Bilim insanları, vücuttaki özel bağışıklık hücrelerinin yıllar içinde kemik iliğinezarar verebileceğini ve lösemi gelişimine katkıda bulunabileceğini söylüyor. Bu keşif, kan kanserinin erken teşhisi yolunda öncü rol oynayabilir.
Patojenleri ortadan kaldırmak için hızla harekete geçen bağışıklık sisteminin iltihapla mücadele hücreleri, kanser gelişiminin erken evrelerinde kemik iliğine zarar vermede önemli rol oynayabilir. Normalde, kemik iliği milyonlarca yeni kan ve bağışıklık hücresi üretiyor ve bunlar arasında, kök hücreler gibi uzmanlaşmamış hücrelerle birlikte hassas bir denge korunuyor.
Ancak yaşlanma, sürekli iltihaplanma ve mutasyonlar bu dengeyi bozarak kan kanseri, kalp hastalığı ve erken ölüm riskini artırabiliyor. Ancak araştırmacılar, kemik iliği ortamının kan hastalıklarına tam olarak nasıl katkıda bulunduğunun hâlâ bilinmediğini söylüyor.
Yeni çalışmada araştırmacılar, Dresden'deki Ulusal Tümör Hastalıkları Merkezi'nde toplanan kemik iliğini analiz etti.
Sağlıklı donörlerden ve miyelodisplastik sendromlu (MSS) kişilerden alınan örnekleri değerlendirdiler. MSS, vakaların üçte birine varan kısmında agresif ve genellikle ölümcül bir kan kanserine dönüşen bir kemik iliği hastalığı.
Araştırmacılar, özel hücreler olan inflamatuar mezenkimal stromal hücrelerin kemik iliği ortamında yol açtığı iltihaplanmanın, kan hastalığının en erken aşamalarında kilit bir etken olduğunu buldu.
Nature Communications adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın yazarlarından Borhane Guezguez, "Bulgularımız, kemik iliği mikro ortamının kötü huylu evrimin en erken aşamalarını bilfiil şekillendirdiğini ortaya koyuyor" dedi.
Araştırmacılar, kemik iliğinin sistemik inflamatuar yaşlanmanın hem hedefi hem de itici gücü olduğunu söylüyor.
Bu bulguların, kanser ve kalp hastalığı gibi birçok yaşa bağlı bozukluğun arkasındaki kronik, düşük dereceli inflamasyon olan "inflamatuar yaşlanma"nın daha iyi anlaşılmasını sağlayabileceğini umuyorlar.
Çalışmanın yazarlarından Judith Zaugg, "Bu, kan kök hücresi nakli gibi kötü huylu hücreleri değiştiren ancak kemik iliği nişini sağlam bırakan tedaviler için önemli sonuçlar doğuruyor" dedi.
Şimdi, nişin hastalığın 'hafızasını' ne ölçüde koruduğunu araştırıyoruz; bu da yeni, sağlıklı kök hücrelere nasıl yanıt vereceğini şekillendirebilir.
