İZMİR – İzmir’in Yeni Foça ilçesinde yaşayanlar iki haftadır musluklardan tek damla su akmadığını söylüyor. Güne denizde yüzlerini yıkayarak başlayan mahalle sakinleri, bulaşıklarını yıkayamadıklarını, duş alamadıklarını, hatta sifon bile çekemediklerini dile getiriyor. 1984’ten beri ilçede yaşayan Figen Onur’un şu sözleri durumu özetliyor:

“Su gelince altın bulmuş gibi hepimiz evlerimize koşturuyoruz.”

Yeni Foça’da zaman zaman yaşanan kesintiler su depolarıyla aşılırken, Temmuz ayında günlerce hiç su gelmemesi bu sistemin de iflas etmesine yol açtı. Onur, “Depolar bir haftadır boş. Damacana suyla depo doldurup komşularımıza su taşıyoruz” diyor. Mahallede hasta, yaşlı, çocuklu çok sayıda kişinin yaşadığını belirten bölge halkı, sağlık açısından ciddi endişe duyuyor.

Yangınlar, turizm ve plansız büyüme birleşince…

Foça Belediyesi, su kesintisinin nedenini yangınlar sırasında barajlardan alınan su, yağış yetersizliği ve Eylül’e kadar sürebilecek bir su sıkıntısı olarak açıklıyor. Ancak bu gerekçeler vatandaşları tatmin etmiyor.

“Madem bu ilçeler bu yoğunluğu kaldıramıyor, neden hâlâ imar izni veriliyor?” diye soruyor Figen Onur.

Ege ve Akdeniz’deki barajların doluluk oranları da sorunun boyutunu ortaya koyuyor. İzmir Kutlu Aktaş Barajı’nda doluluk oranı %4,57’ye, Tahtalı Barajı’nda %9,5’e düşerken, Gördes Barajı’nda bu oran %0,08’e kadar gerilemiş durumda.

“Kriz kapıda değil, evin içinde”

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nden Coğrafyacı Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı, durumun vahametini şöyle özetliyor:

“Su krizi artık kapımızda değil, evimizin içinde.”

Yavaşlı’ya göre Türkiye’nin güneyi, Ege’si ve İç Anadolu’su iklim değişikliği nedeniyle kalıcı kuraklık riski taşıyor. Akdeniz iklim kuşağı giderek kuzeye kayarken, daha önce nemli sayılan bölgeler artık ciddi su stresine giriyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sık sık yaptığı “su kesintisi” duyurularına rağmen, mahalle bazlı çözümler sorunu hafifletmiyor. Su güvenliği danışmanlığı yapan uzmanlara göre, belediyeler yaz aylarında turistlerle birlikte katlanan nüfusa karşı yetersiz bütçelerle çözüm aramak zorunda kalıyor.

Süper Loto’da büyük ikramiye Balıkesir’e çıktı!
Süper Loto’da büyük ikramiye Balıkesir’e çıktı!
İçeriği Görüntüle

Yeraltı suları da baskı altında

Antalya, Aydın, Muğla gibi bölgelerde yeraltı suları ana kaynak konumunda. Ancak uzmanlar, karların erken erimesi ve yüzey sularının yeraltına süzülememesi nedeniyle bu kaynakların da giderek tükendiğini söylüyor.

Dr. Fulya Aydın-Kandemir’e göre, kentlerdeki geçirimsiz beton yüzeyler, kısa ama şiddetli yağışların su kaynaklarına katkı vermesini engelliyor.

Suyun %60’ı boruda kayboluyor

Kaçak su kullanımı, eskiyen altyapılar ve yetersiz planlama da tabloyu ağırlaştırıyor. Su şebekelerinde %60’a varan kayıplar olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, çözümün yeni barajlar değil, mevcut kaynakların verimli yönetimi olduğunu vurguluyor.

“Kuraklık artık istisna değil”

İklim uzmanları ve çevre bilimciler, su krizinin artık yaz aylarına özgü geçici bir sıkıntı olmadığını, Türkiye’nin özellikle batı, güney ve güneydoğusunda kalıcı hale geldiğini belirtiyor.

Doç. Dr. Yavaşlı’nın sözleriyle:

“Kurak yıllar ve su kesintileri artık yeni normalimiz. Su krizine değil, su yönetimine odaklanmalıyız.”

Kaynak: bbctürkçe