Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2000’de meydana gelen ve 7 işçinin ölümü, 127 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin davanın görülmesine devam edilecek.
Yargıtay’ın bozma kararı sorasında yeniden görülmeye başlanılan ve ilk duruşması 13 Mayıs Salı günü yapılan davanın ikici duruşması yarın gerçekleştirilecek. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, fabrika sahibi Yaşar Coşkun, yarılara rağmen gerekli güvenlik önlemlerini almadığı ve olası bir kazayı öngörerek gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle, "olası kastla öldürme" suçuyla yargılanıyor. Yarınki durşmada Yaşar Coşkun'un tutukluluk durumun değerlendirileceği belirtiliyor.
Yargıtay tarafından 16 yıl 3 aylık cezası onanan fabrika sahiplerinden, Yaşar Coşkun’un babası Ali Rıza Ergenç Coşkun, teslim olması gereken 31 Ocak 2025’ten bu yana kayıp. Hakkında yakalama kararı çıkarılmasına rağmen bulunamayan kayıp baba sırra kadem bastı.
Kamuoyuna destek çağrısı
Hendek İçin Adalet Platformu, 14 Temmuz Pazartesi günkü duruşmaya destek için kamuoyuna çağrıda bulundu.
Platformun sosyal medya hesabından yapılan çağrıda, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yapılan ilk duruşmada, savcının esas hakkındaki mütalaasında gerekçe sunmadan ‘Yargıtay kararına direnilmesi’ yönünde görüş bildirdiği hatırlatılarak, şöyle denildi:
“İş cinayetlerinin önlenmesi için denetim ve tedbirlerin artırılmasının yanı sıra işçi katillerinin gereken cezayı alması önemlidir. Sanığın tutukluluk durumunun değerlendirileceği bu celseye, tüm duyarlı kamuoyunu davet ediyoruz.”
7 işçi öldü. 127 kişi yaralandı.
— Mervenur Yılmaz (@MervenurYilmaz_) July 12, 2025
6 kez patlamış bir fabrika.
Ama tek bir kamu görevlisi yargılanmadı.
Türkiye’de iş cinayetlerinde devlet ya yoktur, ya da sanıkları korur.
Patronun Olası Kasıtla insan öldürme suçundan yargılandığı davanın duruşması 14 Temmuz'da.… pic.twitter.com/FkKTvc80Il
5 yıldır adalet peşinde koşuyor
Patlamada ağabeyi Halis Yılmaz’ı kaybeden 5 yıldır adalet arayan Mervenur Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla kamuoyunu destek olmaya çağırıyor.
Yılmaz’ın yaptığı günlük paylaşımlar, 3 Temmuz 2020 ve sonrasını özetliyor. O paylaşımlardan bazıları şöyle:
“3 Temmuz 2020, saat 11:15.
“Patlama 50 km öteden bile duyuldu; camlar kırıldı, evler zarar gördü…”
7 can kaybı, 127 yaralı...
Bilirkişi raporu: 30 ton TNT eşdeğeri piroteknik malzemenin 6 kez infilak ettiği tespit edildi.
Müşteki işçi Oktay Tarım: “Patlama çok şiddetliydi, bir hafta kulağım duymadı… Fitil bölümünde çalışırken yanmaz kıyafet veriyorlardı ama bez parçasındandı.”
Biz sevdiklerimizin cenazesini ararken patron Yaşar Coşkun’un ifadesine göre Cumhurbaşkanı talimatıyla patronlara moral yemeği verildi.
İşçiler mezarda, sermaye masada.”
Bu bir kaza değil
Hendek’te işçiler defalarca uyardı:
“Malzemeler üst üste yığılıyor.”
“Yanmaz önlük bezden yapılmış.”
"Patlayıcılar ısınıyor."
“Her an patlayabilir.”
Bu bir “kaza” değil.
Bu bir cinayet. Önceden bilinen, göz göre göre gelen bir cinayet.
Devlet ya yok ya da…
7 işçi öldü. 127 kişi yaralandı.
6 kez patlamış bir fabrika.
Ama tek bir kamu görevlisi yargılanmadı.
Türkiye’de iş cinayetlerinde devlet ya yoktur, ya da sanıkları korur.
Hendek’te 9 işçi kardeşimizin ayrı ayrı daha sonra hava fişek patlamasıyla 7 işçi kardeşimin topluca katledildiği Havai Fişek Fabrika Katliamınında Patronun hiçbir pişmanlık ifadesi yok. Sadece pişkinlik var..
— Başaran Aksu (@Basaranaksu_) May 13, 2025
Lütfen dinleyelim.
Avukat Gülşen’i..
pic.twitter.com/hLLiWX2Zsk
Bir önceki duruşma
Mervenur Yılmaz Mayıs ayındaki ilk duruşmadan sonra da şu açıklamayı yapmıştı:
"Yargıtay'ın fabrika patronu Yaşar Coşkun yönünden verdiği Olası Kasıtla insan öldürme ilamından sonra dün görülen Hendek Havai Fişek Fabrikası davasında Savcı Yargıtay'ın kararına direnilmesi yönünde görüş bildirdi. Gerekçe, cezası onandığı halde şuan firari olan Yaşar COŞKUN'un babası Ali Rıza COŞKUN'a bilinçli taksirden ceza verilmesiydi: ikisinin de sorumluluğunun aynı olduğunu (ki Ali Rıza ifadelerinde fabrikayla oğlunun ilgilendiğini, kendisini gitmediğini belirtmişti) ve Ali Rıza'nın cezası bilinçli taksirden onanmışken Yaşar COŞKUN'a da aynı düzeyden ceza verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Mahkeme, Yaşar COŞKUN'un tutukluluğuna devam kararı verirken duruşmayı 14 Temmuza erteledi. Sanık Yaşar Coşkun ve müdafiileri, Soma, Oba Makarna, Elazığ ve deprem davaları gibi davalarda kimsenin tutuklanmadığını savunma argümanı olarak kullanarak cezasızlık politikasını kendisine siper etti. Katılanlar "Karşı taraf da avukatları da ‘Şurada tutuklu yok, burada yargılama yok’ diyorlar. Demek ki hiçbir yerde adalet yokmuş bugüne kadar!" Diyerek bu pişkinliğe tepki gösterdi. Duruşma salonunda
@baytasci abi ve @nurgul22 ablanın tweetini okuyarak deprem davalarında yaşanan adaletsizliklerden bahsetti ve sanık olarak yargılanan şahısların TRT 'de nasıl program yaptığını anlattı: "Eğer cezasızlık konuşulacaksa bunu biz konuşuruz!" Özet olarak, Türkiye'de adaletsizlik katillerin önünü açtı. Bu böyle sürdüğü sürece ne ilk, ne son olacak. Göz göre göre gelen ölümler ülkesinde işçi, emekçi, kadın, vatandaş sahipsiz kalacak.
Sermayeye kurban ediliyoruz."
