Ahmet Şık, 2018 yılında HDP İstanbul Milletvekili olduğu dönemde, “Anadolu Kültür A.Ş. operasyonu” hakkında Sabah gazetesinde soruşturmanın gizliliğine rağmen bir hafta önceden haber yapılmasını eleştirmiş ve “Bir hafta önce lağım medyasından operasyonun işaret fişeğini vermişler" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözlerin ardından açılan tazminat davasında istinaf mahkemesi, Şık’ın 20 bin TL manevi tazminat ödemesine karar vermişti.
AYM: İfade ve basın özgürlüğü ihlâl edildi
Şık ve avukatlarının bireysel başvurusu üzerine dosyayı değerlendiren AYM, kullanılan ifadelerin siyasetçilerin kamusal tartışma alanındaki katkısı kapsamında ele alınması gerektiğini belirtti. Mahkeme, Şık’a verilen tazminat cezasının ifade ve basın özgürlüğünü ihlâl ettiğine hükmederek yeniden yargılama için İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına ve Şık’a 34 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
“Değer yargısı, somut unsurlarla desteklenmiş”
AYM’nin kararının gerekçe bölümünde şu değerlendirmeler öne çıktı:
Olay tarihinde gizlilik kararı bulunan soruşturma dosyasındaki bilgilerin ilgili medya kuruluşu tarafından haberleştirildiği, bir hafta sonra akademisyen ve bilim insanlarının gözaltına alındığı hatırlatıldı.
Şık’ın hem gazeteci hem de muhalefet milletvekili olarak kamu yararı olan bir konuda tepki gösterdiği, kullandığı ifadenin keyfi bir saldırı olarak nitelendirilemeyeceği vurgulandı.
Şık’ın “lağım medyası” nitelemesinin bir değer yargısı olduğu ve bu yargının somut olgularla desteklendiği belirtildi.
AYM, basın özgürlüğünün demokratik toplumda provokatif ve rahatsız edici ifadelere dahi alan açması gerektiğini hatırlattı.
Medya kuruluşunun cevap verebilme imkânına sahip olduğu, sözlerin kurumun itibarı üzerinde somut bir zarara yol açtığına dair kanıt bulunmadığı da vurgulandı.
AYM, istinaf mahkemesinin Şık’ın ifade özgürlüğü yerine medya kuruluşunun itibarını üstün tutma gerekçesini yeterince açıklamadığını belirterek kararı hak ihlali saydı.




