ANKARA (İGFA) -CHP Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, Türkiye’de yumurta üretiminin son 11 aydır aralıksız gerilemesinin ciddi bir gıda güvenliği sorunu yarattığını belirtti. Ün, hem arz daralması hem de fiyat artışları nedeniyle vatandaşın en temel protein kaynaklarından biri olan yumurtaya erişiminin giderek zorlaştığını söyledi.
“Üretimde 11 Aylık Kesintisiz Düşüş Tarihi Bir Kriz”
Kuş gribi salgınları ile sektörün kronik yapısal sorunlarının üretimi önemli ölçüde gerilettiğini ifade eden Ün, “Geçen yıl sonbahardaki kuş gribi sonrası yumurta tavuğu varlığı 114 milyondan 109 milyona düştü. 2018’de 124 milyon olan sayı sürekli azalıyor. Buna rağmen ABD’ye yumurta ihracatına izin verilmesi iç piyasada arz daralmasını büyüttü. İhracat yasağı geç de olsa geldi ancak üretim kaybı 11 aydır devam ediyor” dedi.
Türkiye’nin aylık yumurta üretiminin ortalama 1,7 milyar adet olduğunu hatırlatan Ün, son 11 aydaki toplam kaybın yine 1,7 milyar adede ulaştığını belirterek, “Bu kayıp yaklaşık 6 milyon ilkokul öğrencisinin bir eğitim yılı boyunca her sabah bir yumurta tüketememesi anlamına geliyor” dedi.
Fiyatlar Uçtu: “Bir Ailenin Yalnızca Yumurtaya Ayırması Gereken Bütçe 540–720 Lira”
Üretimdeki gerilemenin fiyatlara sert biçimde yansıdığını söyleyen Ün, “Ekim ayında yumurta fiyatları aylık yüzde 6,5; yıllık yüzde 53 arttı. Bir koli yumurta bugün 180–240 lira arasında satılıyor. Üç kişilik bir ailenin yalnızca yumurtaya ayırması gereken bütçe aylık 540–720 lira. Asgari ücretli, emekli, dar gelirli bu yükü nasıl taşıyacak?” diye sordu.
“Hem Üretici Hem Tüketici Sıkışmış Durumda”
Ün, kış aylarıyla birlikte maliyetlerin daha da artacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bu tablo, 23 yıldır süren yanlış tarım politikalarının sonucudur. Plansızlık ve öngörüsüzlük yüzünden Türkiye temel gıdaya bile ulaşamaz hâle geldi. Krizin aşılması ancak üretimi güçlendiren, maliyetleri düşüren kapsamlı bir reformla mümkün olur. Bilime dayalı, üreticiyi destekleyen, yapısal dönüşüme dayanan bir tarım politikasıyla hem üretimi artırabilir hem tüketiciyi koruyabiliriz. Türkiye’nin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir tarım politikasına ihtiyacı var.”



