Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahlat Mesire Alanı'nda Ahlat Etkinlik Alanı Programı'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu manevi iklimde şühedanın gönüllerimizi kuşatan bu ruh serinliğinde tekrar buluşturan Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Bu programın düzenlenmesinde emeği geçen Okçular Vakfı'mızın her bir mensubuna ayrı ayrı şükranlarımı ve tebriklerimi iletiyorum.
Bizi samimiyetle bağrına basan Ahlatlı kardeşlerime, Bitlislilere yürekten teşekkür ediyorum. Bugün âlimlerin, zâhitlerin, evliyaların yeşerip kök saldığı mümbit topraklardayız. Bugün yiğitler yurdu, gaziler otağı, şehitler diyarı Ahlat'tayız.
Hem kılıç hem de kalemleriyle hem de eserleriyle Ahlat'ı vatan kılan, burayı önce Malazgirt'in sonra da Anadolu'nun fetih üssü yapan cümle ecdadı, şühedâyı rahmetle yâd ediyorum. Rabbim ruhlarını şâd, mekânlarını cennet eylesin. Her biri bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetimizin en güçlü şahitleridir. Ahlat'ta sanat ve zanaat, hedef ve ahlakla süslenmiştir.
"Ahlat, Kızılelma’nın anahtarıdır"
Bu topraklardaki ezelî ve ebedî mevcudiyetimizin simgesidir. Türk milleti için Ahlat, Kızılelma'nın anahtarıdır. Bize kim olduğumuzu, nereden gelip, nereye gittiğimizi anlatan beldelerden biri de Ahlat’tır.
Ecdadın konakladığı, nefeslendiği ve zamanını doğru okuduğu Ahlat, bin yıl öncesinden bugüne kurulan bir iman, kültür ve medeniyet köprüsüdür. Her metrekaresi, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış aziz vatanın bağrında sıradağlar gibi uzanmış şehitlerimizi işaret eden sancaklardır.
Bu vesileyle, Malazgirt Zaferi’nden, Çaldıran Muharebesi’ne, Kurtuluş Savaşı’ndan, 15 Temmuz Destanı’na kadar, bu vatan için, bu nazlı hilal için, bu aziz milletin istiklâl ve istikbali için canlarıyla, kanlarıyla bedel ödeyen tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum.
"Saflarımızı sıklaştıracağız, kardeşliğimizi perçinleyeceğiz"
Gençler, mazlumlara ümit, dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku veren birliğimizi bundan sonra da çok güçlü bir şekilde koruyacağız. Bakınız, değerli kardeşlerim, sevgili gençler: Unutmayın, tarih Türk, Kürt ve Arap birliğinin tarihidir.
Bir ve beraber olduğumuzda, birbirimizi Allah için sevdiğimizde, ortak hedeflere doğru hep birlikte yürüdüğümüzde içeride ve dışarıda hangi başarılara imza attığımızın sayısız örnekleri vardır. Unutmayın: Şark’ın sevgili sultanı Selahattin Eyyubi’ye, atamız Sultan Alparslan’a, Yavuz Sultan Selim’in ordusundaki ruha bakın; işte bu ruhtur. Malazgirt’teki düğün bu ruhla çözülmüştür. Kudüs’ün kapıları bu ruhla açılmıştır. İstanbul bu ruhla fethedilmiştir. Çanakkale’yi geçilmez yapan ruh da aynıdır. Millî Mücadele, tüm imkânsızlıklara rağmen yine bu ruhla zafere ulaştırılmıştır. O yüzden saflarımızı sıklaştıracağız, kardeşliğimizi perçinleyeceğiz. Kahvemizi tazeleyeceğiz; birlik ve beraberliğimizi hedef alan tüm saldırıları omuz omuza vererek beraberce püskürteceğiz.
Büyük ve güçlü Türkiye’yi, Allah’ın izniyle ve milletimizin desteğiyle gelecek nesillere bizler hediye edeceğiz. Şunu da özellikle ifade etmek istiyorum: İçinde bulunduğumuz asır, inşallah Türkiye Yüzyılı olarak tarihteki yerini alacaktır. Çok tahammüllü, çok daha muktedir, çok daha müreffeh bir Türkiye için çıktığımız bu yolda; kimsenin oyununa gelmeyecek, kurulan tuzaklara asla düşmeyeceğiz. Hasımlarımızı rahatsız ve tedirgin eden, Terörsüz Türkiye menziline doğru; kendimizden emin bir şekilde, ne yaptığımızı ve neyi murat ettiğimizi bilerek kararlı adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz.
"Artık son düzlükteyiz"
Şehit ve gazilerimizin emanetini yere düşürmeden, huzurun, sükûnun ve muhabbetin merkezinde yer aldığı aydınlık bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Terörsüz Türkiye menzilimize kararlılıkla yürüyoruz. Artık son düzlükteyiz. Bu yolda gerçekten çok acılar çektik. Çok ağır bedeller ödedik. İçerden ve dışarıdan nice saldırılarla karşılaştık. Ama hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık. Şimdi son düzlüğe varmış bulunuyoruz. Biraz daha sabır, biraz daha gayret ve elbette dikkatle, inşallah bu düzlük de geçilecek.
Menzil-i mahsudumuza, sükûn ve basîret ile ulaşacağız. Bu düşüncelerle, Malazgirt Zaferimizin 954. yıldönümü bir kez daha mübarek olsun diyorum. Rabbim birliğimizi, kardeşliğimizi ve dayanışmamızı daim eylesin. Okçular Vakfı başta olmak üzere, bu kıymetli programın düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlarımıza, belediyelerimize ve sivil toplum kuruluşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Yine bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin direktifleriyle Genel Merkez bünyesinde Fetih ve Kök Ahlat-Malazgirt Çalışmaları Enstitüsü’nün kurulmasından duyduğu memnuniyeti hasretle değil, hasreten belirtiyorum.
Bu önemli enstitünün hayırlı ve uğurlu olmasını canı gönülden temenni ediyorum. Bitlis’e, Malazgirt’e ve Muş’a samimi ev sahiplikleri için şimdiden şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Tekrar görüşebilmek, tekrar bir araya gelmek temennisiyle… Sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun.