Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı
Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin yakın tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biri olan 17 Ağustos Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece, saat 03:01’de merkez üssü Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki deprem, sadece Marmara Bölgesi’ni değil, tüm ülkeyi derinden etkiledi. Deprem, Richter ölçeğine göre ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından 7,6, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından ise 7,8 olarak ölçülse de, günümüzde genel kabul 7,4 büyüklüğüdür. Bu büyüklük, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremini işaret eder.

Depremin oluşumunda Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı bölümünde meydana gelen kırılmalar rol oynadı. Yer kabuğu 120 kilometrelik bir hat boyunca sağa doğru hareket etti ve derinlik 17 kilometre olarak tespit edildi. Jeoloji Mühendisleri Odası’nın depremden üç ay sonra yayımladığı rapora göre, fay hattı boyunca ortalama 4 metre civarında bir kayma meydana geldi. Aynı fay kuşağı üzerinde, Arifiye civarında başka bir deprem üssünün de devreye girmiş olabileceği öne sürüldü.

Üç ay sonra, 12 Kasım 1999’da Düzce’de 7,2 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Bu depremde 845 kişi hayatını kaybetti. Her iki büyük deprem, Türkiye’nin özellikle İstanbul’un güneyinden geçen fay hattında olası kırılmalara karşı önlemlerin önemini gündeme taşıdı.

Can kaybı ve yıkım

Resmi rakamlara göre 17 Ağustos Depremi’nde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı ve 5 bin 840 kişi kayboldu. Ancak yerel halk ve bazı kaynaklar, gerçek can kaybının 50 bin civarında olabileceğini belirtiyor. Depremin en şiddetli hissedildiği Gölcük’te yaklaşık 4 bin 500, Kocaeli’de 4 bin, Yalova ve Sakarya’da ise yaklaşık 2 bin 500 kişi yaşamını yitirdi. İstanbul’un Avcılar ilçesinde 976 kişi hayatını kaybetti.

Meclis Araştırma Komisyonu’nun 2010 raporuna göre, depremde 364 bin 905 konut ve işyeri yıkıldı veya ağır hasar gördü. Can kaybının temel nedenleri arasında aktif fay zonu üzerindeki yoğun yapılaşma, sulu alüvyon zeminler ve yapım hataları yer alıyor. Fay hattından uzak bölgelerde ise hasar ve can kaybı daha sınırlı oldu.

Ekonomik etkiler

Depremin ekonomik maliyeti kurumlar arasında farklı hesaplanmakla birlikte 12 ile 20 milyar dolar arasında değişiyor. Devlet Planlama Teşkilatı 15-19 milyar, Dünya Bankası 12-17 milyar, TÜSİAD ise 17 milyar dolar olarak hesapladı. Sanayi bölgelerindeki üretim faaliyetlerinin durması, TÜPRAŞ’ta çıkan yangın ve yeniden yapılanma maliyetleri ekonomiye ciddi yükler getirdi. Depremin etkilerinin 2001 ekonomik krizine dolaylı etkisi olduğu da belirtiliyor.

Depremin ardından yaşananlar

Depremin ardından ilk etapta arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları yürütüldü. Kızılay, Sivil Savunma Birlikleri, AKUT ve uluslararası yardım ekipleri bölgede görev yaptı. Ancak bazı yerlere yardım ekiplerinin ulaşması günler sürdü.

Hükümet, deprem sonrası yardımların koordinasyonu ve ekonomik etkileri gidermek için bir dizi yasal düzenleme yaptı: deprem sigortası zorunlu hale getirildi, Ulusal Deprem Konseyi kuruldu, İstanbul’a konteyner ve toplanma alanları yerleştirildi, imar yasalarında depreme dayanıklılık esasları değiştirildi ve arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı.

Açılan davalar

Depremin ardından 170 kamu görevlisi hakkında görevi ihmal nedeniyle dava açıldı. Yıkılan veya zarar gören binaların müteahhitleri hakkında 2 bin 100 dava açıldı. Yalova’da binalarının çökmesi sonucu 200 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan müteahhit Veli Göçer, 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı ve 2011’de tahliye oldu. İstanbul Avcılar’da enkazdan çıkarılan Ömür Kınay’ın 20 yıllık hukuk mücadelesi ise 2019’da sonuçlandı; Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek 27 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

17 Ağustos 1999 Depremi, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi, şehirleşme, yapı denetimi ve afet yönetimi konularında dersler bıraktı. Marmara Bölgesi’nin yaralarını sarması yıllar aldı ve felaketin etkileri halen hafızalarda canlı.

Kaynak: T24