Esenyurt Belediye Başkanı iken 30 Ekim 2024'te tutuklanan Ahmet Özer, 14 Temmuz'da ikinci kez hakim karşısına çıktı. "Terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı davada, Özer hakkında tahliye kararı verildi.
Ancak başka bir davada "ihaleye fesat karıştırma" iddiasıyla da tutuklu bulunan Özer'in cezaevinde kalması bekleniyor.
Özer ilk olarak 23 Mayıs'ta ilk kez Silivri'de hakim karşısına çıkmıştı.
Bu duruşmada Özer'in tutukluluğunun devamına karar verilmişti.
23 Mayıs'taki duruşma sonrasında BBC Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Özer'in avukatı Hüseyin Ersöz, "Başta gizli tanık beyanları olmak üzere tamamı çelişkilerle dolu iddialara delilleriyle yanıtlar verildi" demişti.
Ersöz ayrıca "Geldiğimiz aşama itibarıyla kuvvetli suç şüphesi ortadan kalkmışken Ahmet Özer'in tutukluğunun devamına karar verilmesi hukuken açıklanabilecek bir durum değildir" yorumunu yapmıştı.
23 Mayıs'taki duruşmanın ardından Silivri Cezaevi önünde bir açıklama yapan CHP lideri Özgür Özel, Ahmet Özer'in "suçunun" Kürt olmak ve Esenyurt Belediyesi'ni kazanmak olduğunu söylemişti.
Cezaevinde tutuklu bulunan ve bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki başkanlık görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu da "Seçimle alamadıkları Esenyurt'u kayyımla ele geçirmeye çalışanlar, Ahmet Özer başkanımızı terörle suçlayarak aylardır bir hukuk katliamı gerçekleştiriyor" demişti.
Duruşmada neler yaşandı?
Duruşmada dinlenen altı tanıktan biri CHP 38. Olağan Kurultayı davasında da tanık olarak adı geçen eski CHP Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır oldu.
Çakır, Özer'in görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından aday olarak gösterildiğini ve kendisinin de buna tepki gösterdiğini söyledi.
Çakır, 'kamuoyu araştırmacısı' olduğunu ve Doğu illerinde halkla yaptığı konuşmalarda Özer'in örgüt üyesi olduğunun konuşulduğunu söyledi.
Çakır, "Bizim bölgede söyleyişte farklılık oluyor. Özer 'Pekeke' diyor, biz 'Pekaka' diyoruz. Örgüt üyeliği buradan yeterince belli oluyor" dedi.
Çakır'ın beyanlarının ardından Özer ve avukatları, Çakır'ın beyanlarını ciddiye almadıklarını ve cevap vermeyeceklerini belirtti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan Ahmet Özer, Çakır'ın beyanlarına tepki gösterdi.
Özer "Erkan Çakır ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. Kamuoyunda meczup olarak bilinen bir adamdır. Güya uzlaşma için 70 bin lira istemişim. Böyle bir şey yok. Kendisi benim hakkımda örgüt üyeliğine dair iddiada bulundu. Aramızda husumet var. Erkan Çakır yalnızca bana değil İstanbul, Mersin, Adana Büyükşehir belediyeleri aleyhinde sosyal medya paylaşımı yapan biridir" dedi.
Daha sonra söz alan Özer'in avukatı Hasan Sınar, Hüseyin Ersöz ve Seraf Özer de Erkan Çakır'ın beyanlarına tepki gösterdi.
Tanık beyanlarının mahkeme tarafından kayda geçirilmesi için duruşmaya verilen 5 dakikalık aranın ardından savcı, Özer'in üzerine atılı "örgüt üyeliği" suçuyla Özer'in tutukluluk halinin devamını istedi.
Daha sonra Ahmet Özer, tahliye talebiyle ilgili söz aldı.
Özer, [Abdullah] Öcalan'ın mektubu beş yıldızlı otelde yüzlerce yerli ve yabancı basın mensubu önünde okutulurken, iradem dışında İmralı'da Öcalan, Sırrı Süreyya ve Pervin Buldan yaptığı bir görüşmede benden bahsetti diye hapiste tutuluyorum" dedi ve şöyle devam etti:
"Ahmet Özer davası, barış süreci için bir samimiyet testidir. Bir taraftan süreç yürütülürken diğer tarafta benim bu şekilde çapsız iddialarla yargılanmam her şeyi açıklıyor. Toplum bu yaman çelişkiyi hayretle izliyor. Bu muameleyi hak etmiyorum."
Özer, "düzmece bir dosya, boş iddia ve isnatlarla, yalan ve iftiralarla dolu bir iddianame ile yargılandığını" söyledi.
Savunmasında ne demişti?
Ahmet Özer, 23 Mayıs'taki savunmasında, "Van'dan gelmiş bir Kürt olarak yönetici olmamı hazmedemeyenler yüzünden buradayım" dedi.
İddia makamının batıdaki Kürtler doğudaki Kürtler diye ayrım yaptığını savunan Özer, "Bizi bölücülükle suçlayanlar bölücülük yapıyor. Ben hayatımda suç işlemedim, mahkemeye düşmedim. Yüzlerce öğretmen yetiştirdim, aralarında savcı hakim çıktı.
"Böyle bir kişiden terörist çıkar mı? Yıllarca üniversitelerde çalıştım. Bunca yıl terör örgütü üyesi olmamışım da şimdi mi olmuşum?" diye konuştu.
