Çevre

Talih Özcan'dan İklim Kanunu tepkisi...

CHP Milletekvekili Talih Özcan: "Bu kanunda kirlilikle mücadele eden Düzce yok, Zonguldak yok, Dilovası yok" dedi.

CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan, TBMM'de kabul edilerek yasalaşan İklim Kanunu'nun bu haliyle iklim krizine çözüm olmayacağını iddia ederek, yasanın daha demokratik hale getirilmesini istedi.

Talih Özcan, TBMM'de yasayla ilgili görüşmeler sırasına yaptığı konuşmada, İklim Kanunu teklifinin kulağa hoş geldiğini, ancak bu yasanın halkın değil, sermayenin, büyük şirketlerin ve maden lobilerinin hazırladığı bir teklif olduğunu ifade ederek, "Bu teklifte iklim krizine çözüm yoktur" dedi.

Kendisini Düzce milletvekili olduğunu hatırlatan Talih Özcan, "Düzce halkı yıllardır hava kirliliğiyle mücadele etmektedir. Düzce Avrupa'nın havası en kirli şehirlerinden biridir. Düzce halkı 2023 yılında 300 gün zehir soludu. Ancak bu teklifin içinde Düzce yok, Zonguldak yok yok, Dilovası yok, İkizköy yok, toprak yok, nefes yok. Peki ne var? Karbon ticareti var, emisyon sertifikası var, büyük şirketlere yeni gelir kapıları var" ifadelerini kullandı.

"Şirketlere karbon kotası dağıtmayı teklif ediyor"

Talih Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi size soruyorum, hangi çocuk karbon kredisiyle büyür? Hangi çiftçi tarlasındaki kuraklığa emisyon hacmiyle çözüm bulabilir.2023 yılında hava kirliliğine bağlı nedenlerden 50 bine yakın insanımızı kaybettik. Bu sayı trafik kazalarından, doğal afetlerden daha yüksek ama hükümetimizin hedefinde ne kömürden çıkış, ne de temiz enerjiye geçiş var.

Çiftçimiz perişan, Türkiye'de tarımsal kuraklık her geçen yıl artıyor. 2023 yılında buğdayın verimlilik kaybı yüzde 20'ye ulaştı. Konya Ovası'nda yeraltı suları tükeniyor. Ancak, ba yasa çiftçiyi köylüyü korumak yerine şirketlere karbon kotası dağıtmayı teklif ediyor. İktidar iklim ile ilgili projelere yeterli kaynak ayırmıyor.

Halkımız geçinemiyor, insanlar pazarda taneyle limon alıyor ama siz iklim krizini rant kapısına çevirdiniz. Gerçek bir iklim yasası geçimle olur, gıda güvencesiyle olur, sağlıklı yaşamla, temiz havayla olur.

İklim krizi diyoruz ama bu ülkenin krizi adalet krizidir.Karbondioksit gibi bu ülkenin damarlarına sızan bir hukuksuzluk, bir keyfilik. bir yargı darbesiyle karşı karşıyayız. Türkiye'de sadece doğa değil, demokrasimiz de tahrip ediliyor. Ancak şunu bilmeliyiz ki adalet olmazsa yeşil ekonomi olmaz, özgürlük yasa sürdürülebilir kalkınma olmaz, yargı bağımsız değilse karbon piyasası olmaz."

"Kömürden çıkış tarihi verin"

Siz sanayi diyorsunuz, biz yaşam diyoruz. Siz büyüme diyorsunuz biz doğa katliamı diyoruz. Bu iktidar sadece demokrasi ve hukuk değil aynı zamanda ekoloji karşıtıdır.

Buradan iktidara sesleniyorum. Kalkın İklim Kanunu çağrılarına kulak verin. Kömürden çıkış tarihini verin. İklim politikalarını demokratik hale getirin. Bilim insanlarını, halkı, kadınları gençleri sürece hail edin.Medenlikleri değil, zeytinlikleri, ormanları, dereler, koruyun.

Bu çağrı, Düzcelilerin feryadıdır. Bu çağrı, çoraklaşan toprakların, Yanan ormanların, kesilen ağaçların, kuruyan derelerin feryadıdır! Biz bu feryada kulak vereceğiz. Halkın, emeğin ve ekolojinin tarafında olacağız!"