İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) 31 Ocak’ta ayrılmasının hukuki temelini teşkil eden yasa tasarısı, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından onaylandı.

Böylece İngiltere’nin AB’den ayrılmasına ilişkin tasarı yasalaşarak yürürlüğe girmiş oldu.

Yasa Tasarısı 9 Ocak 2020’de Avam Kamarası’nda yapılan oylamada 231'e karşı 330 oyla kabul edilmişti.

Lordlar Kamarası’nda ise bazı değişikliklere uğrayarak geri gönderilmişti.

Başbakan Boris Johnson, Avam Kamarasındaki çoğunluğunu kullanarak değişiklikleri iptal etmiş ve tasarıyı yeniden Lordlar Kamarası’na yollamıştı.

Bundan sonra ne olacak?

Sürecin planlandığı gibi tamamlanması durumunda İngiltere, 1973'te katıldığı AB'den 31 Ocak 2020’de ayrılacak.

Bu tarihin ardından taraflar 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürütecek. 

Müzakerelerde ticaretin yanı sıra balıkçılık, havacılık, ilaç ve güvenliğe kadar her konu ele alınacak.

AB, tüm bu konularda bir yıldan az bir sürede anlaşmaya varmanın imkansız olduğunu savunarak sürenin 2022'ye kadar uzatılmasını istiyor. 

Ancak İngiltereli yetkililer, müzakerelerin 2020 sonuna kadar tamamlanmasında ısrar ediyor.

Anlaşmaya varılamaması durumunda AB ve İngiltere arasındaki ticari ilişkiler, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapılacak. 

Geçiş süreci boyunca İngiltere, AB kurallarına bağlı olmayı sürdürecek. 

Brexit 12 Aralık’ta kesinleşti

İngiltere’de 12 Aralık 2019 Perşembe günü yapılan erken genel seçimleri Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti kazandı.

Muhafazakar Parti 650 üyeli Avam Kamarasında 368 sandalye kazanırken, en yakın rakibi İşçi Partisi 191 sandalyede kaldı ve Muhafazakarlar tek başına iktidara geldi.

Bu sonuca göre Boris Johnson, AB'yle vardığı Brexit anlaşmasını başka bir partinin desteğine gerek kalmadan Avam Kamarasında geçirebilecek çoğunluğu elde etmiş oldu.

Johnson, seçimlerden önce yaptığı açıklamada tek başına iktidara gelmesi durumunda ilk işinin Brexit anlaşmasını parlamentoya getirmek olacağını söylemişti.

Brexit süreci

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması, kısaca Brexit, çeşitli kişiler, çıkar grupları ve siyasi partiler tarafından Birleşik Krallık'ın 1973'te Avrupa Birliği'nin önceli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılmasından beri yürütülen bir siyasi hedef.

Avrupa Birliği'nden ayrılma hakkı, Avrupa Birliği Antlaşması'nın 50. maddesi ile tüm üye ülkelere tanınıyor.

Bu konudaki ilk referandum 1975'te yapıldı, seçmenlerin yüzde 67'si üyeliğin devam etmesi yönünde oy kullandı.

2016'da bir kez daha referanduma gidildi ve seçmenlerin yüzde 52'si Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde oy verdi. Ancak "çıkılsın", "çıkılmasın" oranının yakınlığı ve sonrasında AB ile varılan anlaşmanın "çıkma" taraftarları tarafından da desteklenmemesi yeni referandum çağrılarını artırmıştı.