Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2025-2026 eğitim-öğretim yılına dair önemli düzenlemeleri duyurdu. Serbest kıyafet uygulamasında yaşanan sorunlara çözüm geliyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kızılcahamam’da düzenlenen ve 16 farklı ilden 500 öğretmenin katıldığı toplantıda, yeni eğitim yılına yönelik planlamaları kamuoyuyla paylaştı. Bakan Tekin’in açıklamaları arasında en dikkat çeken başlıklardan biri, serbest kıyafet uygulamasına dair yapılacak yeni düzenlemeler oldu.

2012 yılından bu yana yürürlükte olan ve öğrencilere kıyafet özgürlüğü tanıyan serbest kıyafet uygulaması, zamanla bazı okullarda farklı şekillerde uygulanmaya başlamış, bu durum ise aileler arasında hem kafa karışıklığına hem de maddi yük artışına yol açmıştı. Veliler, özellikle özel tasarım tişörtler, okul logolu ürünler ve belirli markaların zorunlu tutulması nedeniyle artan kıyafet maliyetlerinden şikâyetçiydi.

Bakan Tekin, bu konuda gelen yoğun talepleri dikkate aldıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Öğrencilerimiz için serbest kıyafet uygulaması devam edecek ancak bunun okul aile birlikleri ve idareciler tarafından maddi külfete dönüştürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Ailelerin bütçesini zorlayan, serbestlik adı altında dayatmaya dönüşen uygulamaları kaldıracak, eşitlik ilkesini esas alacağız.”

YÖK’ten geleceğin mesleklerine 27 yeni program
YÖK’ten geleceğin mesleklerine 27 yeni program
İçeriği Görüntüle

Bakanlık, bu kapsamda yeni bir genelge hazırlığında. Önümüzdeki 10 gün içinde yayımlanması beklenen genelgeyle, okullarda serbest kıyafet uygulamasının sınırları netleştirilecek. Her okulun keyfi uygulamalara başvurmasının önüne geçilecek, velilerin kıyafet alımında tek bir yerden alışverişe zorlanması yasaklanacak.

Eğitimciler ve velilerden destek

Uygulamanın detayları henüz netleşmese de, öğretmenler ve veliler açıklamalardan memnun. Eğitim-Sen temsilcileri, kıyafet dayatmasının öğrenci psikolojisini de olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “gerçek eşitlik ancak maddi koşullar dikkate alınarak sağlanabilir” dedi.

Öğrenci velisi Ayşe Demirtaş ise konuyla ilgili şunları söyledi:

“Kıyafet özgürlüğü güzel bir şey ama bazı okullar bunu fırsata çevirdi. Logolu tişörtler, belirli kumaşlar derken bir tişört 400-500 lirayı buldu. Her veli bu yükü taşıyamaz. Bakanlığın bu adımı çok yerinde.”

Toplumsal eşitlik vurgusu

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni genelgesi, yalnızca maddi külfeti azaltmayı değil, aynı zamanda okulda kıyafet üzerinden oluşan sınıfsal ayrımları da önlemeyi amaçlıyor. Serbest kıyafet uygulaması, özgürlükçü bir adım olarak öngörülse de zamanla, moda ve marka baskısı üzerinden yeni bir ayrımcılık zemini yaratmıştı. Yeni düzenlemeyle bu eşitsizliklerin giderilmesi hedefleniyor.

Bakanlık yetkilileri, genelgenin yayımlanmasının ardından il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine uygulamaya dair eğitimlerin de verileceğini açıkladı.

Kaynak: İgf