Milyonlarca Amerikalı yüksek tansiyon ve anormal sinüs ritmiyle yaşıyor. Bu durum kalp krizi, felç ve organ yetmezliği riskini artırıyor. Amerikan Kardiyoloji Koleji’nden araştırmacılar, yoğun bakım ünitelerinde uygulanan müzik terapisinin bu hastalıklarla mücadelede etkili olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, hastalara kulaklıkla dinletilen müzik tansiyonu ve sinüs ritmini düşürerek hem ölüm hem de hastalık riskini azaltıyor. Bu bulgu, yalnızca ABD’de kalp yetmezliğiyle yaşayan 6 milyon kişinin ve yüksek tansiyon sorunu bulunan 120 milyon yetişkinin hayatını doğrudan etkileyebilir.
Meksika’daki Guanajuato Üniversitesi’nden Dr. Ilani Paola Santoyo Pérez, “Fizyolojik sıkıntıyı azaltan, hasta konforunu artıran ve bütünsel, hasta merkezli bakımı teşvik eden müzik terapisi hem deneyimi hem de klinik sonuçları iyileştiriyor” dedi.
Geçen yıl Meksika’da yapılan küçük ölçekli bir denemede, yaklaşık 20 kalp hastasına beş gün boyunca her gün 45 dakika boyunca ambient müzik grubu Marconi Union’ın “Weightless” parçası dinletildi. Ses seviyesi, rüzgarda hışırdayan yapraklar kadar düşük bir gürültüye eşdeğer 15 desibeldeydi. Hastaların tansiyon ve sinüs ritminde belirgin düşüş gözlendi.
Müzik terapisinin kökeni 1800’lerin başına uzanıyor. New York’taki ilk denemelerde akıl hastalarının morali yükseltilmiş, davranışları olumlu yönde değişmişti. Bugün ise klasik müzikten modern bestelerine kadar pek çok tür, hem yoğun bakım hastalarının hem de demans ve ağrı yaşayan kişilerin tedavisinde kullanılabiliyor.
Harvard Tıp Fakültesi’nin verilerine göre Mozart dinlemek IQ testleri ve uzamsal muhakemeyi geliştirirken, diğer araştırmalar müziğin demans hastalarında iletişimi güçlendirdiğini gösteriyor. Cleveland Clinic ise terapi sürecinde sadece dinlemenin değil; şarkı söylemenin, enstrüman çalmanın veya beste yapmanın da kullanılabileceğini aktarıyor.
ABD’de her yıl 5 milyondan fazla kişi yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Uzmanlara göre müzik terapisi, bu hastaların iyileşme sürecinde düşük maliyetli, ameliyat gerektirmeyen ve yan etkisiz bir yöntem olarak öne çıkıyor.
