İngiltere, Fransa ve Almanya’dan diplomatlar, İran’ın nükleer programına ilişkin çıkmazı aşmak üzere İstanbul’daki İran Konsolosluğu’nda İranlı yetkililerle bir araya geldi. Görüşmeler, haziran ayında İran ile İsrail arasında yaşanan 12 günlük çatışmanın ardından yapılan ilk yüz yüze diplomatik temas oldu.
Masadaki temel konu, 2015 tarihli nükleer anlaşmanın yeniden işlerlik kazanıp kazanamayacağı ve anlaşmanın ihlali hâlinde gündeme gelebilecek yaptırımlardı. Batılı ülkeler, ağustos sonuna kadar somut ilerleme sağlanmaması durumunda, askıya alınan yaptırımların “snapback” (otomatik geri dönüş) mekanizması yoluyla yeniden devreye alınacağını ilan etti.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Avrupalı diplomata göre, İran’dan UAEA ile tam işbirliği, uranyum stokları konusunda şeffaflık ve inandırıcı diplomatik adımlar beklendiği vurgulandı. Diplomata göre, bu koşullar sağlanmazsa snapback mekanizması kaçınılmaz hale gelebilir.
Tahran tarafı ise, ABD’nin 2015 anlaşmasından çekilmesini hatırlatarak, güven krizinin kaynağının Washington olduğunu belirtiyor. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, sosyal medya paylaşımında, İstanbul’daki görüşmelerin askeri müdahale gibi “gizli gündemlere” zemin oluşturmaması gerektiğini vurguladı. İran’ın uranyum zenginleştirme hakkının tanınmasını ve yaptırımların tamamen kaldırılmasını talep etti.
Tahran yönetimi, yaptırımların yeniden devreye girmesi hâlinde Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’ndan (NPT) çekilme tehdidini yineledi. İran heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht-e Revanci başkanlık ederken, Avrupa tarafının üst düzey bir AB diplomatıyla temsil edildiği bildirildi.
2015 anlaşmasının imzacıları arasında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya yer alıyordu. Ancak ABD, 2018’de Donald Trump yönetiminde anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmişti. Anlaşmaya göre, snapback yaptırımları Rusya ve Çin tarafından veto edilemiyor.
UAEA’nın mayıs ayında yayımladığı rapora göre, İran’ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoku 400 kilogramı aştı. Bu seviye, nükleer silah üretimi için kritik eşiğe oldukça yakın.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise Çarşamba günü El Cezire’ye yaptığı açıklamada, ülkesinin “yeni bir savaşa hazır” olduğunu söyledi. Pezeşkiyan, nükleer programlarının tamamen barışçıl olduğunu ve uluslararası hukuk çerçevesinde devam edeceğini savundu.