"Ben neden buradayım?" diye soran Özer, "Ben Esenyurt Belediye Başkanı olduğum için buradayım. Belediye başkanı olmasam, akademide bir görevde olacaktım. Büyük ihtimalle, 10 yıl önce olduğu gibi bugün de Barış Süreci için benimle iletişime geçeceklerdi" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne başvuru
İstanbul 9'uncu İdare Mahkemesi, Esenyurt Belediye Başkanı iken tutuklanan Ahmet Özer'in görevden alınması ve yerine kayyum atanması işlemlerinin iptali için açılan davada kayyum düzenlemesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapmıştı.
İptal başvurusunun gerekçesi, OHAL döneminde Belediye Kanunu'na eklenen ve terör suçlarından hakkında soruşturma açılan belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasına olanak sağlayan düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olması.
ANKA'nın aktardığına göre Ahmet Özer'in avukatı Hüseyin Ersöz, Özer'in görevden uzaklaştırılması ve belediyeye kayyum atanması işlemlerinin iptali için İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nde açılan davada karar verildiğini söyledi.
Ersöz, "İdare Mahkemesi, Belediye Kanunu'nun 45'inci maddesinin 2'nci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiamızı ciddi bularak, Anayasa Mahkemesi'ne 'somut norm denetimi başvurusunda' bulunulmasına karar verdi" dedi.
Avukat, Anayasa'ya aykırılığın tespit edilmesi ve belediye kanununun ilgili maddesinin iptalinin "kayyum kararlarının dayanağını ortadan kaldıracağını" ifade etti.
Süreç nasıl gelişti?
64 yaşındaki Ahmet Özer'in evi 30 Ekim 2024'te sabaha karşı terörle mücadele polisleri tarafından kapı kırılarak basıldı. Makamı da arandı.
İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Özer'in, "Anayasa'nın 127'inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırıldığı" duyuruldu.
İçişleri Bakanlığı kararıyla Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak atadı. Esenyurt Belediyesi'nin başkan yardımcıları da görevden alındı.
Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanıp görevden alınmasına tepki gösteren CHP'liler, DEM Partililer ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, çağrılar üzerine ertesi gün Esenyurt Meydanı'nda toplandı.
Bu mitingde CHP lideri Özgür Özel erken seçim çağrısı yaptı.
DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğlulları ise "İç barıştan söz edenler, iç barışın ta kendisi olan kent uzlaşısını hedef aldı" dedi.
Özer hakkındaki iddianamede "terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talep ediliyor.
BBC Türkçe'nin Kasım ayında yönelttiği soruları avukatı aracılığıyla yanıtlayan Özer, "PKK/KCK örgütü üyesi olmak suçlamasını" reddetti.
Cezaevindeki Özer, soruşturmayı "daha çok siyasi bir süreç" olarak yorumladı ve "masum olduğunu" savundu.
Suçlamalar ne?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ilk açıklamasında, Ahmet Özer için "terör örgütü mensuplarından ele geçirilen ve aynı zamanda örgütün Kuzey Irak - Kandil bölgesinde yer alan yönetici kadrosuna da ulaştırılan örgütsel dokümanlar (terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile İmralı adasında yapılan görüşmede sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesi)" hakkında iletişimin dinlenmesi tedbiri uygulandığı belirtildi.
On yıllık süreçte, "Özer'in PKK mensuplarıyla çok kez iletişime geçtiği, 14 kez de Kongra-gel eş başkanı Remzi Kartal ile irtibat kurduğu" iddia edildi.
Açıklamada ayrıca, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden alınan kararla Özer'in konutunda, işyerinde ve araçlarında arama yapılması ve suç delillerine el konulması talimatı verildiği belirtildi.
Gözaltının ardından Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giden İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Bugün tanık olduğumuz uygulamalar, makam odasına giriş tarzı, kapının kırılarak girilmesi, Anayasa'mız açısından hiçbir biçimde açıklanabilecek bir dayanağa sahip bulunamamaktadır" dedi.
Kaboğlu, İstanbul emniyet müdürünü, İstanbul Başsavcılığını ve diğer yargı makamlarını "Anayasal görev ve yetki sorumluluğuna" davet etti.
Özer, 'ihaleye fesat karıştırma' suçlamasından da tutuklu yargılanıyor.
Ahmet Özer kimdir?
Prof. Dr. Ahmet Özer, 1960'da Van'da doğdu.
1986'da Hacettepe Üniversitesi felsefe bölümünden mezun oldu; sosyoloji bölümünde yan dal yaptı.
1995'te Hacettepe Üniversitesi'nde "GAP'ın Sosyoekonomik ve Politik Boyutları" çalışması ile doktor unvanını aldı; yüksek lisans ve doktora tezleri kitap olarak yayımlandı.
1980'li yılların sonunda DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) bünyesinde sürdürülen ve merkezi Şanlıurfa'da bulunan GAP Projesi'nde uzman sosyolog olarak çalıştı.
Kürtlerin siyasi kimliği ile ilgili sosyolojik ve kamusal çalışmalarda yer aldı.
Sonraki yıllarda çok sayıda üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştı, idari görevlerde de yer aldı.
Dördü roman, biri göç konusunu işleyen film senaryosu olmak üzere 38 kitabı bulunuyor.
2024'te Esenyurt Belediye Başkanı seçildi.