İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz, güney Gazze’deki Refah kentinin enkazı üzerine bir “insani şehir” inşa edilmesi için orduya planları ilerletme talimatı verdiğini açıkladı. İsrail medyasının aktardığına göre Katz, pazartesi günü gazetecilere yaptığı bilgilendirmede, söz konusu bölgenin ilk etapta kıyı şeridindeki El-Mawasi bölgesine tahliye edilen yaklaşık 600 bin yerinden edilmiş Filistinliyi barındıracağını söyledi.
Hamas üyesi mi? tespiti yapılacak
Katz, insani şehir alanına giren Filistinlilerin Hamas üyesi olmadıklarının tespiti için taramadan geçirileceğini, bölgeye giriş yapanların alandan ayrılmasına izin verilmeyeceğini belirtti. Savunma bakanına göre, uzun vadede Gazze’nin tamamındaki 2 milyondan fazla Filistinli bu alanda tutulacak.
Katz ayrıca İsrail’in, eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından daha önce önerilen bir planı hayata geçireceğini ve Filistinlilerin Gazze’den diğer ülkelere göç etmesine olanak tanıyacağını duyurdu.
'Daha iyi bir gelecek sunmak istiyoruz'
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer, Filistinlilerin göç etmesine ilişkin bu planı hevesle desteklerken, şu ana kadar hiçbir ülke bu plana katılacağını kamuoyuna açıklamadı.
Pazartesi günü Trump ile Beyaz Saray’daki bir yemekte konuşan Netanyahu, “Filistinlilere daha iyi bir gelecek sunmak istediklerini her fırsatta dile getiren ülkelerle yakın temas halindeyiz ve birkaç ülkeyle sonuca yaklaşma üzereyiz” dedi.
GHF yine gündemde, skandallar silsilesi
İsrail medyasına göre, Katz insani şehir planının İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından değil, uluslararası kuruluşlar tarafından yönetileceğini, IDF’nin yalnızca uzaktan bölge güvenliğini sağlayacağını söyledi. Planın, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Vakfı’nın (GHF) yardım dağıtım mekanizmasına benzediği belirtiliyor.
Ancak GHF’nin dağıtım noktalarının etrafında konuşlanan IDF askerleri nedeniyle uluslararası kuruluşların çoğu, güvenlik ve tarafsızlık endişeleri gerekçesiyle bu mekanizmaya katılmayı reddediyor. Sağlık yetkilileri ve Birleşmiş Milletler’e göre, GHF’nin bir ay önce faaliyete geçmesinden bu yana yüzlerce Filistinli yardım noktalarına yaklaşmaya çalışırken öldürüldü.
Katz’ın sözcüsü, konuya ilişkin tekrar tekrar yapılan yorum taleplerine yanıt vermedi.
'Siyasi düzey karar verecek'
Salı akşamı bir basın toplantısı düzenleyen IDF sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin, ordu tarafından çeşitli seçeneklerin siyasi makamlara sunulacağını söyledi.
“Her seçeneğin kendine has sonuçları var. Biz, siyasi otoritenin talimatlarına göre hareket edeceğiz.”
Londra ve Körfez’den sert tepki
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy, Salı günü planı eleştirerek İngiltere’nin GHF’ye karşı olduğu gibi bu plana da karşı çıktığını vurguladı.
“Bay Katz’ın son 24 saatteki açıklamalarına şaşırdım,” diyen Lammy, parlamentoda yaptığı konuşmada, “Bu açıklamalar, bir ateşkese yaklaştığımız izlenimini zedeliyor. Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu insani yardımı alabileceği ciddi bir çerçeve sunmuyor” dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden üst düzey bir diplomat da, Gazze’deki Filistinlilerin zorla çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. BAE’nin BM Temsilcisi Lana Nusseibeh, CNN’e yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini kamuoyu önünde ve kapalı kapılar ardında kesin bir dille reddettik… Şu anda Gazze’yi yeniden inşa etmek için çalışıyoruz ve bu tür bir zorunlu göçü kabul etmiyoruz” dedi.
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid Al-Ansari de, Gazze nüfusunun sınır dışı edilmesine karşı olduklarını yineledi:
“Filistinlilerin kendi toprakları dışına zorla veya isteğe bağlı olarak yerleştirilmesine kesinlikle karşıyız.”
“Toplu sınır dışı etme savaş suçudur”
İsrailli insan hakları avukatı Michael Sfard ise Katz’ın planını sert bir şekilde eleştirdi. CNN’e konuşan Sfard, planın “toplu nüfus transferi ve sınır dışı etme” anlamına geldiğini ve bunun uluslararası hukuka göre savaş suçu teşkil ettiğini söyledi.
Hamas’tan yapılan açıklamada ise “İsrail’in halkımızı zorla yerinden etme ve etnik temizlik çabaları, halkımızın efsanevi direnişiyle karşılaştı. Katliamlara, açlığa ve bombardımana rağmen, halkımız istihbarat merkezlerinden veya siyasi pazarlık masalarından dayatılan geleceği reddetti” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: Gazete Oksijen