İnsanların kökleşmiş alışkanlıklarını değiştirmek kolay değil. Hele de bu alışkanlıklar dile yansımışsa! Türkçenin gündelik kullanımında bu gerçeği daha belirgin biçimde görüyoruz. Ne denli yazılıp çizilse de yanlış söz kalıplarını kullanmaktan bir tülü vazgeçmiyor insanlar. Bu konuda anlaşılmaz bir direnç var. Üstelik toplumu etkileme gücü yüksek yöneticiler, siyasetçiler de aynı yanlışın içindeler. Cumhurbaşkanı’ndan ana muhalefet partisi önderine dek devlet kurumlarında üst düzey sorumluluk taşıyan pek çok kişi bu söylemleri durmadan yineleyerek daha da yaygınlaştırıyor…

Sözgelimi, şehitleri “tane” ile ifade eden anlayış, bunun uç örneklerinden biridir…

∗∗∗

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı padişahlarının “Cuma Selamlığı” geleneğini günümüze taşımış görünüyor. Beştepe sakini, cuma günleri cami avlularına kurulan kürsülerden gündemi değerlendiriyor…

25 Temmuz 2025 günü, Üsküdar Hz. Ali Camisi’nde idi Erdoğan. Cuma namazının ardından gazetecilere seslenirken Eskişehir yangınında yaşamlarını yitiren orman işçileri ile AKUT gönüllülerinden “10 tane şehidimiz” diye söz etti.

Bu söyleminin yakışıksızlığına daha önce defalarca değinmiştik ama Erdoğan için bunun bir önemi yok. Anadolu Ajansı, Cumhurbaşkanı’nın cami çıkışındaki sözlerini olduğu gibi servis etmiş basına. Ne var ki bazı ajanslar ve gazeteler, konuşmada geçen “tane şehit ” sözünü sansürlemişler! Daha doğrusu, şehit ailelerini incitmemek için Cumhurbaşkanı’nın ifadesini düzelterek yayımlamışlar! Buna hakları var mıydı? İşin bu boyutunun değerlendirmesini Medya Ombudsmanımız Faruk Bildirici’ye bırakıyorum.

Yazıyı bağladığım sırada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin açılışında konuşurken ne yazık ki aynı yanlış söylemi yinelemekten geri durmadı. Son günlerde artan orman yangınlarında ihmal sonucu yittirdiğimiz canlar için o da “tane”li dili kullandı!

Bir kez daha yineleyelim: “Tane” sözcüğü insanlar için kullanılmaz! Böyle konuşanlar, ayırdında olmadan canlarımızı eşyaya indirgemiş, yani “şeyleştirmiş” oluyorlar!

∗∗∗

BİR HARFİN DÖNÜŞTÜRME GÜCÜ

23 Temmuz 2025 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki “Bir Altan Bey Geçti Bu Topraklardan…” başlıklı yazısında, Altan Öymen için “Daima saygın, mütevazi, güler yüzlü ve klas bir insan olarak halkın arasında bulundu” demiş Bedri Baykam. Bir okurumuz, “mütevazı” sözcüğünü Bedri Baykam’ın “mütevazi”diye yazmasını yadırgamış.

Belki kimi okurlarımız da “Ne var bunda?” diyerek bu eleştiriyi yadırgamışlardır.

Oysa okurumuz, eleştirisinde haklıdır. Çünkü bu iki sözcük arasında çok büyük anlam farkı vardır. Şöyle ki:

“Mütevazı”; alçakgönüllü, gösterişsiz demektir. “Mütevazi” ise “muvazi”den türemiştir:
birbirine koşut olan, yani “paralel” anlamına gelmektedir.

Bir de “inkılap” ve “inkilap” sözcüklerinin karıştırılması vardır.

Resmî Gazete’de yayımlandı: 9 hükümlüye Cumhurbaşkanı affı
Resmî Gazete’de yayımlandı: 9 hükümlüye Cumhurbaşkanı affı
İçeriği Görüntüle

İnkılap”, yerine göre devrim ve dönüşüm anlamlarında kullanılır. “İnkilap”ın kökeni ise Arapça “kelb”, yani “köpek”tir. “İnkilap”, “kelpleşmek”, yani “köpekleşmek” demektir.

Görüldüğü gibi, bu iki sözcük arasında biçimsel olarak /ı/ ve /i/ gibi basit bir harf değişikliği sözkonusu olsa da anlam yönünden dağlar kadar fark vardır!

∗∗∗

BÖYLE BİR TÜRKÇE!

Sinema yazarımız Tuğçe Madayanti Şen’in “Tükeniş Çağı’nda Sil Baştan” başlıklı yazısının spotundan bir tümce:

“O, Joel’in kurtarıcısı değil, travmasının parçası, bazen de ona neden olan sebep olarak karşımızda durur.” (BirGün, 19 Temmuz 2025)

“Ona neden olan sebep…”

Böyle bir Türkçe var mı?

∗∗∗

VİRGÜL OLMAYINCA…

23 Temmuz 2025 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bu fotoğrafın başlığını, virgül eksikliğinin yol açtığı anlam karmaşasını göstermek için aktarıyoruz. “Özel” sözcüğünden sonra virgül konmadığı için, ilk okuyuşta özneyi “Özgür Özel” olarak değil de “özel hayat” gibi algılıyor insan… Siz siz olun, zorunlu durumlarda virgülden vazgeçmeyin!

İZNİNİZLE…

Yıllardır bu köşede birlikteyiz. “Tembellik Hakkı”mı hiç kullanmadım!

İzninizle ben de bir süre dinlenmek istiyorum.

Yeniden buluşuncaya dek hoşça kalın.