AKP'li Binali Yıldırım Cumhur İttifakı adına 10 Mart'ta Yeniden Refah Partisi'nin Genel Başkanı Fatih Erbakan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Binali Yıldırım'ın ziyaretinin odağında, AKP ile MHP'den oluşan Cumhur İttifakı'na Yeniden Refah Partisi'nin de katılmasını sağlamak bulunuyordu. Ancak 2018 yılında kurulan ve Necmettin Erbakan'ın genel başkanı olduğu Refah Partisi'nin devamı niteliğinde olan parti, Cumhur İttifakı'na katılmak için bazı şartlar sıraladı.

Tartışmalı katılım şartları
Yeniden Refah Partisi'den cuma günü yapılan açıklamaya göre, partinin Cumhur İttifakı'na katılım şartları arasında LGBT derneklerinin kapatılması, süresiz nafaka sisteminin kaldırılması, ahlak ve maneviyat öncelikli eğitim sistemi inşa edilmesinin yanı sıra 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un kaldırılması da bulunuyor.

HÜDA-PAR’ın koşulları
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı aldıklarını açıklayan HÜDA-PAR da 6284 sayılı kanunun kaldırılması gerektiğini savunuyor. Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Cumartesi günü yaptığı açıklamada "Bizim bir tane şartımız vardı; herhangi bir ittifak içinde yer aldığımızda biz başkalaşmayacağız, kendi programımızdan sapmayacağız. Biz de İstanbul Sözleşmesi'nin ailenin köküne kibrit suyu döktüğünü, 6284 sayılı yasanın isminin her ne kadar aileyi koruma kanunu olsa da şiddeti önlemediğini daha önce basınla paylaştık" dedi.

Bakan Yanık'tan talebe ret
AKP'li Aile ve Soyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise "6284 sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadele için yaptığımız en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Kanunun kabulünden bu yana, uygulamayı da geliştirmek için titizlikle düzenlemelerimizi sürdürüyoruz" dedi. Yanık, "6284 sayılı kanunun ruhuyla ve mevcudiyetiyle varlığı son derece önemlidir. Varlığının tartışmaya açılması dahi bizce kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu: Asla izin vermemeliyiz
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tartışmayla ilgili olarak Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Muhafazakâr genç kadınlara seslenmek istiyorum. Biz baskıcı olan her şeyden arındık, demokratikleştik. Onlar en baskıcı olanı yanlarına çektiler. Kadına şiddetin önlenmesi kanununa savaş açanı ittifak ortağı yaptılar. Kazanım ve özgürlüklerinizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Kadınlardan tepki
6284 sayılı sayılı kanunun kaldırılması talebine kadınlardan da tepki geldi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim ironisi gibi bu talepler. Acımızın derin olduğu günlerde tebessüm ettirdi. İnsan hakları mücadelesini görememek çok acı.." denildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Katılım şartlarına bir bakın: tam teşekküllü kadın düşmanlığı! Ama biz kadınlar, sizleri göndereceğiz" ifadelerini kullandı.
Feminist Gündem hesabından yapılan paylaşımda da "AKP, Yeniden Refah Partisi'nin erkek şiddetine karşı kadınları koruma içerikli 6284 sayılı yasanın kaldırılması talebini de kabul etti. #İstanbulSözleşmesi'ni tek adam kararıyla kaldıran AKP'nin bu yaklaşımı şaşırtmadı" ifadeleri kullanıldı.

6284 sayılı kanun: İstanbul Sözleşmesi'nin mevzuata yansıması
Peki, Yeniden Refah Partisi'nin kaldırmak istediği kanun nedir?

8 Mart 2012'de TBMM'de kabul edilen ve 20 Mart 2012'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" Türkiye'nin 1 Ağustos 2014'te tarafı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nin temel ilkeleri ışığında hazırlandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli yasal düzenleme olarak kabul edilen kanunun amacı şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişileri ve en temel insan hakkı olan yaşam hakkını korumak, kadın cinayetlerinin son bulması için kurumlararası iş birliğini sağlamak, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişileri rehabilite etmek olarak sıralanıyor.

Türkiye Barolar Birliği'nin araştırmasına göre, şiddete uğrayan ve şiddete uğrama tehlikesi bulunan ayrım gözetilmeksizin tüm kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunması, kadına yönelik şiddetin cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ve kadının insan haklarını ihlal eden bir tutum olarak tanımlanış olması; şiddetin ev içi şiddet ve kadına yönelik şiddet olarak ayrıntılı olarak tanımlanması, şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması; önleyici ve koruyucu tedbirlerin dahil edilmesi ile zorlama hapsin getirilmesi gibi değişiklikler yasanın getirdiği olumlu gelişmeler arasında sayılıyor.

Hukukçular bu yasa ile bu yasa ile şiddet gören ya da tehdit altında olan kadın, sığınak talep etme, geçici koruma (yakın koruma) talep etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Editör: Tuncer Kalaycı