Kimya OSB tehdidi gerçekten bitti mi?
Bir savaştan çıkmış gibiyim, yorgun ama mutlu...
İki haftadır kâbus gibi üzerimize çöken Kimya OSB tehlikesi, bu kentte yaşayan duyarlı insanların yoğun tepkisi sonrasında şimdilik geçti.
Vali Rahmi Doğan, “Kimya OSB’ye gerek yok’, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ‘İmzalamayız’ dedi. OSB’nin en önemli savunucusu Akgün Altuğ bile ‘Halkımız istemiyorsa yapmayız’ demek zorunda kaldı.
Bu açıklamaların ardından derin bir oh çekildi. Sosyal medya paylaşımlarından izliyorum, benimle aynı duyguları paylaşan yüzlerce, belki de binlerce kişi var.
Ancak bu mutluluk yaşadığım endişeyi gidermedi. Dün akşam zafer paylaşımları yapılırken ‘karamsar olmakta fayda var’ demiştim, bugün açıklamaları tekrar tekrar okuduğumda endişelerim artmaya başladı.
Şeytanın avukatlığına soyundum bir kere, akşamdan bugüne endişelerim neden arttı onu da anlatayım.
Vali Rahmi Doğan’ın T54’te yer alan açıklamasında bir cümleye takıldım ve defalarca okudum. Sonra kendimden şüphe ettim, çalışma arkadaşım Elif Parla Kurtay’a yazdım ve onun ne düşündüğünü sordum, o da aynı şekilde kuşku duyduğunu söyledi.
Vali Doğan’ın bizi endişelendiren haberin ilgili bölümü şöyle:
“Lojistik OSB, üretimin yoğun olduğu bölgede ihtiyaç duyulan bir proje. Ancak yeni bir kimya OSB’nin Sakarya’ya katkısı olmayacağını düşünüyoruz” dedi. Vali Doğan, yatırım yapmak isteyenler için boş arazilerin hazır olduğunu belirterek, “Fabrika kurmak isteyenler bana başvursun, yer gösteririm” ifadelerini kullandı.
Vali Doğan Kimya OSB’nin Sakarya’ya vereceği zararlardan söz etmiyor, katkısı olmayacağını söylüyor ve diğer OSB’lerde yer olduğunu söylüyor. Yani yeni bir OSB açmanın gereksizliğinden söz ediyor ve yatırımcıları kendisine başvurmaya davet ediyor.
Kimya sektörünün başvurup başvuramayacağı konusuna da bir açıklık getirmiyor, örneğin Mobilya OSB’ye ya da yapımı süren Makine İhtisas OSB’de yer olursa buralara kimya sanayicilerinin buralara kabul edilip edilmeyeceğini bilmiyoruz.
Böyle şey olur mu demeyin bal gibi oluyor, Mobilya İhtisas OSB’de geçmişte boya fabrikası kurulduğunu biliyoruz. Yapacakları tek şey, nasıl ki kimya OSB’yi bize ‘Karma OSB’ diye yutturmaya çalıştılarsa, diğerlerinin ismini de karma OSB diyerek sorunu kendi açılarından çözüverirler.
Bir yurttaş olarak Sakarya Valisi Rahmi Doğan’dan bu konuya açıklık getirmesini beklemek hakkım olsa gerek...
AKP’li vekiller neden sessiz?
Beni endişelendiren bir konu daha var, AKP’li vekillerin şu ana kadar bu konuya ilişkin tek bir açıklama yapmamış olması. Hatta AKP İl Başkanının da sessizliği ürkütüyor beni.
Sakarya milletvekillerin sadece CHP’li Ayça Taşkent’in varlığını hissettik bu süreçte. Çiçeği burnunda CHP’li Ümit Dikbayır ve 5 AKP’li vekilin tek bir açıklaması yansımadı medyaya. Sanki başka bir dünyada yaşıyorlar veya Sakarya’nın vekili olduklarını unuttular ve tepkilere kulak asmıyorlar. Ya da açıklama yapmaları için bekledikleri talimat henüz gelmedi. Partinin üstlerinden bir yerden kulakları çekildi ve ‘sessiz kalın, nasılsa bağırıp çağırıp susarlar’ denildi kendilerine...
Bu sessizliği de hayra yormuyorum ve Kimya OSB’ye karşı verilen mücadelenin kazanıldığını düşünenlere rehavete kapılmamalarını öneriyorum.
Bugün bir gazeteci arkadaşımla, bu konuda yaptığım sohbeti anlatmadan geçemeyeceğim. “AKP’li vekiller sence neden sessiz?” diye sorduğumda şu yanıtı verdi: “AKP milletvekillerinin kendi düşünceleri olmaz ki, birileri ‘şunu konuş’ der konuşurlar, ‘sus der’ susarlar.”
AKP vekillerinin, Sakarya’nın çıkarlarını, Sakaryalıların sağlıklı yaşam haklarını savunmak aciz olduklarına veya aciz bırakıldıklarına inanmak istemiyorum.
Bekleyip göreceğiz...