıyor. Bu yaklaşımla hastalar hem ağrıyı yönetmeyi hem de fiziksel aktiviteye yeniden katılmayı öğreniyor.
Araştırmacılar, Avustralya’da kronik bel ağrısı yaşayan yaklaşık 500 hastayı üç gruba ayırdı: Geleneksel bakım (ağrı kesici, fizik tedavi, masaj vb.), CFT ve CFT ile biofeedback kombinasyonu. Biofeedback, kalp atış hızı gibi bedensel fonksiyonların izlenip düzenlenmesini sağlayan bir yöntem olarak uygulandı.
Üç yıl süren takip sonucunda, CFT ve CFT+biofeedback uygulanan gruplarda, geleneksel bakıma göre fiziksel aktiviteye katılımın önemli ölçüde arttığı gözlemlendi. Ancak üç yıl sonunda CFT ile CFT+biofeedback arasındaki farkın önemsiz düzeyde olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar, CFT’nin ağrıya yönelik algıyı değiştirerek hastaların kendi kendini yönetme becerilerini artırdığını ve yaşam tarzı değişikliklerini kolaylaştırdığını belirtiyor.
Araştırmada şu değerlendirmeye yer verildi:
“CFT, kronik ve engellilik yaratan bel ağrısı çeken kişiler için, geleneksel bakıma kıyasla çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve kalıcı faydalar sunabilir.”
Sonuçlara göre, bu yöntemin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde, küresel ölçekte kronik bel ağrısının etkileri önemli ölçüde hafifletilebilir. Araştırmacılar, CFT’nin daha yaygın hale gelmesi için klinik tedavi uzmanı eğitimlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.