Epstein belgeleri açıldı: Clinton fotoğrafları öne çıktı, büyük ifşa yok
ABD Adalet Bakanlığı, Jeffrey Epstein soruşturmasına ilişkin 13 binden fazla belgeyi kamuoyuna açtı. Aylarca merakla beklenen ilk dosya grubunda kamuoyunu sarsacak yeni bir ifşa yer almazken, belgelerde eski ABD Başkanı Bill Clinton’a ait fotoğrafların öne çıkması dikkat çekti. Mevcut Başkan Donald Trump’a dair atıflar ise sınırlı kaldı.
13 bin dosya kamuoyuna açıldı
ABD Adalet Bakanlığı, Kongre’den gelen yoğun baskı ve Başkan Donald Trump’ın geçen ay imzaladığı yasa doğrultusunda Epstein dosyalarını açıklamak üzere harekete geçti. Açıklanan belgeler; fotoğraflar, seyahat kayıtları, telefon dökümleri ve mağdur ifadelerini içeren çok sayıda evraktan oluşuyor.
Ancak ilk incelemelere göre, belgelerin büyük bölümü ya daha önce bilinen bilgileri içeriyor ya da yoğun biçimde sansürlenmiş durumda. Yetkililer, önümüzdeki haftalarda binlerce belgenin daha yayımlanacağını bildirdi.
Belgeler büyük bir ifşa içermedi
Dosyalar, Epstein’ın faaliyetleri ve güçlü isimlerle kurduğu ilişkiler hakkında kamuoyunun halihazırda bildiklerine kıyasla kayda değer yeni bilgiler sunmadı. Belgelerin önemli bir kısmı:
-
2005’te Florida Palm Beach’te başlatılan ilk polis soruşturmasına,
-
2008’de savunma anlaşmasıyla sonuçlanan federal sürece,
-
2019’da Manhattan savcılığında yürütülen ancak Epstein’ın cezaevinde ölümü nedeniyle tamamlanamayan soruşturmaya dayanıyor.
Bazı mağdur ifadeleri, telefon kayıtları ve seyahat listeleri yayımlansa da, bu belgelerin çoğu ağır sansürle kamuoyuna sunuldu. “Grand Jury NY” başlıklı 119 sayfalık dosyanın ise tamamen karartılmış halde yayımlanması dikkat çekti.
Sağ kanatta beklenen tepki gelmedi
Epstein dosyalarının yayımlanmasını uzun süredir en sert biçimde talep eden sağ çevreler, açıklamaların ardından büyük ölçüde sessiz kaldı. Bu kesimler, belgelerin çoğunluğu Demokrat isimlerden oluşan “seçkin bir ağın” suçlarını ortaya çıkaracağına inanıyordu.
Ancak ilk dosya grubunda bu yönde güçlü kanıtlar yer almayınca, beklenen politik tepki ortaya çıkmadı. Trump da belgelerin açıklanmasının ardından konuyla ilgili dikkat çekici bir açıklama yapmaktan kaçındı.
Clinton fotoğrafları öne çıktı
Belgelerde yer alan fotoğrafların önemli bir bölümünün Bill Clinton’a ait olması tartışma yarattı. Clinton’ın yüzü karartılmış bir kişiyle jakuzide uzanırken görüldüğü bir fotoğraf, dosyalardaki en çok konuşulan görsellerden biri oldu.
Fotoğrafların bağlamına ilişkin belgelerde net bir açıklama yer almazken, Clinton’ın birçok karede kimliği açıkça seçilebilen tek kişi olması dikkat çekti.
Beyaz Saray, fotoğrafların yayımlanmasını siyasi bir avantaja çevirmeye çalışırken, Clinton’ın sözcüsü Angel Urena ise bu hamlenin Trump’ın Epstein’la olan ilişkisini gölgede bırakma amacı taşıdığını savundu.
Trump’a dair atıflar sınırlı
Aylar boyunca Epstein dosyalarının yayımlanmasına karşı çıkan Trump’ın adına, açıklanan belgelerde nadiren rastlandı. Yayımlanan Trump fotoğraflarının büyük bölümü ise daha önce de kamuoyuna yansımış görüntülerden oluştu.
Bu fotoğraflar arasında Trump ve eşi Melania Trump’ın, Epstein ve şu anda federal hapis cezası çeken Ghislaine Maxwell ile birlikte yer aldığı kareler de bulunuyor.
Yetkililer, ilerleyen dosya açıklamalarında Trump’a dair daha fazla belge olup olmayacağının henüz netleşmediğini belirtti.
Ünlü isimler listede, suçlama yok
Belgeler, Epstein’ın çevresinde son derece geniş bir ünlü ve nüfuzlu isimler ağı bulunduğunu ortaya koyuyor. Dosyalarda:
-
Mick Jagger,
-
efsanevi haberci Walter Cronkite gibi çok sayıda tanınmış ismin adı geçiyor.
Ancak belgelerde bu kişilerin Epstein’ın yasa dışı faaliyetlerinden haberdar olduklarına ya da bu faaliyetlere katıldıklarına dair herhangi bir iddia yer almıyor. Buna karşın dosyalar, Epstein’ın zengin ve ünlüleri etkileme kapasitesinin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Devamı gelecek ama tarih belirsiz
Adalet Bakan Yardımcısı Todd Blanche, dosya açıklamalarının henüz tamamlanmadığını ve önümüzdeki haftalarda yeni belgelerin yayımlanacağını duyurdu. Ancak bu gecikme, Trump’ın imzaladığı ve tüm gizli olmayan Epstein belgelerinin 30 gün içinde açıklanmasını öngören yasanın ihlal edileceği yönünde eleştirilere yol açtı.
Kongre’deki bazı üyeler, belgelerin kısmi yayımlanmasının yasal yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlamına geldiğini savunarak Adalet Bakanlığı’na sert tepki gösterdi.




